Sefaretten davet bekleyenler var

04:005/11/2025, Çarşamba
G: 5/11/2025, Çarşamba
Hüseyin Likoğlu

Türkiye tarihi bir süreçten geçiyor. Yarım asırdır ülkemizde terör eylemleri gerçekleştiren PKK’nın tasfiyesi süreci başladı. Terörsüz Türkiye adıyla başlayan süreçte önemli ilerlemeler sağlanırken, ciddi tehditler de yaşanıyor. PKK, Türkiye’ye karşı hesap içerisinde olan birçok devlet ve istihbarat örgütünün taşeronluğunu yaptı. Baas rejiminin himayesinde baba Esed’in kontrolünde Suriye’de yuvalanan PKK, ABD’nin 1. Körfez Savaşı’yla istikrarsızlaştırdığı Irak’a yerleşme fırsatı buldu. PKK’nın Kandil

Türkiye tarihi bir süreçten geçiyor. Yarım asırdır ülkemizde terör eylemleri gerçekleştiren PKK’nın tasfiyesi süreci başladı. Terörsüz Türkiye adıyla başlayan süreçte önemli ilerlemeler sağlanırken, ciddi tehditler de yaşanıyor.

PKK, Türkiye’ye karşı hesap içerisinde olan birçok devlet ve istihbarat örgütünün taşeronluğunu yaptı. Baas rejiminin himayesinde baba Esed’in kontrolünde Suriye’de yuvalanan PKK, ABD’nin 1. Körfez Savaşı’yla istikrarsızlaştırdığı Irak’a yerleşme fırsatı buldu. PKK’nın Kandil başta olmak üzere Kuzey Irak’taki ana hamisi, daima ABD ve İsrail başta olmak üzere Avrupa’nın emperyalist devletleri ile ne yazık ki İran oldu.

Terör sorununun ortadan kaldırılması için Türkiye, zaman zaman sert önlemler, zaman zaman da siyasi adımlar attı. Türkiye’nin girişimleri, istenilen sonucu vermedi. Çünkü PKK PKK’dan ibaret değildi. Örgüt kendi başına karar verme iradesine hiçbir zaman sahip olmadı.

Kürt sorununun çözümü ve terörün bitirilmesi konusunda en ciddi adımlar şüphesiz 2011-2015 yılları arasında başlatılan çözüm süreci döneminde olmuştur. 2011’de üçüncü kez oylarını artırarak yüzde 50 ile seçimleri kazanan Tayyip Erdoğan, sorunun çözümü için gövdesini taşın altına koyarak tarihi bir süreç başlattı.

Silahların bırakılması konusunda çok önemli aşamalar yaşanırken, FETÖ önce süreci sabote etmek için Oslo görüşmelerini sızdırdı. Ardından elindeki emniyet ve yargı gücüyle KCK operasyonu başlattı. 7 Şubat MİT kriziyle Başbakan Erdoğan’ı hedef alacak şekilde MİT Başkanı Hakan Fidan’ı gözaltına almaya kalkıştı. Gezi kalkışması ve 17-25 Aralık’ı, sabote sürecinin devamı olarak görmek lazım.

Bütün bu süreci daha iyi anlamak için Altan Tan’ın yakın zamanda gazeteci Ruşen Çakır’la yaptığı bir programda söylediklerine kulak vermemiz gerekir. Altan Tan öyle sadece HDP’nin eski bir vekili değil hem İslamcı camianın hem de düşünce camiasının çok önemli bir ismidir.


“BİRİNCİ ÇÖZÜM SÜRECİ SURİYE’YE KURBAN EDİLDİ”

Altan Tan, açıklamalarında 2014 yılında dönemin ABD Başkan Yardımcısı olan Joe Biden’ın Türkiye ziyaretini hatırlatarak şunları söyledi:

“Biden Başkan Yardımcısı olarak İstanbul’a geldiği vakit, Amerikan Büyükelçisi’nin evinde verdiği resepsiyonda, Biden’ın özel olarak, ismen görüştüğü birkaç milletvekilinden biriyim.

O birinci çözüm sürecinde şunu söylediler: ‘Orta Doğu’daki sınırlar değişecek, Suriye bölünecek. Kürtlere de orada bir bölge vereceğiz. Siz bırakın Türkiye’deki bu işleri, bize odaklanın. Tayyip Erdoğan diye birisi de olmayacak.’ Yani 2016 darbesinden öncesini söylüyorum.

Onun için sizin bu yaptığınız görüşmelerin, konuşmaların hepsi suya yazı yazmak. Bu tabirlerin bazısı benim anladığımdır. Yani birebir öyle değilse bile, ‘Siz bize destek verin; biz de size destek verelim.’ Birinci çözüm süreci Suriye’ye kurban edildi.”

Altan’ın anlatımlarına göre, yemekte Fransa, Almanya gibi birçok Avrupa ülkesinin büyükelçileri de varmış.


SÜREÇ AKAMETE UĞRASIN DİYE YABANCI MÜDAHALEYİ BEKLEYENLER VAR

Söz konusu yemekli toplantıdan sonra ne olduğunu hatırlayalım. Selahattin Demirtaş, bir grup toplantısında “Seni başkan yaptırmayacağız” diyerek, çözümsüzlüğün fitilini ateşledi. Ardından 6-8 Ekim olaylarının talimatını verdi. Suriye’de ABD’nin beslemesi DEAŞ saldırıya geçti. Hendek-çukur terör eylemleri başladı ve son olarak da 15 Temmuz darbe ve ihanet girişimi gerçekleşti.

Türkiye bu süreçte çok bedeller ödedi, ancak doğru bildiği yoldan geri durmadı. Hem terörle mücadelede hem de Suriye konusunda kararlılığının neticesini aldı. Şimdi MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tam 1 yıl önceki çıkışının ardından yeni bir süreç başladı. Öcalan’ın çağrısının ardından örgüt kendini feshetme kararı aldı. Yasal düzenlemeler için Meclis’te bir komisyon kuruldu, önemli mesafeler alındı.

İsrail, Suriye üzerinden süreci sabote etme girişimlerini sürdürürken, içeride de PKK’nın silah bırakmasından rahatsızlık duyanlar boş durmuyor. Belli ki hâlâ sürecin akamete uğraması için yabancı müdahaleyi dört gözle bekleyenler var.

#Terör
#PKK
#politika
#diplomasi
#Hüseyin Likoğlu