Ömrünü emperyalist misyonerlerin yoluna adayan ve yarım asırdır Türkiye’yi içten içe kemiren terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen, çeyrek asırdır yaşadığı ABD’de öldü. Fetullahçı Terör Örgütü’nü ve elebaşı Fetullah Gülen’i yazmaya ne kelimeler yeter ne de gazete sayfaları... Ama şüphesiz bunları birileri yazmalı ve geleceğe ışık tutacak belgeseller, filmler, kitaplar, eserler meydana çıkarılmalı.
Fetullah Gülen, İslâm karşıtlığında oluşturulan planın sadece küçük bir parçasıydı, bir istasyonuydu. Örgüt lideri öldüğüne göre, o istasyon geçildi demektir. Ancak yeni istikameti görebilmek için yarım asırlık FETÖ mazisine titizlikle bakmak gerekir.
Pensilvanya iblisi Fetullah Gülen, 27 Mayıs darbesinden sonra oluşturulan vesayet sisteminin bir hücresidir. 1961 yılında henüz aday memurken askere giden Gülen, 1963’te terhis olduğunda emperyalizme hizmet eden vesayetçi sistemin tam bir neferi haline gelmişti.
Daha o genç yaşlarında Moon tarikatının Türkiye temsilcisi Kasım Gülek ile tanıştırıldı. Gülek-Gülen buluşması örgütün zeminini oluşturdu. Güney Kore kökenli ABD merkezli Moon tarikatının yol ve yöntemleri esas alınarak Fetullahçı yapılanma oluşturuldu.
Sürecin tamamı, 1959’dan 12 Mart 1971 Muhtırası sonrası döneme kadar CIA bölge direktörlüğü yapan Ruzi Nazar’ın himayesinde gerçekleşti. Ruzi Nazar’ın ayrılmasının ardından görevi devralan Duane Claridge döneminde Fetullahçı örgüt yapılanması en üst seviyeye çıktı. Claridge sahte yapılanmalar oluşturma konusunda ABD istihbaratı CIA’in gelmiş geçmiş en profesyonel ismi olarak biliniyor.
Fetullahçı Terör Örgütü’ne yönelik yüzlerce operasyon yapılmış, binlerce kişi tutuklanmış, yüzlerce üst düzey elemanı hapishanelerde. Hepsi bir tarafa, Enver Altaylı bir tarafa... 15 Temmuz sonrası kaçmadan yakalanan en önemli hatta tek önemli isimdir Altaylı. Ruzi Nazar ve Duane Claridge’in yetiştirmesi olan Altaylı, aynı zamanda FETÖ’ün üst aklıydı.
Bilinen bazı isimlere ve yine bilinen bu yakın geçmişe atıfta bulunmamın sebebi, bundan sonra olacaklara ışık tutması içindir. Daha doğrusu bu yakın geçmiş bütün yönleriyle Fetullah Gülen’in ölümü sebebiyle tekrar titizlikle ele alınmazsa olacakları da anlayamayız.
Fetullah Gülen öldü ancak sahipleri dipdiri ayakta ve yaşıyor. Hiç pes etmediler, hiç vazgeçmediler. 27 Mayıs sonrası oluşturulan sistem 15 Temmuz’da epey yara alsa da maalesef kendini toparlama emareleri gösteriyor.
FETÖ’yü oluşturan akıl, öncesinde de vardı sonrasında da var olacak. FETÖ’yü oluşturan sistem, başka örgütler de kurdu. FETÖ’nün bilip bilmediğimiz onlarca kardeşi var. Sağcı, solcu, ırkçı, görünürde Müslüman, sözde laikçi onlarca ikiz, üvey ve öz çokça kardeşi var FETÖ’nün.
PKK’nın sahibinin ABD olduğunu artık kimse inkâr etmiyor. Her şey ayan beyan gözler önüne serildi. Siyonist İsrail’in Türkiye’nin topraklarında gözü olduğunu neredeyse ilan vererek duyuracak hale geldi. İç cephe mevzu olunca uyuyan hücreler uyandırılıyor. Uyanık olmaması gerekenler uyutuluyor.
Gazze’de soykırımın başladığı günden beri içerideki tüm aparatlar çok hareketli. Tek merkezden hareket eden, görünürde birbirine zıt görüşlü unsurlar var. Ama hepsi aynı amaca hizmet ediyor. Devletin kılcal damarlarında kalmayı başaran FETÖ dahil tüm unsurların kriptoları oldukça faal.
Türkiye yönetilemiyor algısını oluşturmak için çok büyük gayretler var. Toplumda infial meydana getirecek tüm enstrümanlar kullanılıyor. TUSAŞ’a yönelik canlı bomba saldırısının olduğu dakikalarda daha çatışmalar devam ederken, görüntüler servis edildi. İstanbul’da bir manyak, bir kızcağızı doğradı, kızın doğranmış cesedi dakikalar içinde sosyal medyaya düştü. Fetullah öldü, sahipleri operasyonlara devam ediyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.