Başkan Biden bu aralar Trump’a karşı kazanabileceğine kendisinden başkasını ikna edemiyor. Biden, münazara performan-sının adaylığını derinden sarsması yetmezmiş gibi Trump’ın başarısız suikast girişimini büyük bir siyasi avantaja çevirmesine engel olamıyor. Cumhuriyetçi Parti kongresinde partisinin tam desteğini alan Trump’ın aksine, Biden’ın parti içinde desteği yok denecek kadar az. Kurşun yiyip hemen ayağa kalkan Trump’a karşı Covid’le mücadele eden Biden imajı, yarışın son birkaç haftadaki havasını özetliyor. Partinin ağır toplarının adaylığını gözden geçirmesi gerektiğini söyledikleri ancak Başkan’ın direndiği şeklindeki haberlerin medyaya verilmesi de Biden’ın gidişinin artık sadece bir zamanlama meselesi olduğunu gösteriyor.
Çarşamba günü Biden’ın adaylığının kesinleşmesi için yapılması planlanan delege yoklamasının ertelenmesi, Demokratların aday değişikliği konusunda iyice ikna olduğunu gösterdi. Demokrat Parti kongresi öncesinde yapılması planlanan prosedürsel yoklama, şimdiye kadar ön seçimlerde yeterli delege sayısına ulaşan Biden’ın adaylığının kesinleştirilerek kongrede Trump’a odaklanılmasını sağlayacaktı. Basına yansıdığı kadarıyla Senato Demokrat lideri Schumer ve Temsilciler Meclisi Demokrat lideri Jeffries, bu oylamanın ertelenmesi için baskı yaptı. Biden’a karşı parti içinde kazan kaynarken Biden’ın adaylığının kesinleştirilmesi parti içindeki çatlakların ortaya dökülmesine neden olacaktı.
Parti elitlerinin bir yandan delege yoklamasını erteleyip bir yandan da Biden’a çekilmeyi telkin ettiklerini basına yansıtmaları artık kritik dönemece girildiğini gösteriyor. Hem Nancy Pelosi hem de Chuck Schumer’ın Biden’a çekilmesini salık verdiklerinin ancak Biden’ın bunu reddettiğinin basına sızdırılması, partinin ağır toplarının da artık Biden’ın arkasında duramadığına işaret ediyor. Kasım ayında California senatörlüğü için yarışan ve Pelosi’ye yakın isimlerden olan California Temsilcisi Adam Schiff’in Biden’a çekilme çağrısı yapması, şu ana kadarki en yüksek profilli çağrı oldu. Schiff, “Trump’ın Amerikan demokrasisinin temelini baltalayacağını ve Biden’ın Kasım’da galip geleceğinden ciddi şüphesi olduğunu” ilan etti.
Münazara fiyaskosu sonrasında yapılan anketler, Biden’a desteğin salıncak eyaletlerde düştüğünü ancak Trump’ın önde gidişinin hata payı içinde olduğunu gösteriyordu. Sonra yayınlanan anketler de Biden’a desteğin düştüğünü göstermeye devam etti ancak Biden’ın hala kazanabileceğini düşünmesini sağlayan araştırmalar da vardı. Trump’a suikast girişimi öncesinde 11-15 Temmuz tarihlerinde yapılan AP-NORC anket araştırması ise, Demokratların üçte ikisinin Biden’ın yarıştan çekilmesi gerektiğini düşündüğünü gösteriyor. Suikast girişimi sonrasında yapılan anketlerde de tablonun Biden aleyhine kötüleşmesi neredeyse kesin. Kesin kazanamayacağını gösteren bir anket görmediğini söyleyerek baskılara direnen Biden’ın daha kötü anketler yayınlandığında direnme gücü iyice azalacak.
Amerikan seçimlerinde finansman sorununun kampanyaları sonlandırdığı bilinir. Biden ise daha önce ancak tanrının kendisine yarışı bıraktırabileceğini söylemiş ve anketlerin kazanamayacağını göstermediğini savunmuştu. En son olarak doktorun kendisine sağlık engeli yüzünden çekilmesi gerektiğini söylemesi durumunda çekilebileceğini ima etti. Çarşamba günü de Covid’e yakalandığı ve dinleneceği açıklanan Biden, sosyal medya mesajları üzerinden donörlere çağrı yapmaya devam etti. Trump’a destek veren Elon Musk ve arkadaşlarına karşı kinayeli biçimde ‘hastayım …. Musk ve arkadaşlarının seçimleri satın alma çabasından’ diyerek taraftarlarını bağış yapmaya çağırdı. Bir süredir Demokrat büyük bağışçıların hem Biden kampanyasına hem de Kongre üyelerinin kampanyalarına bağışları dondurdukları haberlere yansımıştı. Biden küçük donörlerden yardım toplayarak geniş kitlelerin hala arkasında olduğunu parti elitlerine göstermek istiyor anlaşılan.
Biden’ın parti içi baskılar, negatif anket sonuçları, kampanya finansman zorlukları, mental ve fiziki kapasitesinin zayıflığının günaşırı örnekleri ve Trump lehine esen siyasi rüzgâr karşısında uzun süre direnmesi zor görünüyor. Demokratların Biden’ın direncini kırmak için iyice yüklenmeye başladığı bir döneme girdik. Bu aşamada Biden’ın doğal alternatifi olan Kamala Harris’in adaylığı durumunda Trump’a karşı ne kadar şansının olacağı sorusu öne çıkıyor. Harris’in kendi profili üzerinden kazanabileceğini savunmak zor zira son dört yılda kritik bir yönetim başarısı gösterdiğini söylemek mümkün değil. Gerek göçmen krizi gerekse Avrupalı müttefiklerle ilişkiler gibi konularda Biden’ın kendine açtığı alanın hakkını veremeyen Harris’in avantajı daha çok kimliksel meselelerle alakalı. Kadın ve beyaz olmayan bir adayın Demokrat tabanda bir karşılığı olacaktır ancak bu yeterli olmaz. Partiyi toparlayıp tam bir mobilizasyon sağlayacak bir formül üretilmesi gerekiyor. Biden’ın kendisi için çalan çanları dinlemeye direndiği bir dönemde bu tartışmanın rahatça yapılamaması Demokratlar için en önemli dezavantaj olarak öne çıkıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.