Wikileaks bir oyun da, kimin oyunu?

00:005/12/2010, Pazar
G: 4/09/2019, Çarşamba
Fehmi Koru

Bakmayın siz her kuşku belli eden soruya "Komplocu" diye karşı çıkanlara, bütün melekeleri yerli yerindeyse insanoğlunun zihni sürekli soru sorarak çalışır. Önce kendisine, sonra etrafındakilere, nesnelerle ve insanlarla ilgili sorular sorarak büyür bebek...Soru sormayan ve kuşku duymayan zihin ölmüş demektir.Demek istediğim şu: Wikileaks sitesinin yayımlamaya başladığı belgelerle ilgili sorular meşrudur. ABD gibi bir ülkenin üzerinde ''gizli'' ibaresi bulunduğu için gözü gibi saklaması gereken

Bakmayın siz her kuşku belli eden soruya "Komplocu" diye karşı çıkanlara, bütün melekeleri yerli yerindeyse insanoğlunun zihni sürekli soru sorarak çalışır. Önce kendisine, sonra etrafındakilere, nesnelerle ve insanlarla ilgili sorular sorarak büyür bebek...

Soru sormayan ve kuşku duymayan zihin ölmüş demektir.

Demek istediğim şu: Wikileaks sitesinin yayımlamaya başladığı belgelerle ilgili sorular meşrudur. ABD gibi bir ülkenin üzerinde ''gizli'' ibaresi bulunduğu için gözü gibi saklaması gereken belgelerinin nasıl elde edilebildiği, bunların ne tür bir organizasyon sonucu beş medya kuruluşuyla paylaşıldığı elbette merak edilecektir. Bütün bu gelişmelerin arkasında henüz göze çarpmayan bir ''plan'' bulunup bulunmadığı da...

Nitekim daha ilk günden itibaren, hemen her ülkede, en sorumlu mevkilerde oturan kişiler tarafından da değişik kuşkular ifade edilip duruyor.

''Kara operasyonlar'' yapabildiği bilinen ABD olabilir mi? Ya da İsrail? Acaba ABD içerisinde kendini belli etmeye başlayan değişik güçlerin çatışmasının eseri olmasın bu? Ya da hepsini aşan yepyeni bir küresel gücün?

Yukarıdaki paragrafta dillendirilen bütün ihtimaller, hem bizim ülkemizde hem de Wikileaks''ten etkilenebilecek başka ülkelerde ciddi bilinen kişiler tarafından dile getirildi.

Şimdi bir örnek olay olarak Watergate Skandalı''na bakabiliriz:

17 Haziran 1972 tarihinde, ABD''nin başkenti Washington''da, Watergate adlı binadaki Demokrat Parti karargâhına giren kişilerin, Başkan Richard Nixon''un emir ve talimatlarıyla, seçimde rakiplerine karşı kullanılacak malzeme bulmak üzere oraya gönderildiklerini biliyoruz. Nereden biliyoruz? Olaya karışan kişiler konuşmadıkları için olayın üstü örtülebilecek iken, ''derin gırtlak'' mahlâsıyla kimliği gizlenmiş bir kişinin iki gazeteciye sürekli sızdırdığı bilgiler sayesinde...

''Derin gırtlak'' mahlâsının gizlediği kişinin kimliği tam 30 yıl sonra açıklığa kavuşabildi. Meğer ABD''nin güvenlikten sorumlu örgütü FBI''ın o sırada ''2 numaralı koltuğu''nda oturan W. Mark Felt değil miymiş?

ABD gibi bir ülkenin başkanını istifaya zorlayan sürecin, FBI''ın en tepe noktası tarafından yönetildiğini aklınız alıyor mu sizin? ABD''de, bir başka başkana (John F. Kennedy) karşı düzenlenen suikast (1962), aradan bunca yıl geçmiş olmasına rağmen, bugün bile karanlıkta.

İsrail bu tür konularda ABD''den daha ileri bir ülke. Yanıltmaca operasyonlar denildiğinde ilk akla gelen ülkenin İsrail olması bu yüzden hiç sürpriz değil. Wikileaks belgeleri yayına konur konmaz "Kim?" sorusuna cevap aranırken, aklı başında veya sorumlu mevkilerde bulunan insanların aklına İsrail geldiyse, neden yadırgayalım ki?

"Wikileaks ABD işi" diyenler de, "Wikileaks ABD''de çatışan taraflardan birinin silâhı" iddiasını seslendirenler de, "İsrail okşanmıyor bile, onun parmağı olmasın?" kuşkusunu duyanlar da, bütün bu ''arka-planı'' akıllarında tutarak kuşkularını seslendirmiş oluyorlar işte...

Herhangi biri pekâlâ olabilir.

Küresel savaşın henüz bilinmeyen, kendisini daha önce ele vermemiş yeni bir savaşçısı olması ihtimalini de bütünüyle imkânsız saymayın lütfen... Ya da, ''devlet'' denilen kuruma veya halen mevcut devletler arası yapıya ters bakan ''anarşist'' ruhlu birilerinden oluşan yeni bir örgüt...

Julian Assange adıyla ortalıkta dolaşan kişinin cirmini çok aşan bir olay olduğu kesin Wikileaks''in de, kimin nesi olduğu tam bir meçhul...

O halde soru sormaya devam edebilirsiniz; hem de kimsenin ayıplamasına aldırmadan...