Yıllardır bir "çivi çakılmayan", ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 11.8 oranında küçülen bir ülkeye "dev bir baraj" kazandırılıyor da, bazı gözler bu dev barajı "görmezden" geliyor.Hani "kıskançlık insanın gözünü kör eder" denir ya, bu da aşağı yukarı öyle bir şey. Uzan Grubu "dev bir eser" ortaya koyuyor, bilmem ne grubu bunun farkına varmıyor. Neden? Çünkü "kavga" ediyorlar. Basındaki kavgaların "en ağır darbesini" yiyenlerden biriyim. Hiç suçum yokken, basındaki rekabet nedeniyle, rakip
Yıllardır bir "çivi çakılmayan", ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 11.8 oranında küçülen bir ülkeye "dev bir baraj" kazandırılıyor da, bazı gözler bu dev barajı "görmezden" geliyor.
Hani "kıskançlık insanın gözünü kör eder" denir ya, bu da aşağı yukarı öyle bir şey. Uzan Grubu "dev bir eser" ortaya koyuyor, bilmem ne grubu bunun farkına varmıyor. Neden? Çünkü "kavga" ediyorlar. Basındaki kavgaların "en ağır darbesini" yiyenlerden biriyim. Hiç suçum yokken, basındaki rekabet nedeniyle, rakip basın kuruluşları tarafından "suçludur" diye "ihbar" edilerek, 63 gün hapis yattım. Allah'a şükür mahkemeden "ittifakla beraat" kararı çıktı ve Yargıtay da bu kararı onaylayarak suçsuzluğumu belgeledi.
Kavgalar biter, geride her iki taraf için de "ağır hasar" kalır. Zaten "mesleki rekabeti" kavga ortamına taşımanın, bu kavgayı "öldürücü rekabet" haline getirmenin kimseye bir yararı olmaz.
Kavgalar biter, geride kalan "eserler" olur. Geçmişe bir bakın hangi kavgaları hatırlıyorsunuz? Ama geçmişte bırakılan eserler hepimizin göğsünü kabartıyor.
Onun için Rumeli Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Uzan'ın "Şirketler kağıt üstündedir, bir gün silinir giderler. Ama böyle eserler memleket için kalıcıdır... İşte asıl haz buradadır" sözüne bütün yüreğimle katılıyorum.
Keşke "kıskançlığın kör ettiği gözler" de bu dev barajı görseydi ve bütün Türkiye'nin bu barajla "gurur duymasına" katkıları olsaydı. Yazık ki öyle olmadı!..
600 milyon dolarlık "bir otomobil fabrikası" için Çankaya Köşkü'nün bahçesini vermeye kalkanlar da keşke bu barajın farkına varabilselerdi. Türkiye kavgalarla, çekişmelerle, devlet olanaklarını ona buna "peşkeş çekmekle" kalkınamaz. Sanayii çalıştıracak "elektrik enerjisini" ancak böyle "dev tesisler" üretecek de ekonomimiz o zaman "üretken" hale gelecek.
Uzan Grubu "devletten beş kuruş almadık, 1 milyar dolarlık yatırımı kendi kaynaklarımızdan karşılayarak 2 milyon kişiye elektrik verecek bu dev tesisi kurduk" derken, haklı olarak gururlanıyorlardı.
Türkiye "büyük acılar içersinde", Türkiye'de kriz var. Türkiye'de her geçen gün umutlar kırılırken, böyle güzel eserlerin de yapılabildiğini görmek, hem de Türk sermayesi, Türk mühendisi, Türk işçisi tarafından yapıldığını görmek insanı mutlu ediyor.
Nasıl Basketbol Milli Takımımız göğsümüzü gururla kabarttıysa, 1 milyar dolara mal olan, Türkiye'nin hidroelektrik santrallerinden elde ettiği toplam enerjinin yüzde 5'ini üretecek olan Berke Barajı da göğsümüzü kabartıyor.
Berke Barajı aynı zamanda "devletten tek kuruş bile alınmadan, tamamı özel sektör öz kaynaklarıyla yapılan Türkiye'deki tek baraj" olmasıyla da önemli. Her şeyi "devletten bekleyen", "devlet olanakları" ile iş yapmayı adet edinenlerin bu "hazzı" anlaması mümkün değildir. Rekabeti, "rakip şirketi batırmak" olarak alanların bu başarıyı kıskanmaları, "görmezden gelmeleri" de anlaşılabilir.
Basketbol Milli Takımımız'ın en uzun boylu oyuncusu 2.10 uzunluğundaki Hüseyin Beşok'un tam 100 katı olan 201 metrelik yüksekliği ile bu baraj Türkiye'de 1'inci, dünyada 16'ncı sırada yer alıyor.
Uzan Grubu bu barajla, "üçlük bir atış yaptı" ve öne geçti. Bu maçı izleyen bazı kameralar "kıskançlıktan" bu atışı halka göstermediler. Ama Türkiye'nin en büyük barajları arasında yer alan "bu barajı, bu gerçeği" daha ne kadar saklayabilirler ki?
#Uzan Grup
#Baraj