
Her Amerikan Başkanı, başkanlık döneminde bir kez mutlaka bir “Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi” hazırlarlar ve başkanın ABD’nin güvenliğine yönelik hangi riskleri gördüklerini ilan ederler. Bununla birlikte bu risklere yönelik olarak hangi tedbirleri alacaklarını ve ne gibi adımları atacaklarını da yine aynı belgede açıklarlar.
Yani Beyaz Saray’dan yayınlanan bu belge ile aslında ABD’nin güvenlikle ilgili konulara nasıl baktığını ve hangi politikaları geliştireceğini anlamak açısından son derece önemli. Köşe yazılarımı yakından takip edenlerin hatırlayacağı üzere bu konuyu ben geçmişte de ele almış ve Trump’ın ilk başkanlık dönemindeki Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nin detaylarını sizlere iletmiştim. Trump’ın ilk başkanlık döneminde 2017 yılı Aralık ayında yayınlanan belgeye damgasını vuran kısım şuydu: “Ekonomi güvenliği, ulusal güvenliktir.”
Trump, başkan olarak yayımladığı ilk belgede bu cümleyi kurmuş ve ilk kez resmi bir belgede öncelikli tehdit olarak Rusya’nın önüne Çin’i koymuştu. Bu dönemki belgede de benzeri bir yaklaşım var ve Trump ABD’nin güvenliğini tesis etmek için ana stratejinin ekonomi olduğunu ifade ediyor. Yani konvansiyonel güvenlik yaklaşımı ile değil günümüze uygun “modern” diyebileceğimiz bir yaklaşım ile konuyu ele alıyor.
Trump yine “Ekonomimiz, küresel konumumuzun temelini ve ordumuzun ihtiyaçları için gerekli dayanağı oluşturur.” diyerek ekonominin önemine vurgu yapıyor. Dahası “Amerikan ulusal gücü hem barış zamanı hem de savaş zamanı üretim ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçlü bir sanayi sektörüne bağlıdır.” diyerek sanayi üretimine atıf yapıyor. Ayrıca “Amerikan sanayi gücünün geliştirilmesi, ulusal ekonomi politikasının en yüksek önceliği hâline gelmelidir.” ifadesi ile söz konusu üretimin yerli olması gerektiğine dikkat çekiyor.
Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nde “Ekonomi Güvenliği” için ayrıca bir başlık var. Trump, ekonomi güvenliği ulusal güvenliğin temelini oluşturduğu için ABD ekonomisini güçlendirmek için şu alanlara odaklanacaklarını belirtiyor:
* Adil karşılıklı ticaret,
* Kritik tedarik zincirlerine ve maddelere erişimin güvence altına alınması,
* Yeniden sanayileşme,
* Savunma sanayi altyapısının güçlendirilmesi,
* Enerjide üstünlük,
* Amerika’nın finans sektöründeki üstünlüğünün korunması ve büyütülmesi
Belge uzun ve detaylı ancak ben bu kadarlık kısmının bile konunun önemini anlatması açısından son derece önemli olduğunu ve bizim de bu yaklaşımdan ders çıkararak sanayi, teknoloji, finans ve ekonomi programlarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Bu vesile ile Japonya’nın yakın tarihte bir “Ekonomi Güvenliği Yasası” çıkardığını da not edelim. Her ne kadar bir yasa konuşmak için erken olsa da Türkiye’nin de bir ekonomi güvenliği stratejisini hayata geçirmesi gerektiği konusuna dikkat çekmek istiyorum. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerin bu konuda inisiyatif alması ve tıpkı savunma sanayiinde olduğu gibi tüm alanlarda yerlilik oranlarını artırması bir ulusal güvenlik meselesidir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.