Yeni Rus yayılmacılığının Çeçenistan''daki vahşi örnekleri önümüzdeki günlerde daha bir çok bölgede kendini gösterecektir.Rusya''da yarın yapılacak devlet başkanlığı seçimini şimdiki Başkan Vekili Vladimir Putin''in kazanması, hem Rus halkı hem de bölge ve dünya için hiç de iyi sonuçlar doğurmayacak. Ancak, Putin''in kazanması için Rusya bütün kurumlarıyla seferber edilirken, dünyada bu tehlikeli eğilime karşı duyulan rahatsızlıkla ilgili kayda değer bir çıkış şimdilik gözlenmiyor. Uluslararası
Yeni Rus yayılmacılığının Çeçenistan''daki vahşi örnekleri önümüzdeki günlerde daha bir çok bölgede kendini gösterecektir.
Rusya''da yarın yapılacak devlet başkanlığı seçimini şimdiki Başkan Vekili Vladimir Putin''in kazanması, hem Rus halkı hem de bölge ve dünya için hiç de iyi sonuçlar doğurmayacak. Ancak, Putin''in kazanması için Rusya bütün kurumlarıyla seferber edilirken, dünyada bu tehlikeli eğilime karşı duyulan rahatsızlıkla ilgili kayda değer bir çıkış şimdilik gözlenmiyor. Uluslararası kamuoyu, Rusya''daki gelişmelere hazırlıksız yakalanmanın verdiği temkinlilikle süreci izlemeye almış durumda. Seçimden sonra daha da kendini hissettirmesi beklenen Rus yayılmacılığının Batı ve Rusya''nın komşuları tarafından kolayca hazmedilmesi de beklenmiyor. Zira Putin''in kafasındaki Rusya, bağımsızlığına kavuşan eski Sovyet topraklarındaki kaynakların paylaşımı konusunda hiçbir pazarlığa yaklaşmayacak, Basra Körfezi''nden Kuzey Kore''ye, Baltık bölgesinden Güney Asya''ya kadar eski Sovyet nüfuz bölgelerine tekrar hakim olmaya çalışacaktır. Bunun için de en etkili silahı nükleer gücü ve ABD''nin dünya hakimiyetine karşı yükselen rahatsızlığı manipule etmek olacaktır.
Rusya ekonomik, siyasi ve etnik olarak bir çöküşün eşiğinde. Putin''in de dediği gibi, "Ülke son üç yüz yıldır hiç karşılaşmadığı derecede parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya." Rus halkının büyük bölümü yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Hatta bu yıl Rusya''da kıtlık bekleniyor. Putin''in önündeki ilk ve en önemli sorun bu. Batı Rusya''ya kredileri dondurmuş durumda. Sebebi; ülkenin son dönemde Batı ile ilişkilerinin kopma noktasına gelmesi ve Putin''in icraatlarına yönelik güvensizlik ve endişe. Ayrıca, geniş Rus coğrafyasının dünya savaşında Alman ordularını yuttuğu gibi, yıllardır Rusya''ya verilen milyarlarca dolarlık krediler de kaybolup gitti. Bunlar Rusya''nın ekonomisinin düzelmesi ve ülkenin Batı ile ilişkilerinin daha da geliştirilmesi için verilmişti ancak paralar reformlara değil, mafyaya gitti.
Sadece silah satmayla Rus ekonomisi kendini kurtaramaz. ABD ve Avrupa''nın kredilerinden yoksun olan Rusya, hem ekonomik hem de sosyal ve etnik çözülmeyi önlemek için askeri tedbirlere sarılacaktır. İç politikadaki bu katılaşma, zaten ekonomik olarak zor durumda olan halkını daha da huzursuz edecek, azınlıklara yönelik baskıların da buna paralel olarak artmasıyla, ülke şimdikinden daha sancılı bir döneme girecektir.
Bugüne kadar Rusya''daki azınlıkların bağımsızlık özlemlerine karşı Moskova ile işbirliği yapan, bölgede Rusya''yı ve işbirliği içindeki iktidarları yıpratma potansiyeli taşıyan İslami ve demokratik yükselişin ezilmesinde Kremlin''e her yönden destek veren Batı, şimdi Pasifik''ten Ortadoğu''ya kadar çıkarlarını tehdit etmeye başlayan Rus-Çin ortaklığına karşı yeni yöntemler geliştirmeye çalışıyor.
Moskova''daki tehlikeli eğilim, bir taraftan Kafkaslar ve Orta Asya''daki yeni özgürleşmiş ve özgürleşme yolundaki toplumları tehdit ederken, diğer taraftan daha geniş düzeyde Batı''nın çıkarlarına zarar vermeye başladı. Moskova''nın Pekin''le birlikte ABD''nin dünya hegemonyasına karşı açıkça savaş ilan etmesi, Kuzey Kore ile Güney Kore ve Japonyayı tehdit etmesi, Vietnam ile Indo-China''yı etkileri altına alma çabası, Hindistan ile Hint Okyanusu''nu, Güney Çin Denizi''ni, Pasifik''teki su yollarını Batı''ya kapatma ve ABD''nin Pasifik gücünü sınırlama çalışmaları Batı''yı ciddi bir şekilde endişelendiriyor. Üstelik Amerika, Endonezya''yı parçalayarak bölgedeki önemli bir kalesini kendisi yok etti. Şimdi de Soğuk savaş dönemi boyunca müttefiki olduğu Pakistan''ı devre dışı bırakarak Asya''nın güneyinde mevzi kaybediyor. Eğer Hindistan''ın Rusya ve Çin''in elinden kurtaramazsa ABD''nin zararı katlanacaktır. Rusya ve Çin''in Ortadoğu''nun önemli kaleleri olan Türkiye ve İran''la geliştirmeye çalıştıkları derin ilişkileri de bu bağlamda çok dikkatli bir şekilde takip etmek gerekiyor.
Bütün bunlar Putin ve ekibinin kazanması halinde daha da hızlanacak bir rekabetin erken örmekleri. Yeni Rus yayılmacılığının Çeçenistan''daki vahşi örnekleri önümüzdeki günlerde daha bir çok bölgede kendini gösterecektir. Çeçen savaşını Basayev ve Hattab''ın stratejik hatalarına bağlayanlar, olaya biraz da bu açılardan bakmalı.Putin''in Rusya''sı, Putin''in dünyası
Rusya''da yarın yapılacak devlet başkanlığı seçimini şimdiki Başkan Vekili Vladimir Putin''in kazanması, hem Rus halkı hem de bölge ve dünya için hiç de iyi sonuçlar doğurmayacak. Ancak, Putin''in kazanması için Rusya bütün kurumlarıyla seferber edilirken, dünyada bu tehlikeli eğilime karşı duyulan rahatsızlıkla ilgili kayda değer bir çıkış şimdilik gözlenmiyor. Uluslararası kamuoyu, Rusya''daki gelişmelere hazırlıksız yakalanmanın verdiği temkinlilikle süreci izlemeye almış durumda. Seçimden sonra daha da kendini hissettirmesi beklenen Rus yayılmacılığının Batı ve Rusya''nın komşuları tarafından kolayca hazmedilmesi de beklenmiyor. Zira Putin''in kafasındaki Rusya, bağımsızlığına kavuşan eski Sovyet topraklarındaki kaynakların paylaşımı konusunda hiçbir pazarlığa yaklaşmayacak, Basra Körfezi''nden Kuzey Kore''ye, Baltık bölgesinden Güney Asya''ya kadar eski Sovyet nüfuz bölgelerine tekrar hakim olmaya çalışacaktır. Bunun için de en etkili silahı nükleer gücü ve ABD''nin dünya hakimiyetine karşı yükselen rahatsızlığı manipule etmek olacaktır.
Rusya ekonomik, siyasi ve etnik olarak bir çöküşün eşiğinde. Putin''in de dediği gibi, "Ülke son üç yüz yıldır hiç karşılaşmadığı derecede parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya." Rus halkının büyük bölümü yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Hatta bu yıl Rusya''da kıtlık bekleniyor. Putin''in önündeki ilk ve en önemli sorun bu. Batı Rusya''ya kredileri dondurmuş durumda. Sebebi; ülkenin son dönemde Batı ile ilişkilerinin kopma noktasına gelmesi ve Putin''in icraatlarına yönelik güvensizlik ve endişe. Ayrıca, geniş Rus coğrafyasının dünya savaşında Alman ordularını yuttuğu gibi, yıllardır Rusya''ya verilen milyarlarca dolarlık krediler de kaybolup gitti. Bunlar Rusya''nın ekonomisinin düzelmesi ve ülkenin Batı ile ilişkilerinin daha da geliştirilmesi için verilmişti ancak paralar reformlara değil, mafyaya gitti.
Sadece silah satmayla Rus ekonomisi kendini kurtaramaz. ABD ve Avrupa''nın kredilerinden yoksun olan Rusya, hem ekonomik hem de sosyal ve etnik çözülmeyi önlemek için askeri tedbirlere sarılacaktır. İç politikadaki bu katılaşma, zaten ekonomik olarak zor durumda olan halkını daha da huzursuz edecek, azınlıklara yönelik baskıların da buna paralel olarak artmasıyla, ülke şimdikinden daha sancılı bir döneme girecektir.
Bugüne kadar Rusya''daki azınlıkların bağımsızlık özlemlerine karşı Moskova ile işbirliği yapan, bölgede Rusya''yı ve işbirliği içindeki iktidarları yıpratma potansiyeli taşıyan İslami ve demokratik yükselişin ezilmesinde Kremlin''e her yönden destek veren Batı, şimdi Pasifik''ten Ortadoğu''ya kadar çıkarlarını tehdit etmeye başlayan Rus-Çin ortaklığına karşı yeni yöntemler geliştirmeye çalışıyor.
Moskova''daki tehlikeli eğilim, bir taraftan Kafkaslar ve Orta Asya''daki yeni özgürleşmiş ve özgürleşme yolundaki toplumları tehdit ederken, diğer taraftan daha geniş düzeyde Batı''nın çıkarlarına zarar vermeye başladı. Moskova''nın Pekin''le birlikte ABD''nin dünya hegemonyasına karşı açıkça savaş ilan etmesi, Kuzey Kore ile Güney Kore ve Japonyayı tehdit etmesi, Vietnam ile Indo-China''yı etkileri altına alma çabası, Hindistan ile Hint Okyanusu''nu, Güney Çin Denizi''ni, Pasifik''teki su yollarını Batı''ya kapatma ve ABD''nin Pasifik gücünü sınırlama çalışmaları Batı''yı ciddi bir şekilde endişelendiriyor. Üstelik Amerika, Endonezya''yı parçalayarak bölgedeki önemli bir kalesini kendisi yok etti. Şimdi de Soğuk savaş dönemi boyunca müttefiki olduğu Pakistan''ı devre dışı bırakarak Asya''nın güneyinde mevzi kaybediyor. Eğer Hindistan''ın Rusya ve Çin''in elinden kurtaramazsa ABD''nin zararı katlanacaktır. Rusya ve Çin''in Ortadoğu''nun önemli kaleleri olan Türkiye ve İran''la geliştirmeye çalıştıkları derin ilişkileri de bu bağlamda çok dikkatli bir şekilde takip etmek gerekiyor.
Bütün bunlar Putin ve ekibinin kazanması halinde daha da hızlanacak bir rekabetin erken örmekleri. Yeni Rus yayılmacılığının Çeçenistan''daki vahşi örnekleri önümüzdeki günlerde daha bir çok bölgede kendini gösterecektir. Çeçen savaşını Basayev ve Hattab''ın stratejik hatalarına bağlayanlar, olaya biraz da bu açılardan bakmalı.