|
Seri katil Netenyahu ve soykırımcı terör devleti İsrail yalnız Filistin’e saldırmıyor bize saldırıyor bize!

Gazze’de Filistinlilere yapılan katliam ve soykırımlar Gazze’nin dışına çıktı. Ürdün ve Mısır’ın toprak bütünlüğünü tehdit eder hale geldi. Mısır’da 1979 tarihinde ABD ve Mısır arasında imzalanan Kamp David anlaşması şu anda İsrail tarafından geçersiz hale getirildi. Başkan Erdoğan İsrail Gazze’de yalnız Filistinlilere saldırmıyor bize saldırıyor bize açıklamasını yaptı. HAMAS Gazze’de Anadolu’dan ileri hat savunması yapıyor. Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Bu azgın terör devleti eğer durdurulmazsa ‘vad edilmiş topraklar hezeyanıyla yüzünü er ya da geç Anadolu’ya dikecek. Ben HAMAS’ı Kuvayi- Milliye’ye benzetince rahatsız olanlar olmuştu. Bugün HAMAS’a terör örgütü diyenler var. 100 yıl önce olsa Kuvayi Millileye de terör örgütü diyecekler. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma da kalsam da Filistinli, Suriyelı, Somalili Sudanlı ve Türkistanlı mazlumların haklarını savunmaya devam edeceğim.


21’İNCİ YÜZYIL AMERİKA’NIN MI YOKSA TÜRKİYE’NİN Mİ YÜZYILI OLACAK?

ABD’nin Katolik Başkanı Biden Tevrat’tan alıntı yapan soykırımcı katil Netenyahu’yu himaye ederek Amerika’nın neredeyse tüm lojistik silah mühimmat tonlarca ağırlıktaki bomba desteğini katliam ve soykırım yapması için soykırımcı İsrail’e sınırsız destek vermesinde, ABD Başkanı Biden’in 1990 ve 2005 tarihlerinde aralıklarla kamuoyuna duyurduğu 21inci yüzyılı Amerikan Yüzyılı yapacağına yönelik projesi ve hedefine ulaşması için mi kullanmıştı? Amerika Başkanı Biden terör örgütlerine verdiği sınırsız destekle nasıl 21inci yüzyılı Amerika’nın yüzyılı yapacak? Anlaşılır gibi değil? Amerika ve Başkanı Biden Gazze’de yaşanan 40 bini aşkın çoluk çocuk kadın ve yaşlıların ölümünden en az Netenyahu kadar sorumludur. Yüzyıl paranoyası ile sorumluluktan kaçması mümkün değildir.

Ayrıca siyonist katillerin Türkiye’yi hedefe koyması ürkecek çekinecek bir durum asla değildir. Olsa olsa göğsümüzde gururla taşıyacağımız bir şeref madalyasıdır!


CAMP DAVİD ANLAŞMASI İSRAİL TARAFINDAN TEK TARAFLI OLARAK GEÇERSİZ KILINDI?

Mısır’da1970 Yılında ABD ve Mısır arasında imzalanan Campi-David anlaşması İsrail’in tek taraflı işgalleriyle sonlandırılmıştı. UIuslararası toplum bu durumdan bihaber sanırım. Gazze meselesi artık Gazze’nin dışına çıktı. Bu konjonktürde en önemli mesele şu anda İsrail’in saldırılarında Ürdün ve Mısır’ın toprak bütünlüğünün tehdit altında olması sanırım. Sina Bölgesi A,B,C,D dört bölüm. Selahattin Ekseni PHİLADELPHİA koridorunda Mısır polisi dışında İsrail askerlerinin bu bölgeye girmemesi elzem olduğu halde İsrail askerleri 14,5 kilometre denize kadar PHİLADELPHİA koridorunu ele geçirerek ayrıca vefa sınır kapısını da ele geçirdiler. Tam işgal anlayışı hakim. İsrail askerleri bu bölgede Gazze topraklarından da 4-5 kilometre çalarak bu çember içindeki bütün evleri yıkarak bu bölgede kendilerinin tampon bölgesini oluşturacak şekilde yerin altına çelik bariyerler koyup tünelleri engellemeye çalıştıkları güneyden de bu inşaata başladıkları belirtiliyor.


İSRAİL’E YAKIŞAN HİNLİK BİR HAREKET VE KUMPAS PLANINI BÖLGEDE HİÇBİR ARAP DEVLETİ YUTMADI?

İsrail 5 alanda Batı Şeriadaki gibi bir sistem oluşturmaya çalışıyor. Kuzey Gazze, Gazze, Han Yunus, Refah ve Der Albala bölgelerinde İsrail Amerika’dan bir güvenlik garantisi istiyor. İsrail bu bölgede mümkün olduğu kadar operasyon yapmayacağını Ancak bu bölgede Arap aşiretleri tarafından oluşturulacak Barış gücünün görev yapması ve güvenliği sağlaması isteniyor. Ancak ElKassam Tugayları bir hareketlilik içine girdiği zaman Burada görevlendirilen Barış Koalisyon Gücünün Yani Arapların diğer Araplara operasyon yapmasına yol açacak böyle bir kumpasa başta Mısır olmak üzere hiçbir Arap ülkesinin İsrail’in hinlik kokan bu teklifine sıcak bakmadıkları anlaşılıyor.

İsrail 1979 Kamp David anlaşmasın çöpe attı ama öteki tarafta Lübnan meselesi ve sorunu var. Bu ayın sonunda Lübnan meselesi veya sorunun yoğun olarak tartışılacağı uzmanlarca belirtiliyor. Zira İsrail bu kez de Lübnan anlaşmasını tek taraflı olarak iptal ederken 4-5 metre olan çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını 40 kilometreye çıkarıyor.


ÖZELLİKLE ŞAM KIRSALINDA SÜREKLİ SUİKASTLAR

Suriye’de Golan toprakları YPG’nin işgali altında.YPG’nin atacağı her adımın en büyük destekçisi söylem olarak İsrail olacak. İsrail Suriye meselesine başka bir yerden de müdahil! Özellikle Şam kırsalında sürekli suikastlar olması toplantı giriş ve çıkışları sonrasında saldırı düzenleme yeteneği ESED’in rejim içerisinde bir istihbarat sızması olduğu iddiaları Tahran’dan gelmişti.

Tahran kısa bir süre önce Şam’ı ihanetle suçladı. Bizim edindiğimiz bilgiler sizden geliyor. Ancak ESED İran’ın Suriye’de kurmaya çalıştığı nüfuzundan kurtulmak istiyor. Bu nedenle de ilk adımı da1 gün önce Halep’te rejimin Hava Kuvvetleri istihbarat şubesini tamamen dağıttığı ve görevden aldı. Çünkü bu bölüm İran’lı’ların nüfuzu altındaydı. Rejim Rusya’nın desteği ile bu bölümlere yeni atamalar yaptı. Türkiye’de 31 Mart seçimleri sonrasında Beşer Esed’in Türkiye aleyhinde tek bir açıklaması yok. Geçmişe göre bu durum normal değil. Çünkü Ankara’nın da İran nüfuzundan kurtulması için istihbaratlar arasında bir kanal oluşturuldu. Özellikle İran’ın Suriye üzerindeki nüfuzunun kırılması için Ankara ve Şam arasında sağlıklı bir iletişim hattı kuruldu. Suriye İran’ın nüfuzundan yavaş yavaş çıkıyor. Ancak İran’ın elinde 50 milyar dolarlık bir koz var. İran Suriyeli yetkililere ben sizi koltukta tuttum. İran bu borca karşılık olarak Rakka’daki Fosfat madenini istiyor. Telekominikasyon alt yapısının İranlı Mütahitlere, tarım arazilerinin de İran’lı şirket kişilere verilmesini istiyor.

İran’ın bir hayali Suriye’de bir donanma istiyordu. Ancak Esed bu konuya sıcak bakmadı. Arada ciddi bir gerilim yaşandı. Gerilim Hala devam ediyor.

#İran
#Netanyahu
#İsrail
#Filistin
#Bülent Orakoğlu
22 gün önce
Seri katil Netenyahu ve soykırımcı terör devleti İsrail yalnız Filistin’e saldırmıyor bize saldırıyor bize!
A friend in need
“Karşı konulmaz çöküş” tarihi...
Teolojik edebiyat ve kadının cinselliği
Ne yapalım, bakalım mı öylece?
Kamu yönetiminde Dunning-Kruger sendromu yaygınlaşıyor