Malumunuz içinde bulunduğumuz ay süresince gündemi meşgul eden en önemli konulardan biri, İstanbul’da bulunan Boğaziçi İmar kanununa tabi bölgede, bir Rus yatırımcının satın aldığı villanın kanuna aykırı yapılaşmasıydı. Öncelikle şunu ifade etmekte fayda var; hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti kanunlarından üstün değildir. Elbette kaçak yapı, sahipliğine bakılarak, karara konu olamaz. Sahipliğinden bağımsız, kanuna aykırılık varsa gerekli işlemler yapılmalı. Ancak , Rusya’nın ambargolarla sıkıştırıldığı
Malumunuz içinde bulunduğumuz ay süresince gündemi meşgul eden en önemli konulardan biri, İstanbul’da bulunan Boğaziçi İmar kanununa tabi bölgede, bir Rus yatırımcının satın aldığı villanın kanuna aykırı yapılaşmasıydı.
Batı koyduğu ambargolarla Rusya’nın ticaretini engellemeye çalışıyor gibi gözükse de ve kısmen engellese de esasında, ticaretin sadece adres değiştirdiğine şahit oluyoruz.
Burada öne çıkan iki ülkeden biri Yunanistan, diğeri Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai’sidir.
Her iki ülke Rusya yatırımcılarına kucak açarken enerjinin, ticaretin ve lojistiğin tüm kârını ülkelerine kazandırmaktadırlar.
1934-1938 dönemini kapsayan Birinci Beş Yıllık Sanayi Programı’nın ön çalışmalarını Rus akademisyen Prof. ORLOF başkanlığındaki uzmanlar kurulu yaptı. Buna göre “tekstil” olmak üzere, kimya, madencilik, demir-çelik, kendir-keten, kağıt, selüloz, kükürt, seramik gibi alanlarda yatırım yapılması öngörüldü.
Tarih kaynaklarına göre, Beş yıllık sanayi programı (planı) içinde yer alan Nazilli basma, Ereğli bez, Malatya pamuklu dokuma, Bursa yün ipliği, Gemlik İpek, İzmit kağıt-selüloz, İstanbul cam, Keçiborlu kükürt, Zonguldak antrasit tesislerinin de gerçekleştirilmesinde, S.Rusya’nın teknik ve mali yardımı bulunmaktadır.
Bu fabrikalardan bazılarının projelendirilmesi ve inşaatının gerçekleştirilmesi işi için Moskova’da TURSTROY adlı bir şirket bile kurulmuş.
Bu sorulara cevapları siz verin…
Bize düşen hataya mâni olmak için manzarayı çizmek!