TCMB Enflasyon Raporu dün açıklandı. Bu raporda önümüzdeki döneme dair daha net bir manzara konulduğu izlenimi hâkim. Buna da ihtiyaç vardı. Zira enflasyonda kırılım ve piyasa için en ağır şartların yaşandığı dönemden geçiyoruz. Verilen her mesajın bu anlamda önemi büyük olan bir süreçteyiz.
Denizli’den, Bursa’dan, Trakya’dan sanayici ve iş adamlarının serzenişlerinin yükseldiği böylesi bir dönemde TCMB’nin açıklamaları merakla bekleniyordu. Size kısaca özetlemeye çalışacağım.
Bu rapor döneminde ilk kez tahmin ile hedefler ayrıldı. TCMB başkanı bunu tutarlılığı arttırmak için yaptıkları açıklamasında bulundu.
2025 yıl sonu enflasyon tahmini: %25 – %29 aralığı
2026 yıl sonu tahmini: %13 – %19 aralığı
2025 ara hedefi: %24
2026 ara hedefi: %16
2027 ara hedefi: %9
Ara hedefler, olağanüstü gelişmeler olmadıkça değiştirilmeden korunacak.
TCMB’ye göre dezenflasyon süreci 2024 Haziran’da başladı ve finansal piyasa oynaklıkları ile jeopolitik gelişmelere rağmen kesintisiz devam ediyor denilerek şu tespitler yapılmış:
• Son rapor döneminde enflasyon, tahmin edilen orta noktanın üzerinde olsa da öngörülen aralıkta gerçekleşti.
• Üç aylık hareketli ortalamalar ana eğilimde kademeli yavaşlama gösteriyor.
Ağustos öncü verileri, bu yavaşlamanın sürdüğüne işaret ediyor.
• 19 Mart döneminin getirdiği yük ile Temel mal enflasyonu, Nisan sonrası kur gelişmeleri nedeniyle geçici olarak yükseldi.
• Kira enflasyonu beklenenden daha dirençli seyretti.
• Kira dışındaki hizmetlerde yıllık enflasyon aşağı yönlü ayrışırken, ana eğilimde kademeli yavaşlama gözleniyor.
• Zamana bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek kalemler, hizmet enflasyonunun ataleti artırıyor.
TCMB’nin izlenimlerine göre beklentiler iyileşmekle birlikte, hâlâ tahminlerin üzerinde seyrediyor ve dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor. Yerel etkenlere ek olarak küresel ticaret politikalarındaki belirsizlik, ikili anlaşmalarla kısmen azalsa da yüksek düzeyini koruduğu ifade edilmiş.
• TCMB verileri teyit edip, Mayıs 2025 itibarıyla sermaye girişleri yeniden başladığını ifade etti.
• Talep verileri, ikinci çeyrekte enflasyonu düşürücü etkinin arttığını gösteriyor.
• Cari açık, milli gelire oranla uzun dönem ortalamalarının altında kalmaya devam edecek.
TCMB elinin güçlendiğini ve 19 Mart ayında sonraki süreçte rezervlerde önemli iyileşme sağlandığını ifade ediyor.
Ülke riskinde ve oynaklık göstergelerinde iyileşme gözlendiği ifade edildi.
Bu soruya Başkan Yardımcısı Karahan cevap verdi. Açıklamalarına göre;
• Konkordato ilan eden firmaların 2024 başından bu yana ekonomideki payı:
• İstihdamdaki payları yaklaşık binde 5.
• İhracattaki payları yaklaşık binde 7 seviyelerinde.
Bu firmaların tedarikçileri açısından:
• Tedarikçilerin istihdam, ihracat ve satışlardaki payları da binde oranlarla tek hanede ve düşük seviyelerde.
• Ekonomik genel görünüm açısından konkordatoların etkisi sınırlı.
• 2018-2019 sıkılaşma dönemine kıyasla firmaların ekonomideki payları ve etkileri çok daha düşük.
• Konkordato ilan eden firmaların istihdamdaki payı düşük olduğu için işsizlik oranında önemli bir artış beklenmiyor.
• Bu firmalardan ayrılan çalışanlar makul sürelerde başka sektörlerde veya firmalarda iş bulabiliyor.
Başkan Yardımcısı Hatice Karahan cevabının devamında bu duruma sürecin etkilerini şöyle izah etti:
- Dış talepteki zayıflama ihracatı etkiliyor.
- Korumacı eğilimler ve finansman maliyeti faktörler arasında.
- Euro bazında üretici fiyatları ve kur dengesi rekabet gücünde kayıp olmadığını gösteriyor.
- Bunlara rağmen 2024’ün ilk 7 ayında ihracat %25 arttı.
- Verimli arz kapasitesi korunduğu sürece ciddi risk görülmüyor.
Karahan ayrıca iş kolundaki değişikliklerinde sonuçlara etki ettiğini ifade etti. Buna göre sektörel geçişler:
Gelişmiş ekonomilerde yaşanan haliyle;
• Sanayi ve hizmetler arasında iş gücü geçişleri doğal karşılanıyor.
• Otomasyon ve verimlilik artışları katma değeri artırsa da istihdama sınırlı yansıyor.
Bunların neticesinde ise Orta vadede ekonominin şoklara dayanıklılığı artacağını ifade etti.
Merkez Bankası, fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda sıkı para politikasını kararlılıkla sürdüreceğini ifade ediyor. Yani taviz yok. 2025-2027 dönemi için net enflasyon hedefleri ve ara hedefler ortaya koyulmuş ki ikna kabiliyeti ve kurumun süreç içerisindeki kredibilitesi artsın ki bence çok doğru bir yöntem. Zira tutturulan her hedef beklentiyi kendine doğru çekecektir.
Kredi büyümesi, sermaye girişleri ve cari açıkta olumlu seyir öngörülmekte; dezenflasyon sürecinde kademeli ilerleme vurgusu yapılmaktadır.
Konkordatoların makro ekonomide sorun yaratmaktan uzak olduğu ifade ediliyor.
Bu bilgiler ışığında verilerin TCMB beklentilerine uygun ilerlediğini anlayabiliriz. Bu nedenle önümüzdeki ay ve aylarda da faiz indirimlerinin önünde engel yok. Ancak ihtiyatlı tavırlarını da elden bırakma niyetinde değiller.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.