Arkadaşlar niye hapiste?

04:0016/09/2025, Salı
G: 16/09/2025, Salı
Mehmet Şeker

Özgür Bey’de inci mercan bol. Bahreyn suları gibi. Ağzından son dökülen inciler, stüdyoda karşısında oturan Uğur Dündar’ı bile şaşkına çevirdi, sus pus oldu, yüzüne bakakaldı. “Biz bu iktidarı değiştirmeyi hedeflediğimiz için arkadaşlarımız hapiste. Kedimize kadar saldırdılar. Kedimizi de hasta ettiler.” * Lâf ola beri gele. Kediye kimler, niye saldırsın? Kim, ne diye kediyi hasta etsin? Arkadaşlarınız ne sebeple hapiste olduğunu, cümle âlem biliyor; o kedi dahi farkındadır. Uğursuzluk sizde. Hadsizlik,

Özgür Bey’de inci mercan bol. Bahreyn suları gibi. Ağzından son dökülen inciler, stüdyoda karşısında oturan Uğur Dündar’ı bile şaşkına çevirdi, sus pus oldu, yüzüne bakakaldı.

“Biz bu iktidarı değiştirmeyi hedeflediğimiz için arkadaşlarımız hapiste. Kedimize kadar saldırdılar. Kedimizi de hasta ettiler.”

*

Lâf ola beri gele. Kediye kimler, niye saldırsın? Kim, ne diye kediyi hasta etsin? Arkadaşlarınız ne sebeple hapiste olduğunu, cümle âlem biliyor; o kedi dahi farkındadır.

Uğursuzluk sizde. Hadsizlik, pervasızlık sizde.

Usulsüzlük, rüşvet, irtikap, irtikacak sizde.

Söylemesi ayıp değil, market kartı bile var.

Bulunduğunuz binanın üstünden uçan kuşlar bile zehirlenip düşebilir.

İçindeki kedi ne ki!

Bir elde hançer, bir elde tomarlar ile kurultaya gittiniz.

Sonra da başınız dertten kurtulmaz oldu.

*

Siyonistlerin “Vadedilmiş topraklar” düşüncesi gibi Özgür Bey ve saz arkadaşlarında da “vadedilmiş koltuk” inancı var sanki.

Boş ve geçersiz tabii. Bir hükmü yok.

Başka bir adreste yeni bir genel merkez binası kiralamak yahut yeni bir parti kurmak bile kurtarmaz.

Hem o zaman “Atatürk’ün partisi” diyemezsiniz. O kozu kendi elinizle bırakmış olacaksınız.

Ama “Atatürk bugün olsaydı, bizi desteklerdi” diyebilirsiniz. Yalandan kim ölmüş?

*

Biz de aynı mantıkla başka türlü izah getiririz.

Atatürk bugün çıkıp gelse, hâli hazırdaki manzarayı görse, ne yapar, söyleyelim:

“Ülkenin etrafı yangın yerine dönmüş, her tarafta bombalar uçuşuyor, siz parti içinde birbirinizi yiyorsunuz” deyip hepinizi sıradan tokatlar.

Üstelik hiçbirinizin mabadı ömrü boyunca iktidar koltuğu görmemiş.


YER-YEN

CHP davasının görüldüğü mahkeme salonunu avukatlar dar bulmuşlar.

Fi tarihinde bizim atalar düğüne gitmişler. Oynamasını bilmeyen kız “yerim dar” demiş; yerini genişletmişler “yenim dar” demiş.

(Japonlar bu duruma şaşabilir ama elbisenin kolundaki dirsekten aşağı kısmıdır yen bizde.)

Mahkeme salonu dar olabilir; gönüller geniş olsun, halkın vicdanı gibi.

Neticede dava ertelenir, öyle de oldu zaten. Fakat düğün bir gün bile ertelenmemiş.


KİPA

Amerikan Dışişleri Bakanı Rubi, Netanyahu ile beraber Kudüs’te ağlama duvarına gitti. Gitti ama ağlamadı.

Üzgün bile görünmüyordu.

Başına kipa takmıştı.

Yahudi olmadığı hâlde Yahudi başlığı kipayı ihmal etmedi.

Başına güneş geçmesin maksadıyla sanılmasın. Jest mahiyetinde. Bütün dünyaya mesaj olsun diye.

Eh, maksat hasıl oldu. Dünya mesajı almakta zorlanmadı.

Bize gelse, takke takmasını istemeyiz. Hiçbir zaman öyle bir hareket beklemeyiz. Mecbur tutmayız. Teklif dahi etmeyiz. Kimsenin aklına bile gelmez.


NETO GİDER, BAŞKASI GELİR

Dünya, Gazze’de olan biteni büyük bir sabırsızlık ve öfkeyle yakından takip ediyor. İsrail’i örovizyon şarkı yarışmasında bile görmeye kimsenin tahammülü yok.

Zaten Avrupa yarışmasında İsrail’in ne işi olur?

Ortak açıklama: “İsrail varsa biz yokuz.”

İnsanlık vicdanı.

*

Rehine yakını İsrailliler Netanyahu’ya tepkili. İsrail’de neredeyse her gün sokak gösterileri var.

Mesele Netanyahu değil. Koltuğunu kaybeder… Yargılanır, mahkûm olur, belki ceza bile alır. Ama mesele bitmez. O gider, Niçenyahu gelir. Pek bir şey değişmez.

Önemli olan, Gazze’de insanlığın hatırlanması. Gazze’de insanların insan gibi yaşaması.

İnşallah uzak değildir.

#İsrail
#Soykırım
#Mehmet Şeker