
Ancak Orta Afrika Libya’sız asla düşünülemez. Kaddafi’nin devrilme sebeplerinden biri de Libya’nın Orta Afrika ülkeleri üzerindeki etkisiydi. Bu yüzden de Fransa ve Sarkozy, bütün dünyayı provoke eden o saldırıları başlattı.
Libya devasa bir Akdeniz ülkesi. Türkiye’nin iki katından daha geniş. Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz kaynaklarından birine sahip. Yeraltı su kaynakları ve madenler bakımından zengin. Bütün Orta Afrika’yı besleyebilecek kaynakları barındıran bu ülkenin, içinde bulunduğu bölünmüşlükten, istikrarsızlıktan, Batılı ülkelerden gelen yağma tehditlerinden kurtarılması gerekiyor.
Libya sadece Akdeniz ülkesi değil, Orta Afrika’ya açılan en büyük kapı. Sudan’dan Mali’ye, Çad’a kadar, Sahel ülkelerinin istikrarı Libya’nın istikrarından geçiyor. Bu yüzden de Libya’nın güçlenmesi, güçlü bir orduya sahip olması, zenginliklerinin Libya’nın büyümesine ayrılması, nüfus sayısının artırılması, merkezi yönetimin oluşması ve merkez iktidar alanının çok güçlendirilmesi gerekiyor.
İç savaş ile büyük yıkımlar yaşayan, zenginlik içinde yüzüp kaosa sürüklenen Libya’nın artık toparlanması gerekiyor. Şu bir gerçektir: Libya ve Sudan’ın bölünmesi sadece bu iki ülkeye değil, Orta Afrika ülkelerinin tamamına yıkımlar getirir. Öyleyse, Türkiye’nin Sudan’ın birliği için seferber olduğu gibi, Libya’nın bütünleşmesi için de seferber olması gerekir.
Türkiye’nin bu ülkeler için yegâne istikrar ülkesi olduğu asla unutulmamalı. Bizim bölge politikalarımızın temelinde de bu yatıyor. Libya’nın sadece Batı’sıyla, Trablus yönetimi ile yakınlık, Doğu’su ile “mesafe” Türkiye için de tehlikelidir ve bu tehlike, Orta Afrika’daki hareketliliğe bağlı olarak büyümektedir.
Bu tehlike görülmüş olmalı ki, son dönemde Türkiye ile Hafter yönetimi arasındaki yakınlaşma dikkat çekici hale geldi. Bingazi’den Ankara’ya yönelen sıcak ilgi, Türkiye’nin Libya bütünlüğünün “ölümcül önemi”ni öncelemesi, iki taraf arasındaki temasları, ziyaretleri, ekonomik anlaşmaları artırdı.
Ardı ardına Türkiye’ye heyetler geliyor, Bingazi ile Türk şirketleri arasında büyük anlaşmalar yapılıyor, Libya ile imzaladığımız Mavi Vatan Anlaşması’nın kabulü için bizzat Hafter yönetimi tarafından Libya Temsilciler Meclisi’ne baskı yapılıyor.
Trablus yönetiminin ABD ve Avrupa tarafından bir bakıma rehin alınmış görüntüsü, Merkez Bankası kaynaklarının adil paylaşılmaması ve Batı’ya akıtılması, ABD ve Avrupa’nın Libya bütünleşmesi yerine Federasyonu dayatması, bir şekilde “şantajlar”a maruz bırakılması, Libya için acil bir şeyleri zorunlu kılıyor.
Zaten de yapılıyor. MİT Başkanı İbrahim Kalın 26 Ağustos’ta Hafter’le bir araya geldi. TCG Kınalıada ve askeri yetkililer, Ağustos 2025’te Bingazi limanını ziyaret etti. Bu görüşme ve ziyaretlere Hafter’e bağlı Libya Silahlı Kuvvetleri de katılıyordu. Bu da sadece siyasi ve ekonomik değil, askeri alanda da bir yakınlaşma olduğunun göstergesi.
MİT Başkanı Kalın’la, Hafter’in en büyük oğlu Belkasım’ın Bingazi’deki samimi fotoğrafına bakarken, Belkasım’ın Ankara’ya gelip Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la görüşmesi, ziyaretini ve imzalanan anlaşmaları takip ederken Türkiye ile Doğu Libya arasında güçlü bir geleceğin temellerinin atıldığını görüyoruz. Meselenin sadece ekonomik değil, jeopolitik öncelikler olduğunu frak ediyorsunuz.
Libya’ya genelde Trablus üzerinden baktığımız için Doğu Libya’da olanları çok da yakın takip etmiyorduk. Birkaç not aktarayım: Libya, uzun yıllar süren çatışmaların ardından bölgesel ve uluslararası arenaya güçlü bir şekilde dönüyor. Petrol üretimindeki istikrar ve dev kalkınma projeleri hayata geçiriliyor.
Bütün bu süreçler Hafter’in oğlu Belkasım koordinatörlüğünde yürütülüyor. Sadece iki yılda; yüzlerce yeni okul, onlarca hastane ve sağlık merkezi, yüzlerce kilometrelik yol, binlerce aileye konut yapılmış.
Bingazi’yi Afrika’nın derinliklerine bağlayacak yeni bir otoban yapılıyor mesela. Bu proje sayesinde Türkiye’den gelen mallar, Bingazi Limanı’na ulaştıktan sonra 3–4 gün içinde Orta Afrika ülkelerine ulaşabilecek.
Türkiye ile Hafter yönetimi arasındaki ilişki, kamuoyunda izlediğimizin de daha da ötesinde, kalıcı, inşa edici, Libya’yı birleştirici bir misyonla yürütülüyor. Sudan, Orta Afrika, Libya (Akdeniz) arasındaki dev coğrafyanın geleceği belki de bu yakınlaşmaya, Libya’yı tek bir devlet, tek bir ordu, tek ve güçlü bir merkezi yönetime taşımaya bağlı.
Türkiye, son yirmi yılda kazandığı etki alanını yüz yıllık ezberleri bozarak sağladı. Türkiye önyargısı olmayan, kalbi ve zihni açık bir ülkedir. Yeni küresel güç kaymalarının en ince detayına kadar düşünerek adım atar, günübirlik değil jeopolitik aklıyla hareket eder.
Öyleyse, Trablus-Bingazi ayrımı bitirilmeli. Libya’nın çöküşü engellenmeli. Güçlü bir devlet inşa edilmeli. Türkiye, ekonomik ve siyasi desteğin ötesinde, uluslararası alanda Libya’nın en güçlü destekçisi olmalı. Güçlü Libya ordusu ancak Türkiye’nin yüzyıllara dayanan birikimi ile mümkündür.
O zaman Libya Silahlı Kuvvetleri bu yöntemle güçlü bir orduya dönüştürülebilir. Aksi halde ülkenin ayakta kalması mümkün olmayacaktır. Libya kaynaklarının ABD-Avrupa şirketleri tarafından yağmalanmasının önüne geçilmeli. Ülkenin millileşmesine destek verilmeli.
Ülkenin büyük bölümü Hafter’in kontrolünde. Kaynaklar büyük oranda bu bölgede. Öyleyse Hafter yönetimi ile başlatılan yeni süreç, bir tür yeniden inşa, güçlü Libya fotoğrafına dönüşmeli.
Türkiye hazır, Libya hazır, Orta Afrika’nın geleceği için bu zorunluluk. O zaman kamuoyundaki Libya algısının dönüşmesi için de gereken medya, enformasyon yönetimi güçlendirilmeli. Küresel güç matematiği o kadar hızlı değişiyor ki, sadece zihni açık olanlar bu köprüden geçebilecektir.
Halife Hafter’in Türkiye’ye davet edilmesi, Doğu-Batı ortaklığının merkezi güce dönüşmesi, Türkiye’nin bütün coğrafyada yürüttüğü inşa edici, barışçı ortaklığın acilen tesis edilmesi zorunludur. Türkiye bütün kazanımlarını, Batı’nın yüzyıldır zihinlerimize dayattığı ezberleri bozarak yaptı. O zaman bunu şimdi Libya’da yapma zamanıdır.
Bence Hafter’i Türkiye’ye davet etme zamanı.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.