
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in grup başkanvekilliği döneminde, eski CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in mezarı başında rakı içtiği beş yıl öncesine ait görüntüler, Yeni Şafak gazetesi tarafından yeniden dolaşıma sokuldu.
Yahu bu Yeni Şafak var ya, külliyen kötü niyetli!
Nereden bulup yayınlamışlar o görüntüleri?
Ayıptır diyen çıkmamış mı?
Görüntüler olmasa, iftira denilirdi büyük ihtimal. İtiraz edilemeyeceği ortadayken vasiyet masiyet ile izah getirmişler.
Partinin Veli Ağbaba’sı, bunun Kamer Genç’in vasiyeti olduğunu söylemiş ama Genç’in avukatı Ergün Özer “Bu, merhumun hatırasına hakarettir. En hafif tabiriyle saygısızlıktır. Kamer Genç’in kesinlikle böyle bir talebi yoktur” demesin mi?
Anlaşılan avukat da Yeni Şafak’çı.
*
Hâlbuki eski Türk toplumlarında böyle bir uygulama varmış. İslamiyet öncesinde Türkler, mezar başında kımız içermiş ve onda hafif de olsa alkol bulunurmuş.
Sadece eski Türkler mi?
Antik Yunan dininde, antik Roma dininde, Vikinglerin Nors Paganizminde, Japonya’nın Şintoizminde, Afrika, Amerika ve Asya’daki bazı yerli topluluklarda cenaze ritüellerinde fermente içkiler sunu veya törensel içim amacıyla yer alıyormuş.
Bu bilgileri salondaki değil, odadaki tv’den öğrendik. O da tv, bu da tv demedik. Anlayışı ve değerlendirişi kuvvetli olanı seçtik.
*
Mezar başında elinde rakı kadehleriyle, “denişik” bir tören yapan CHP’liler kendilerini yukarıda sayılanlardan hangi gruba dâhil görüyorlar acaba?
Pagan mı, eski Yunan mı, Şinto mu? İslamiyet öncesi eski Türkler mi?
Sorunca Müslümanız derler ya hangi Müslüman toplumun geleneğinde, töresinde, kitabında mezar başında içki içmek vardır?
Birazını da toprağa dökseydiniz bari Çiganlar gibi.
*
Bütün bunlar, hep odalarda ışıksız kalmaktan.
Merhum Kayahan’ın sözleriyle ışıksız, katıksız, virane…
Tabii bir de divane.
*
Safiyetle soralım.
Bu son derece değişik kafayla, nereye varmak istiyorsunuz?
Ne yapmak istiyorsunuz?
Maksadınız nedir?
Millete anlatmak istediğiniz nedir?
Gelecekten beklentiniz nedir?
İktidar mı olmak istiyorsunuz?
Bu kafayla mı?
Bu düşünce yapısıyla mı?
Not: İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.
CHP’liler Ankara Çevre Sokak’ta bir söğüt gölgesi bulmuşlar, fırsat bu fırsat “gölge kabine” kurmuşlar.
İşi son derece ciddiye aldıkları için, tek tek isimleri ve görevlerini (bakacakları konuları) tespit etmişler. Her biri gölge bakan.
Fakat gölge kabinenin başına getirecekleri kişi orada değil. Başka yerde. Yatıyor, oturuyor ve rivayet doğruysa ara sıra duvarı yumrukluyor. Sık sık da mesaj gönderiyor. “Şunu şöyle yapın, bunu böyle yapın…”
Günün birinde dönmesi bekleniyor. Umut maliyet gerektirmez.
Fakat gidenin gelmesi zor.
“Giden gelseydi, dedem gelirdi” sözü, asla altı boş bir tespit değil.
*
Levent Yüksel’in şarkısındaki gibi bir vaziyet söz konusu.
Hatırlayalım…
“Gurbete giden döner mi dönmez mi?
Belli değil bilirim
Ben bir karaağaç gölgesi buldum
Cebimde ümitlerim…”
Altında oturulan gölgenin söğüt, karaağaç veya bina gölgesi olması, vaziyeti değiştirmez.
*
Böyleyken böyle diyelim ve konuya dair bir dörtlükle nokta koyalım…
Talimat üzerine kurduk bir “gölge kabine”
Hiç merak etmesin, bizden selâm söyle abine
Mahkeme ne zaman biter şimdilik belli değil
Kendini fazla üzmesin, dikkat etsin kalbine
*
Kalınız sağlıcakla. (Veya isterseniz sollucakla)
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.