Her ayın şahsına münhasır bir hali ve insana hissettirdiği ayrı ayrı duygular vardır. Yazdan çıkıp mevsim sonbahara döndüğünde birer ikişer dökülmeye başlayan yapraklar, Kasım ayı geldiğinde artık iyice salar kendini ve kucak kucak dökülmeye başlar. Kimisi için görsel şölen olan bu süreç, kimisi içinse hüznün tam ortası… Kaç zamandır bu mevsim gelsin istemiyor Beşiktaşlılar. “Acaba yine mi aynısı olacak, yine mi aynısını yaşayacağız?” endişesi ile adeta Kasım ayında anksiyeteleri artıyor. İlhami
Her ayın şahsına münhasır bir hali ve insana hissettirdiği ayrı ayrı duygular vardır. Yazdan çıkıp mevsim sonbahara döndüğünde birer ikişer dökülmeye başlayan yapraklar, Kasım ayı geldiğinde artık iyice salar kendini ve kucak kucak dökülmeye başlar. Kimisi için görsel şölen olan bu süreç, kimisi içinse hüznün tam ortası… Kaç zamandır bu mevsim gelsin istemiyor Beşiktaşlılar. “Acaba yine mi aynısı olacak, yine mi aynısını yaşayacağız?” endişesi ile adeta Kasım ayında anksiyeteleri artıyor.
İlhami Algör’ün ‘Fakat Müzeyyen bu derin bir tutku’ kitabında kullandığı bir cümle vardır; “Böyle olmasını istemezdim ama hep olurdu.”
Dünyanın bütün kızılderilileri yenilir, Spartakus kaybeder, gün batarken sararır, kuşlar döner, Sadri Alışık denilen hergele, her filminde ağlardı. O ağladıkça ben de ağlardım. Nedenimi bilmez ağlardım. Ağladıkça Sadri’ye kıl kapar, gıcık olurdum. Üçüncü şahıs olarak kalışına, hep gidici kadınları sevişine, bu gidiciliklerin bir mecburiyet gibi duruşuna, Sadri’nin bu mecburiyetlere, giden kişinin özgürlüğü olarak bakıp, ona ihanet etmemek için kendine ihanet edişine...
Buraya nereden geldik… Konu ne ara Sadri Alışık’a geldi... Kaç zamandır Kasım ayında böyle oluyor işte… Konu bambaşka yerlere gidiyor… Beşiktaşlılar gibi; böyle olmasını istemiyorlar ama hep oluyor… Yönetimler, hocalar, futbolcular, harcamalar, metotlar değişiyor; sonuç değişmiyor... Saha içi, saha dışı birçok etken var elbet… Ancak yokmuş gibi davranmaktan olsa gerek sonu hep hüsran oluyor…
Bu yazı hem mevsimin hem de Beşiktaş’ın içinde bulunduğu durumun yaşattığı ruh halini anlatma ihtiyacına binaen soyut kavramlarla yazılsa da bunun somutu da var elbet…
O yazı da bunun peşinde…