ECB elindeki tüm kartları sürdü

04:0012/03/2016, Cumartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Kerem Alkin

Geçtiğimiz perşembe akşamı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi'yi TVNet'teki 'Çıkış Noktası' programında ağırladığımızda, aynı günün öğleden sonrasında, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi tarafından açıklanan, bankanın o gün aldığı yeni para politikası kararlarını da değerlendirdik.
Başkan Büyükekşi, ECB'nin Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi ekonomilerini canlandıracak, büyümeyi sürdürülebilir kılacak her türlü adım ve tedbirin Türkiye için, ihracatçımız için yararlı olduğunu bir kez daha vurguladı.
Başkan Büyükekşi, euro-dolar paritesinin euro aleyhine değer kaybetmesi nedeniyle 12,5 milyar dolar, küresel emtia fiyatlarının gerilemesinden dolayı da 11,5 milyar dolar olmak üzere,
esasen Türkiye'nin ihracat hacmine 23 milyar dolarlık negatif bir etki yansıdığını, buna karşılık, ihracattaki gerilemenin 2015'de 14 milyar dolar civarında kaldığını hatırlatarak, Türkiye'nin miktar cinsinde, bilhassa Avrupa pazarı olmak üzere, aslında ihracatını arttırmayı sürdürdüğünü hatırlattı.
Söz konusu iki küresel negatif gelişme yaşanması, aslında Türkiye'nin 2015 yılı ihracatının 170 milyar dolabileceğine işaret etti.


ECB'nin adımları bizim için iyi


Maalesef, sırf 'muhalefet etmek için muhalefet' birilerinin, kimi çevrelerin artık kanına işlediğinden, Türk ihracatçısının, tüm küresel ekonomik ortamdan kaynaklanan zorluklara rağmen, ihracatı ayakta tutma ve geliştirme mücadelesini alkışlayacak birliktelik kimi zaman eksik kalıyor.

Bu nedenle, bir yandan euro-dolar paritesinin 1,05 doların altını dahi gördükten sonra, son bir kaç aydır 1,08-1,12 dolar bandına toparlanmış olması, hem de ECB'nin Euro Bölgesi'ni canlandırıcı tedbirleri, Türkiye'nin ihracat hacmine mutlaka olumlu yönde yansıyacaktır.

Bu noktada, ECB'nin 10 Mart Perşembe günü açıkladığı ve hem küresel, hem de Türkiye'deki piyasa profesyonelleri ve ekonomi

çevrelerince merakla beklenen kararların,

ECB'nin artık atabileceği son kritik önemdeki adımlar olduğu da iyi gözlenmeli.

Nitekim, Başkan Draghi'nin özellikle faizleri daha da aşağı indirmek noktasında artık alan kalmadığını,

Bankanın üst yönetiminin artık bundan daha fazla ileri gidilecek nokta olmadığını düşündüğüne dair sözleri de, artık para politikasında 'duvara dayanıldığı'nı teyit etmekte.


10 Mart Perşembe günü, Frankfurt'ta toplanan 25 üyeli Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi, gecelik mevduat faizini 10 baz puan indirerek eksi yüzde 0.4'e çekerken, para politika faizini de yüzde 0 seviyesine düşürdü.

Bu durum, ECB'nin Euro Bölgesi'nde hiç bir enflasyon riski görmediğini

ve Avrupa coğrafyasını canlandırmak adına, para politikasında alınabilecek en uç tedbirler için gereken adımları çekinmeden aldığını göstermekte.

Nitekim,

Yönetim Konseyi, ABD Merkez Bankası

FED'e

göre hayli gecikmiş de olsa, benzer bir iddialı parasal genişlemeyi bir süre daha devam ettirmek adına, aylık bazda gerçekleştirdiği tahvil alım programının içerisine, devlet tahvillerinin yanı sıra, özel sektör tahvillerini eklemesinin yanı sıra

, aylık tahvil alım tavanını da 60 milyar eurodan, 80 milyar euroya

çıkardı, ki, bu rakam dolar cinsinden 87 milyar dolar anlamına geliyor. ECB, ayrıca, Avrupa bankaları için, önümüzdeki haziran ayından başlamak üzere, yeni bir uzun vadeli kredi imkanı da başlatacak. Bu adım, kimi Avrupa bankalarının mali sıkıntıları ile ilgili son bir kaç haftadır süregelen dedikodu ve endişeleri de kısmen telafi edecektir.



Böyle dalgalanma görülmedi


Gelinen noktada, küresel piyasalardaki psikolojik atmosferin ne kadar sıkıntılı bir noktada olduğunu görmeniz adına, sizinle, kararın açıklanmasında önceki, ECB'nin para politikası kararlarının geldiği anda ki ve sonrasındaki euro-dolar paritesi verilerini paylaşarak, dalgalanmanın boyutlarını gösterme gayreti içinde olacağım.

ECB'nin her toplantı sonrasındaki rutini, saat 14:45'de önce kararları açıklamak; ardından, saat 15:15 veya kimi zaman 15:30'da Başkan Draghi'nin basın toplantısı oluyor.

Saat 14:30'de euro 1,10 doların hemen altında. 14:34'de 1,0960 dolara kadar geriliyor ve

kararın açıklanmasından iki dakika önce, 14:43'de 1,0969 dolara toparlıyor; ama, karar geldiği anda, 14:45'de euro-dolar paritesi

önce

1,0944 dolara, ardından, üç dakika içinde, 14:48'de 1,0875 dolara kara geriliyor.


15:01'de 1,0845 dolar düzeyindeyiz. Ardından, 15:15'de 1,0864 dolara toparlıyor parite kendini; ama, saat 15:30'da basın toplantısı başladığı anda, euro tekrar 1,0848 dolara ve

basın toplantısının ilk 8 dakikasında, 15:38'de 1,0832 dolara kadar gerileyip, dip yapıyor.

Ama, ne zaman ki,

saat 15:56'da, Başkan Draghi, ECB'nin artık daha fazla faiz düşürmeyi düşünmediğini açıklıyor, o anda, parite bir anda 1,0879 dolara ve sadece 1 dakikada, 15:57'de 1,0927 dolara yükseliyor.

sadece 17 dakika sonra, saat 16:13'de ise, euro 1,1108 dolar düzeyinde. Ve, saat 19:44'de parite 1,1214 dolara geliyor.

Yani, sadece 4 saatte euro dolar karşısında yüzde 3,5 değer kazanıyor. Bu durum, o 4 saatte 1 milyon euroluk alım satım işlemi yapan bir yatırımcı ve spekülatörün 35 bin dolar kazanması, yani ABD'de altına bir BMW

çekmesi anlamına geliyor.



Sıra FED'de


Şimdi, küresel piyasalarda gözler, ABD Merkez Bankası›nın (FED) 15-16 Mart›taki toplantısına döndü. üyelerinin faiz toplantısı gelecek hafta gerçekleşecek. FED cephesinde, tartışma, bu yıl için sadece 1 kez mi, yoksa en fazla 2 kez mi faiz arttıracağı noktasına yoğunlaştı.

Kimi FED yetkilileri, dünyanın önde gelen bir çok merkez bankası 'negatif faiz' dönemine geçmişken, FED'in agresif faiz arttırmasının ABD Doları'nın aşırı değer kazanmasına sebep olacağı ve ABD'nin ihracatını ve imalat sanayini, kırılgan toparlanmasını olumsuz etkileyeceğini belirtmekteler.

Uzmanlar, FED Başkanı Yellen'in, konuşmasında 'riskler dengelendi' ifadesi kullanması halinde, haziran ayında faiz artışı bekliyorlar.

Bakalım, cümleler nasıl cımbızlanacak?



#Türkiye İhracatçılar Meclisi
#küresel piyasalar
#ABD Merkez Bankası
#fed
#Mario Draghi