Sürekli iş ve icraat üreten AK Partili bir belediye aynı zamanda oy artırabilir mi?

04:0016/11/2025, Pazar
G: 16/11/2025, Pazar
İhsan Aktaş

Türkiye siyasetinde her partinin bir kaderi vardır ve bu kader, o siyasal hareketle birlikte yaşamaya devam eder. Aydın’da Adnan Menderes Müzesi’ni ziyaret ettiğimde ilginç bir benzerlik fark ettim: Adnan Menderes’in icraatları AK Parti’ye çok benziyor. Fakat bu milleti geri bırakan tek parti uygulamalarının Anadolu insanına yaşattığı sıkıntılarla, rahmetli Menderes’e yapılanlarla; bugün Sayın Cumhurbaşkanı’na yönelik karalamalar ve muhalefetin siyaset kodları arasında pek bir fark yokmuş. Siyasi

Türkiye siyasetinde her partinin bir kaderi vardır ve bu kader, o siyasal hareketle birlikte yaşamaya devam eder. Aydın’da Adnan Menderes Müzesi’ni ziyaret ettiğimde ilginç bir benzerlik fark ettim: Adnan Menderes’in icraatları AK Parti’ye çok benziyor. Fakat bu milleti geri bırakan tek parti uygulamalarının Anadolu insanına yaşattığı sıkıntılarla, rahmetli Menderes’e yapılanlarla; bugün Sayın Cumhurbaşkanı’na yönelik karalamalar ve muhalefetin siyaset kodları arasında pek bir fark yokmuş. Siyasi cephede değişen bir şey yok.

AK Parti yatırım, icraat ve kalkınmacı bir parti. Kontrolden çıkmış bir icraat tutkusu var. Geçtiğimiz yıllarda sosyal medyada şöyle bir ifade kullanmıştım: “AK Parti icraat yapacak, CHP de bu icraatları pazarlayacak olsa, partiye 80 yıl iktidarda rakip çıkarmaz.” Bu ifadem, iletişim işleriyle uğraşan bazı kişilerde küçük alınganlık oluşturmuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn Murat Kurum, AK Parti Genel Merkezi’nde gazetecilere sunum yapmıştı. Söz alıp dedim ki: “Bu sunuma devam etseniz aylarca sürer. İçinde bulunduğumuz hafta sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığının işlerini listeleyin, abartısız CHP’nin siyasi hayatı boyunca yaptığı toplam icraat kadardır.”

Yerel seçimlere giderken Pendik Belediyesi’nde icraat sunumuna katılmıştım. Başkan Ahmet Cin, 370 kalem icraat saymıştı. Bir televizyon programlarında ise İmamoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi icraatlarını anlatan bir iletişimciye sordum: “İmamoğlu’nun üç kalem icraatını sayar mısınız?”

Tabii ki dedi:

1. Başkanımız kreş yaptı.

2. Öğrencilere yurt yaptı.

3. Evlere süt dağıttı.

Bunun üzerine dedim ki: “Bunların hiçbiri belediyenin asıl işi değil. Başka ne yaptı?”

Hanımefendi, “Ben anlamam, yaptı işte” dedi.

Ben de “Pendik’te 270 kalem yatırım yapılmış” dedim. Tam o sırada başkan mesaj atarak “270 değil 370 kalem” diye düzeltmeye çalıştı. Başkan’a, “Durun, adamlar iki buçuk kalem işle iletişim yapıyorlar, bırakın 270 kalsın” demiştim.

Yerel seçimlere giderken AK Parti daha önce hiç karşılaşmadığı bir durumla karşılaştı. Bugüne kadar isteneni vermeye alışkın olan AK Parti hükümetleri, yapamadığı işler konusunda bir “gerekçe üretme” kültürüne sahip değil; çünkü hep yapmış, vermiş, sonuç almış. Bu bağlamda, CHP’nin başarısızlığı söylemle kapatma kültürü AK Parti’de yok.

Emekliler ve dar gelirliler:

Seçime bir ay kala bir yazı kaleme almıştım. Başlığı şuydu:

“AK Parti iç kaleyi korumaya çalışırken, CHP önüne geleni satın alıyor.”

Burada “iç kale” den kastım, AK Parti kurulduğundan bugüne kadar sadakatle Sayın Erdoğan’ın arkasında duran, her zaman partiye oy veren, mitinglere katılan, bu milletin mağdur edilmiş kesimleriydi. Yazıda başlığında “emekli” ve “dar gelirli” kelimeleri geçmediği hâlde yazı yarım milyona yakın görüntülendi.

Bu ilgiden sonra, dip dalgada bir tepki geldiğini düşünmüştüm. AK Parti bütün büyük mitinglerini İstanbul’da yapar. İstanbul mitinginde büyük bir beklenti vardı: Emekliler zam haberi bekliyordu. Miting anında müjde çıkmayınca, alandaki kitlenin üçte biri ayrıldı. Bu durum tam anlamıyla bir kopuştu.

Seçimden önce yapılan araştırmalara göre AK Parti bütün illerde ortalama %10 puan eksik oy aldı. AK Partili seçmenin %5’i sandığa gitmeyince, bu durum rakibe doğrudan %10 puan avantaj yazdı.

Seçimden sonra Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin ve il başkanıyla uzun müzakerelerde bulunduk. Özü şuydu: Potansiyeli %50-55 olan bir şehirde %38 oyla belediye kazanmak herkesin ağırına gitmişti. Bu durum kent siyasetinde ciddi bir sorun olarak ele alınıyordu.

Benim çıkış yoluyla ilgili yaklaşımım şuydu:

Bir kişinin çıkıp AK Partili bir belediyeye iş ve icraat önermesi doğru değildir. Çünkü zaten “doz aşımı” icraat yapan AK Parti belediyeleri neden oy kaybeder? Ya da en azından yaptığı icraatın hakkı kadar neden oy artıramaz? Sorunu bu merkezde ele aldık.

Yürütülen sürecin en sihirli tarafı, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile İl Başkanlığının tespitlerinin aynı olması ve çözümde birlikte odaklanmalarıydı. Kent politikaları merkezi kurularak siyaset, sosyal politikalar ve iletişim başlıkları; kentin siyasetini iyi bilen siyasetçiler, akademisyenler, uzmanlar ve iletişimcilerle birlikte takip edildi.

Siyasi deneyimi ve tecrübe birikimi zirvede olan Sayın Belediye Başkanı seçimin ertesi günü çalışmalarına başladı; sanki bugün siyasete başlamış siyasetçi heyecanıyla.

Amaç şuydu:

AK Parti’nin yaptığı yatırımların, icraatların ve hizmetlerin karşılığında hak ettiği kamuoyu desteğini sağlamak.

Yaptığımız bir araştırmaya göre, seçimden altı ay sonra oylar %38’den 46’ya çıktı. Yatırımlar, icraatlar, halkla ilişkiler, çalıştaylar ve parti çalışmaları tüm hızıyla devam etti.

Aradan 7-8 ay geçtiğinde yapılan ikinci araştırmada, “Bugün bir seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?” sorusuna verilen yanıtlara göre Büyükşehir oyları %50’nin üzerine çıktı.

Bu gelişmelerden daha önemlisi şuydu:

Yerel seçimden sonra AK Parti’nin genel seçim oyları %4 gerilemişti; bugün itibarıyla genel seçimde aldığı oy yeniden yerel seçim dönemindeki oy oranına yükseldi.

Gaziantep siyaseti, deli gibi icraat yapan bir belediyenin aynı zamanda oy artırabileceğini göstermiş oldu.

AK Parti, büyükşehir belediyelerinin her birinde oy artırdığında, ülke genelinde partinin oyu yüksek seyreder.

Bugün Cumhur İttifakı’nın toplam oyu %44 civarında. Ekonomideki en küçük bir iyileşme %5 oy getirir. CHP’nin rasyonellikten tamamen koptuğu bir dönemde, iktidar için Cumhur İttifakı bugün olduğu gibi gelecekte de hâlâ güçlü tarafta durmaktadır.

#siyaset
#politika
#ihsan aktaş