
Savcılığın ortaya koyduğu iddiaları ve suçlamaları bir kenara bırakalım. Onlarca tanık beyanı, itiraflar, yazışmalar, dekontlar, ağır mali raporlar ve on yıl geriye uzanan bir sürecin 3.671 sayfalık dosyası söz konusu. Böyle bir dosyanın yalnızca kapağını açmak bile vakit alırken, içindeki delil zincirini, mali akışları ve iddia edilen örgütsel yapıyı 20 dakikada değerlendirmek mümkün mü?
Kim, hangi “hukuk otoritesi” bunu yapabilir? Cevap ortada: Ya davayı ciddiye almayanlar ya da işin içinden çıkmayacak olanlar…
Bu yüzden “iddianame boş” cümlesi bugün için bir analiz değil, tam tersine “gizli itiraf” niteliği taşıyor. CHP’li isimler belli ki eski siyasi iletişim refleksine sığınmak zorunda kaldılar: “İlk cümleyi kuran ve ilk tepkiyi veren, algıyı da belirler.”
***
Bu kez işler planlandıkları gibi gitmeyebilir. Bugün dünyanın birçok ülkesinde hukukçuların kullandığı yapay zekâ destekli dosya inceleme sistemlerine böyle hacimli bir dosyayı yüklemek bile saatler alırken, içeriğin işlenmesi, analiz edilmesi ve talebe göre özetlenmesi ise başlı başına ayrı bir zaman ve işlem gücü gerektiriyor. Bu yalın gerçeği, sosyal medya kullanıcıları da görüyor ve “20 dakika hamlesi” mizah konusu olmaktan öteye geçemiyor.
***
Bakın, “Boş” denilen iddianamede bir çırpıda dikkat çeken başlıklar şunlar:
-MASAK’ın para trafiği tespitleri,
-Mülkiye müfettişi raporu,
-İtiraf niteliğindeki Signal yazışmaları,
-Nakit para transferlerinin itirafları,
-Rekabetin engellendiği ihaleler,
-160 milyar TL+24 milyon dolar kamu zararı tespiti,
-40 milyar TL’ye yakın örgüt geliri iddiası,
-İBB üzerinden kurulan mali düzenin şeması,
-Alt kademeden gelen tutarlı tanık itirafları.
Bütün bu başlıklar ortadayken iddianameyi “anlamsızlaştırma” derdine düşmek, hukuki okumadan ziyade aceleye gelmiş siyasi savunma girişimi değil midir?
***
İddianamenin tamamlandığı ve mahkemeye sunulacağı birkaç gün önceden basında yer almıştı. Şunu düşündüm: CHP, partiyi temsil eden isimlerin “iddianame boş” demeçleri yerine, bir hukuk kurulu oluşturup dosyayı inceleyen uzmanların görüşlerinden oluşan bir açıklama yapsaydı bugün kamuoyu açısından güçlü bir pozisyonda olurdu. Belki de birilerinin aklına geldi ama yapmadılar.
Aksine bir an önce itibarsızlaştırma yoluna giderek yeni bir iletişim çıkmazına girdiler. Peki neden bu kadar acele edilmiş olabilir?
***
Bir iletişimci olarak benim anladığım şu: O, 20 dakikalık refleks bir gerçeği ele veriyor. İddianamenin etkisini zayıflatmak, parti içi paniği bastırmak ve kamuoyuna “ciddiye almayın” mesajı vermek istediler.
Çünkü gerçekten “boş” bir dosya olsaydı, CHP’deki aklı başında isimler ve hukuk adamları, -bu kadar hızlı savunma ihtiyacına gerek duyulmadan- ortaya somut ve ikan edici analizler koyarlardı. Haliyle, boş olan bir dosya birkaç günde kendi kendine çöker ve kimsenin de 20 dakikada çürütmesine gerek kalmazdı.
İddianame boş mu, dolu mu? Tabii ki mahkeme karar verecek. Ama kesin olan bir şey var: Hukuk belgelerle konuşur. Ve mahkeme, 20 dakika sonra atılan tweetlere değil, binlerce sayfalık iddialara, şemalara, itiraflara, para trafiklerine bakacak.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.