Türkiye’nin dış ticaret tablosunda yer alan üç temel ürün grubuna baktığımızda, ülkede üretilen ama kalitesi düşük olduğu için ithal edilen ürünler, lüks olduğu için ithal edilen ürünler ve üretimi az ve zorunlu olarak ithal edilmesi gereken ürünler olarak öne çıkmaktadır. Bugün bu yazımda özellikle üretimi olan ancak kalitesi düşük olan ürünlerin ithalatının azaltılması için nelerin yapılması gerektiğini konuşacağız. TEKNOLOJİK SEVİYESİ YÜKSEK ÜRÜN VE DIŞ TİCARET FAZLASI Ülke ekonomisinde üretilen
Türkiye’nin dış ticaret tablosunda yer alan üç temel ürün grubuna baktığımızda, ülkede üretilen ama kalitesi düşük olduğu için ithal edilen ürünler, lüks olduğu için ithal edilen ürünler ve üretimi az ve zorunlu olarak ithal edilmesi gereken ürünler olarak öne çıkmaktadır.
Bugün bu yazımda özellikle üretimi olan ancak kalitesi düşük olan ürünlerin ithalatının azaltılması için nelerin yapılması gerektiğini konuşacağız.
TEKNOLOJİK SEVİYESİ YÜKSEK ÜRÜN VE DIŞ TİCARET FAZLASI
Ülke ekonomisinde üretilen ürünlerin kalitesini yani niteliğini arttırmak için ürünlerin teknolojik seviyesini arttırmak gerekiyor.
Türkiye’de ihracı gerçekleştirilen sanayi ürünleri
deki teknolojik seviyesi yüksek olan ürünlerin oranı yüzde 4 seviyesindedir.
Orta ve yüksek teknolojik seviyede olan ürünlerin toplam ihracat içindeki payı yüzde 42 seviyelerinde bulunmaktadır.
Özellikle ihracat içindeki yüksek teknolojik ürünlerin payının yükseltilmesi hem ihracatın miktarını artıracak hem de düşük kalitesi nedeniyle ithal edilen ürünlerin ithalatının azalmasına önemli katkılar sağlayacaktır.
Dünyanın bir çok ülkesinde yaşanan dış ticaret fazlası ihracat içindeki teknolojik seviyesi yüksek olan ürünler
.
Dış ticaret fazlası veren Almanya’da bu oran yüzde 16 seviyelerindedir.
TEKNOLOJİK SEVİYESİ YÜKSEK ÜRÜN İÇİN AR-GE
Teknolojik seviyesi
yüksek ürün demek daha çok Ar-Ge demektir.
Bir çok dış ticaret fazlası veren ülkede
Ar-Ge’nin GSYİH içindeki payı yüksektir. Mesela Almanya’da bu oran yaklaşık
yüzde 3 seviyelerindedir.
Diğer bir çok AB ülkesinde de bu oran yüksektir.
Ar-Ge için ayrılan kaynağın GSYİH içindeki payının artışı sayesinde artan GSYİH ile Ar-Ge miktarı da artacaktır.
Bu döngü sayesinde ekonomide ürünlerin teknolojik seviyesi artacağı gibi ülkenin ekonomik yapısı başta da dış ticaret tablosu önemli ölçüde değişecektir.
Bu nedenle,
dış ticaret açığının azaltılması, cari açığın ortadan kaldırılması, ülke borcunun sürdürülebilir seviyede kalması, ekonomik büyüme ile cari açık arasında tercih olmaması
ve daha bir çok yapısal sorunun çözümü için Ar-Ge’ye ayrılan kaynak en önemli çare olarak öne çıkmaktadır.
#Ticaret
#Ekonomi
#Erdal Tanas Karagöl