Katar’a yapılan İsrail saldırısı, coğrafya genelinde yeni bir aşamaya geçildiğinin habercisidir! Artık ulusal sınırlar, müttefik hassasiyetleri, dost-düşman ayırımı diye bir şey yok. Artık güvenlik sınırları diye bir şey yok.
Artık gücü yeten herkes her ülkeyi, her başkenti bombalayacak. Artık dünya genelinde böyle bir atmosfere doğru bütün kapılar açıldı.
Katar, ABD ve İsrail’in Hamas’la müzakereler için tek bağlantı noktasıydı. Müzakereler, diplomasi yöntemleri bu ülke üzerinden yürütülüyordu. Temasın kesilip kesilmeyeceği henüz bilinmiyor. Ama Katar’ın, bu ağır saldırıyı hazmetmesi çok zor olacak.
İsrail’in bu saldırısı, aslında bölgedeki hiçbir ülkenin ABD müttefiki olmadığı, ABD ile ittifak ilişkilerinin ancak İsrail’in istediği kadar olabileceği, ABD’nin bu ülkelere ancak İsrail’in işine yaradıkları ölçüde değer vereceği, paralarını yağmalayıp İsrail’i kul-köle yapacağı bir kez daha ortaya çıktı.
Hamas’la müzakere formülünü bir tuzak olarak hazırladılar. Trump ve Netenyahu Katar’a da Hamas’a da bölge ülkelerine de, Gazze’de çözüm için çabalayanlara da çok çirkin bir tuzak kurdu.
Tezgâh şöyle kurulmuş: Trump Hamas’a öneriler sunuyor (Tabii İsrail’le birlikte planlayarak). “Bunları İsrail kabul etti siz de kabul edin yoksa…” diyor. Hamas heyeti bunun üzerine Katar’da müzakere için toplanıyor. Katar ise var gücüyle müzakereleri teşvik edici rolüne devam ediyor.
Ancak “müzakere maddeleri”ni ileten Trump’la Netanyahu, aynı anda, hava saldırılarını da organize etmiş. “Onlar toplansın biz bu arada hepsini vuralım” diye bir saldırı planı yapmışlar. Öyle de oluyor. Heyet, maddeleri görüşürken ABD-İsrail uçakları Suudi hava havasından geçerek (İddia böyle) Katar’a doğru ölüm uçuşuna çoktan başlamış bile.
Dikkat edin, saldırısı sonrası Netanyahu hemen “Bu saldırının sorumluluğunu üstleniyorum” açıklaması yapıp Trump’ı kurtarma telaşına düştü. Ardından Trump, “Saldırı Netanyahu’nun planıydı, benimle alakası yok” açıklaması yaptı. İnanılır gibi değil, bu açıklamaları bile önceden planlamışlar!
Ortada dört ayaklı bir planlama var: Müzakere maddelerinin sunulması, heyeti bir adreste toplama, sonra hava saldırısının yapılması, ardından Trump’ı kurtarmaya dönük açıklamalar... Aslında son derece basit ama korkunç derece çirkin bir saldırganlık var.
Trump’ı bu saldırılardan uzak tutma düşüncesinin sebebi, ABD’nin Ortadoğu’daki varlığına zarar gelmemesi düşüncesi. Sadece Katar’ın ABD’ye yüz milyarlarca dolar yatırım sözünü alan Trump, “Hem saldırayım hem parayı kaçırmayayım” derdine düşmüş.
Çocukların bile anlayabileceği bu basit tezgâhlara maalesef Arap devletleri hep gönüllü oldu. Yüz milyarları ver, ABD ile dost olduğunu san, o, seni İsrail’e köle yapsın, istediği an ülkelerin bombalasın, bütün Arap topraklarını İsrail’in operasyon alanına dönüştürsün ama sen bu çaresizliği, rezilliği devam ettir!
Açık ve net söyleyelim: Bu coğrafyadaki bütün savaşlar, bütün iç çatışmalar, bütün aşağılanmalar bütün yağma ve talanlar coğrafyanın siyasi karar alıcılarının beyinsizliğinden ya da hainliğinden kaynaklanmıştır.
Gün ortasında, Katar gibi bölgesel krizleri çözmek içir çaba harcayan, “ABD müttefiki”, Türkiye’nin en yakın ortaklarından birini bombala. Sonra da “Bu işi Netanyahu yaptı, ben yokum” yalanına sığın. Trump için en ağır itibar kaybı, güvensizlik örneğidir bu.
Artık kimse onun sözüne, barış girişimlerine, diplomasi masalarına güvenmeyecek. Kimse onu ciddiye almayacak. İkiyüzlü, riyakâr, güvenilmez, yalancı, İsrail’in elinde oyuncağa dönüşmüş bir adamın, ülkeler nazarında bir itibarı olmayacak.
Bugünden sonra Ukrayna için başlattığı süreç de yok olup gidecek. Hiçbir sonuç alamayacak. Öyle Avrupalı liderleri karşısına dizerek yaptığı şovun hiçbir karşılığı olmayacak. İsrail, açık açık Trump’ı bir terör unsuruna dönüştürdü. ABD Başkanı için bundan daha büyük bir kayıp asla olmayacak.
Bu saldırı, coğrafya genelinde yeni bir sayfa açtı. Artık İsrail’in saldırmayacağı tek bir ülke bile kalmadı. İran, Yemen, Suriye, Lübnan, Filistin listesinde şimdide Katar eklendi. Bir süre sonra Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün hatta Cezayir eklenecek.
Hepiniz “Peki ya Türkiye?” diyorsunuz elbette. Biz de şunu söyleyelim: Türkiye ile İsrail zaten savaş halinde! Gazze’de, Suriye’de, Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Ege’de, Libya’da, Doğu Afrika’da, Fırat’ın doğusunda Türkiye-İsrail savaşı zaten devam ediyor.
Suriye’de Türkiye’nin üs kurmayı planladığı her bölgeye saldırdılar. Türkiye-Suriye ortak savunma girişimlerinin tamamına saldırıyorlar, sabote ediyorlar, bundan sonra da saldırmaya devam edeceklerini açıkça ilan ediyorlar. Bunu yapıyorlar, arkasından da “Ama Türkiye ile çatışmaya girmek istemiyoruz” açıklamalarını servis ediyorlar.
İsrail, ardı ardına Türkiye hakkında açıklamalar yapıyor, bunu medya eliyle servis ediyor. Açıklamaların odak noktası "Türkiye tehdidi" ve Suriye'de Türkiye-İsrail çatışması üzerinde. Bu tür açıklamalar psikolojik ortam oluşturmayı amaçlıyor. Bu da Türkiye için bir tehlikeyi ortaya koyuyor.
İsrail Türkiye'de bazı yerlere hava saldırıları yapabilir, bazı kişilere suikast düzenleyebilir. Savunma Bakanı Yisrael Katz'a yönelik suikast girişiminde "Emir Türkiye'den veridi" diye yayın yapması bundandı. Olası bir saldırının gerekçesini oluşturuyordu.
Açık ve net söylüyorum, bunu Türkiye'de deneyecek. Suikast ve saldırılara girişecek. CHP tartışması, DAEŞ terör saldırıları İsrail bağlantılı. Ama yakında çok daha net, belli hedeflere saldırılar başlayacak.
Herkes bunu ciddiye almalı. Türkiye büyük bir oldubitti ile karşı karşıya kalabilir. Böyle bir durumda İsrail'e çok ağır bir saldırı yapmak zorundayız. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti iki paralık bir devlete döner. Böyle bir durumda, kısmi misillemeler değil, doğrudan Tel Aviv bombalanmalı!
En son Suriye'nin Lazkiye ve Humus bölgelerini bombaladı. Bir gün sonra ise, Humus’a getirilen Türk füzelerinin korunduğu depoların vurulduğu iddia edildi. Türkiye bu iddiayı yalanladı. Bu bile açık ve net Türkiye’ye saldırıdır!
Tekrar edelim: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan İsrailliler, Gazze'deki soykırıma katılıp tekrar Türkiye'ye dönüyor. Olası bir çatışmada bunların tamamı Türkiye’yi içeriden vuracaktır. Tamamı Mossad için çalışacak, tamamı İran’da olduğu gibi içeriden saldırı için birer intihar bombacısına dönüşecek.
Öyleyse soralım: Türkiye'de kaç İsrail askeri var? Türkiye'de İsrail'in dron depoları var mı? Silah yığınakları var mı? Terör timleri var mı?
Bence Türkiye, Katar’ın bombalanmasından sonra her ihtimale hazır olmalı. Bütün “olağanüstülükler muhtemel” hale geldi. Katar’daki saldırıyı Hamas’la, terörle sınırlandıran herkes çok büyük hata yapacak!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.