2023 yılı birinci çeyrek döneminde ekonomik büyüme

Türkiye ekonomisi, 2023 yılı birinci çeyrek döneminde yani Ocak-Şubat ve Mart aylarında yüzde 4 oranında büyüdü. Zorlu küresel finansal koşullara, zayıf küresel ticaret görünümüne ve ülkede yaşanan deprem felaketine göre bu çeyrek dönemde gerçekleşen bu büyüme oranı çok önemli.

Ekonomik büyüme ile beklenti anketi yayımlayan AA Finans Büyüme Beklenti Anketi’ne göre de, 2023 yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 3,74 oranında büyüyeceği öngörülmüştü.

Peki 2023 yılı birinci çeyrek dönemde ekonomik büyümeyi belirleyen faktörler neler oldu ?

GSYH’yi oluşturan faaliyetler ve sektörler ne kadar büyüdü?

EKONOMİK BÜYÜMENİN KAYNAKLARI

2023 yılı birinci çeyrek dönemde ekonomik büyümenin en önemli faktörlerinden biri olan yerleşik hane halklarının tüketim harcamalarının yüzde 16,2 oranında arttığı görülmekte. Bu dönemde hane halklarının harcamaları ekonomik büyümenin artışına önemli katkı yaptığı açıktır.

Diğer yandan, 2023 yılı birinci çeyrek dönemde kamunun tüketim harcamaları yüzde 5,3 ve mal ve hizmet ithalatı yüzde 14,4 artarken, ihracatın yüzde 0,3 oranında azaldığı görülmektedir.

Bu dönemde yaşanan deprem nedeniyle ihracatta meydana gelen bu azalışın ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği görülmektedir.

EKONOMİK FALİYETLERDE NE OLDU?

GSYH’yi oluşturan faaliyetlere baktığımızda, 2023 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yıla göre hizmetler sektörü yüzde 12,4, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 11,2, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 8,1, inşaat yüzde 5,1, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,6 ve gayrimenkul faaliyetleri yüzde 1,4 artmıştır.

Ancak bu çeyrekte tarım sektöründe yüzde 3,8 ve sanayi sektöründe ise yüzde 0,7 oranında düşüş gerçekleşmiş.

YENİ DÖNEMDE EKONOMİ

Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşen Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı birinci tur ve 28 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ikinci tur sonucunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesi ve Meclis’te Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu kazanması siyasi ve ekonomik istikrar için önemli bir döneme işarettir.

Ortaya çıkan siyasi tablonun beklentilerin yüksek olduğu ekonomide de yeni bir dönemi başlatacağı öngörülmektedir.

Yeni dönemde beklentilerin odak noktasında olan ekonomide belirlenecek yol haritası ve uygulanacak politikalar başta da ekonomik büyüme, istihdam, enflasyon ve cari açık gibi makro ekonomik göstergeler için yeni bir dönemi başlatacağı gibi eğitim, çalışma, sosyal politikalar ve sosyal hizmetler gibi sosyal göstergelerde de yeni adımları beraberinde getirecektir.

Diğer yandan, Türkiye ekonomisinde birçok alanda başlatılan hem üretimi arttıran hem de dışa bağımlılığı azaltan ve geçmişte ekonomide sürekli kırılganlıklara sebep olan başta da enerji, savunma gibi alanlarda devam eden olan büyük yatırımların daha da artması için bu dönemin Türkiye Yüzyılı için stratejik önemi haiz olduğu açıktır.