Dünya;ABD ve Avrupa’dan baktığımızda gördüklerimizdençok daha büyüktür.İnsanlık; Batı’nın zihin dünyamızda kodladığı algılardan, sınırlardan çok daha geniştir, güçlüdür, engindir.Dünyanın geleceği;Atlantik’ten uzaklaşıncaçok daha aydınlık, üretkendir. Çok dahainsandır.İstercoğrafya ölçeklibakın, isterinsan kaynağına bakın, istermedeniyet/tarih eksenlibakın, ister tarihsel güçler mücadelesi açısından bakın,ister bugüne isterseniz geleceğebakın..ABD ve Avrupa’nın dışındazengin bir geçmişi, ezici bir
ABD ve Avrupa’dan baktığımızda gördüklerimizden
tür.
; Batı’nın zihin dünyamızda kodladığı algılardan, sınırlardan çok daha geniştir, güçlüdür, engindir.
Dünyanın geleceği;
çok daha aydınlık, üretkendir. Çok daha
.
İster
bakın, ister
na bakın, ister
bakın, ister tarihsel güçler mücadelesi açısından bakın,
ister bugüne isterseniz geleceğe
bakın..
ABD ve Avrupa’nın dışında
zengin bir geçmişi, ezici bir dünyanın yeniden yükselişi’
ni göreceksiniz.
İNSANLIK YÜZYLLARDIR BATI’NIN KÖLESİDİR…
BATI ŞEYTANİ BİR “DİN”DİR
İnsanlık yüzyıllardır Batı’nın sömürgesidir.
Kandırılmış,
alınmıştır.
Milletler yüzyıllardır Batı’nın kölesidir:
Zihnen, yaşam tarzı olarak, dünya görüşü olarak, insanlığa bakışı olarak,
ekonomik refah ve siyasi kimlik olarak,
değerler olarak Batı’nın
altındadır.
Dünyalarımız onların rengiyle boyandığı için, zihinlerimiz onların doğruları ile kodlandığı için,
bütün değerlerimiz onların kriterleriyle formatlandığı için,
onların gücüyle kırıldığı için bu kölelik düzeninden kurtulup
çok zordur.
Batı şeytani bir “din”dir, “inanç”tır,
mecbur bırakılan,
mahkum olunan bir hayattır,
yaşam formatıdır.
YÜZ MİLYONLAR ÖLEBİLİR. TOPLU YOKOLUŞ YAŞANIR.
Bizler bir daha
mahkum olmamalıyız. Milletler Batı’nın
çıkar ve saltanatları için ülkelerini, kendilerini kurban vermekten
vazgeçmeli.
Birinci ve İkinci dünya savaşlarında
ABD ve Avrupa’nın
hırsından, açgözlülüğünden, güce tapınmasından
insanlık böyle bir bedel ödedi.
Yeni bir dünya savaşı çıkarsa belki yüz milyonlarca insan hayatını kaybedecek.
Yeryüzünün büyük bölümü yaşanmaz hale gelecek. İnsanlık
sürüklenecek.
Eğer böyle bir gelecek varsa önümüzde bu yine Batı’nın açgözlülüğü ve
, güce tapınmasından,
insana ve dünyaya bakışındaki vahşiliğinden k
aynaklanacak.
NSANLIK BATI’YI DURDURMALI
Dünya Batı için yeni bir felakete
sürüklenmemeli. Çıkar ve refahı için,
devamı için,
hastalığı için, kendisini
yeryüzünün sahibi sandığı i
çin, başka ulusların canı ve kanı üzerinden yürüttüğü tuzakları için
yok oluşa razı gelmemeli.
İnsanlık Batı’yı artık durdurmalı.
Başka milletlerin kanı üzerinden sahip olduklarını kaybetmemek için
teşebbüs edeceği çılgınlıkları engellemeyi
bilmeli.
Doğu yükselmeli. Güney yükselmeli. Baskı altındaki medeniyetler ayağa kalkmalı,
geri dönmeli. İnsanlığın ezici çoğunluğu, yeryüzünün büyük bölümü harekete geçmeli.
“Büyük Yokoluş”u durdurmalı.
Bu sadece
Müslüman dünyanın üstesinden gelebileceği
bir şey değil. Yeryüzünde dengenin kurulması için insanlık hep birlikte Batı’yı
etmeli.
Yeryüzünün ana eksenini oluşturan bizler, Müslümanlar, bu uyanışı çoktan başlattık.
doktrinleri,
palavraları,
“küresel terörle mücadele merkezleri”
daha 1990’larda bu uyanışı durdurmak için
.
Atlas Okyanusu’ndan Büyük Okyanus’a uzanan
yeryüzünün orta kuşağına bir bakın. Haritayı önünüze alıp bir bakın. Bu “İmparatorluklar kuşağına,
medeniyetler kuşağına” bir bakın.
ŞEHİRLER UYANMALI. KILCAL DAMARLARA KAN VERİLMELİ.
Hangi ülkeler, hangi milletler var?
Ne tür zenginlikler, ne tür kaynaklar var?
yollarından
koridorlarına, enerji kaynaklarından
güzergahlarına,
insanlık tarihi kadar eski şehirler
den bütün jeopolitik güvenlik teorilerine kadar
bu kuşak her şeyin merkezidir.
Bu eksenin gücünün nasıl küresel düzen kurucu olabileceğini, insanlığa neler verebileceğini, yeryüzünün mazlum milletlerine nasıl bir koruma sağlayabileceğini o zaman görün.
Bu yüzden bu kuşak ayağa kalkmalı.
Bu şehirler uyanmalı. İstanbul; Şam, Bağdat, Kahire, Buhara, İsfahan, Mekke…
Türkiye, Afrika, Orta Asya, Güney Asya, Basra Körfezi, Kızıldeniz…
Kılcal damarlarımıza yeniden kan verilmeli.
BİZ UYANIRSAK İNSANLIK UYANIR. HİÇ BİR MİLLET
Savaş, fakirlik, kaos bir kader değil
. Her ülke için, her toprak parçası için, her millet için
ayrı ayrı dizayn edilmiş birer projedir.
Bizim iç kavgalarımızın üstüne kurulmuş büyük hesaplardır. Zenginliklerimizi
eden,
vaziyet eden,
yerle bir eden bir şeytani akıldır.
Bu
“Kuşak” uyanırsa dünya uyanacaktır.
Bu imparatorluklar kuşağı harekete geçerse dünyanın geri kalanı da harekete geçecektir.
Biz uyanırsak insanlık uyanır. Hiçbir
millet, hiçbir ülke,
Batılı Düzen’den bağımsız olma yönündeki mücadelesinde yalnız bırakılmamalı.
BATI DÜNYANIN SADECE KÜÇÜK BİR BÖLÜMÜDÜR VE
Biz hep buradan baktık. Dünyayı buradan algıladık.
Gördük ki, Batı aslında dünyanın küçük bir bölümü.
Gördük ki, kendisinden çok daha büyük medeniyetleri, güçleri dizginleyerek,
yükselen her ülkeyi kanla bastırarak
bu saltanatı sürdürüyor.
Milyonların açlığı üzerinden refah
düzenini devam ettiriyor. Bu amaçla yeryüzünden
acı çektirmediği tek bir millet yoktur.
Ama o milletlerden bile kendine
oluşturmuş.
Batı’nın vahşi dünya düzenini ayakta tutan işte bu köleler ordusudur.
SÖMÜRGECİ PATRONLARA ÖFKE VAR ‘KURUCU
İşte şuan bunun işaretlerini görüyoruz. Ülkeler kendilerini yeniden keşfediyor. Milletler
yeniden kazanıyor.
Batı’yı kendi coğrafyasına itiyor.
Bu bir intikam değil, yeryüzünde adalet mücadelesidir.
Bütün
sömürge ülkeleri, eski patronlarına kafa tutuyor.
Onları topraklarından, havasından, suyundan, zenginliklerinden uzaklaştırmaya çalışıyor.
Tarihi yapıcı milletler yeniden sahne alıyor.
Kurucu milletler 21. yüzyıla dönüyor.
Yok edildiği sanılan medeniyetler canlanıyor. Yüz yıl önce tarihten ve coğrafyadan sürülmek istenen
ülkeler merkezi güçlere dönüşüyor.
BÜYÜK YOKOLUŞ ENGELLENMELİ BATI ÇILGINLIĞI DURDURULMALI.
Acil olarak,
2. Dünya Savaşı sonrası kurulan düzen tamamen ve çok hızlı bir şekilde değiştirilmeli.
Batılı finans, siyasi düzen çok acil olarak paylaşılmalı, paylaşıma zorlanmalı.
Gıdadan güvenliğe her alanda çok
radikal ve hızlı “düzenleyici adımlar”
atılmalı.
Bunlar; Batı’dan
intikam almak için değil.
Sadece daha dengeli,
bir dünya kurmak için. ABD ve Avrupa’nın elindekileri kaybedince nasıl çılgınlaşacağını ve
yeryüzünü ateşe vereceğini
biliyoruz.
Bunlar,
un önüne geçilmek için yapılmalı. Dünya, bütün insanlık her pirlikte Batı’yı durdurmalı.
Yeryüzünün sadece onlara ait vatan olmadığı öğretilmeli.