CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde kurulan yuvarlak masa 11’inci toplantısında da aday konusunda mutabakata varamadı. 6 siyasi parti lideri, adaylarının kim olacağına karar verememiş, ama kimin aday olamayacağını tespit etmişler.
Yuvarlak masanın liderlerine göre, Tayyip Erdoğan’ın aday olması mümkün değilmiş. Erdoğan’ın adaylığı ‘kara sayfa’ imiş ve bunu asla kabul etmeyeceklermiş.
Masayı oluşturan 6 siyasi parti ve HDP, kendilerine has farklı farklı gerekçelerle Erdoğan’ın karşısında bir araya geldi.
CHP, diğer partiler olmadan iktidar yüzü göremeyeceğini 73 yıllık çok partili hayattan iyi biliyor. Dolayısıyla sağcı, muhafazakâr, milliyetçi görünümlü diğerlerine ihtiyacı var.
Meral Akşener, 15 Temmuz öncesinden beri ‘başbakan’ olmaya öyle inandırılmış ki bunun için iş tutmayacağı kimse yok.
Saadet “Bu Tayyip Erdoğan bütün muhafazakâr oyları konsolide etti. Bu adam gitmeden bize oy çıkmaz” diyerek, Erdoğan devrilirse dini hassasiyeti yüksek vatandaşların kendilerine oy vereceğine inanıyor.
AK Parti’den ayrılan Babacan ve Davutoğlu, yıllarca “Erdoğan giderse parti bize kalır” diye beklediler, beklediler, beklediler; baktılar gedeceği yok, kendileri gittiler.
Gültekin Uysal’ın da var bir muradı ama henüz onun ne olduğunu kendisi de bilmiyor.
HDP ise Türkiye istikrarsızlaşsın, terör örgütü üzerindeki baskı azalsın da kim seçilirse seçilsin derdinde.
Bu şartlarda Erdoğan’ın karşısında birleşen 6+1’lik masa, ilk başta hedefine varacağına o kadar inanmıştı ki sandığı iple çekiyordu. Ekonomiye yönelik saldırılar, pandemi ve son olarak Rusya-Ukrayna savaşı dolayısıyla bütün yumurtalarını ekonomi sepetinde topladılar. Zannettiler ki ekonomi çökecek, seçmen de tıpış tıpış gidip kendilerine oy verecek.
Yuvarlak masadaki hesap çarşıya uymadı. Bekledikleri ekonomik kriz gelmedi. Ekonomi toparlamaya, işler her geçen gün daha iyiye gitmeye başladı. Erdoğan’ın oylarının hızla yükseldiğini yaptırdıkları anketlerde gördüler. Kimi muhalif temsilciler bunu ekranlarda açık açık söyledi.
İşler karıştı. Önce seçim tarihine itiraz ettiler. Seçimlerin öne alınmasına türlü türlü anlamlar yüklemeye başladılar. Hâlbuki seçimlerin öne alınması en doğal, en insani ihtiyaçtı. Haziran sınav ayıdır. Üniversite sınavları, liseye geçiş sınavları neredeyse her hafta sonu sınav yapılan bir ay haziran.
Bu yıl aynı zamanda hac ayı, haziran. 27 Haziran arife, 28 Haziran Kurban Bayramı’nın ilk günü. Dolayısıyla haziranın ilk haftasından itibaren hac kafileleri kutsal topraklara gitmeye başlayacak.
14 Mayıs, CHP’de travma oluşturduğu için CHP’nin itirazı anlaşılıyor da diğer partilerin itirazları biraz komik duruyor. Hele hele Akşener’in, “Gençlerden korktuğu için seçimi erkene aldı” türünden açıklaması akla ziyan. Meral Hanım, 14 Mayıs-18 Haziran arası 18 yaşına girecek gençlerle mi seçimi kazanmayı düşünüyor?..
6’lı Masa’nın adayını açıklayamaması, seçim tarihinin bir ay öne alınmasına itirazları ve son olarak “Erdoğan’ın bir kez daha aday olması mümkün değil” söylemine sığınması, sandıktan umutlarını kestiklerinin apaçık göstergesidir.
Sandıktan çıkamayacaklarını anladıkları için şimdiden bahane üretmeye, birbirlerini suçlayacak alt zeminler oluşturmaya başladılar. Becerebilirlerse kaosa da oynayacaklar ama hiç şansları yok. FETÖ temizlendikçe karanlık senaryoların uygulanması için sahne kalmadı bu ülkede.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.