Özgür Bey balıkçılığa mı heves etti?

04:005/09/2025, Cuma
G: 5/09/2025, Cuma
Mehmet Şeker

Özgür Bey yakında siyaseti bırakma ihtimali olduğunu düşünüyor galiba. Pek çok kişinin hayali olan “bir sahil kasabasına yerleşip sakince yaşamak” sanki onun da kafasında var. Sözlerine bakarsak, Ege veya Akdeniz değil, o Karadeniz’e meyletmiş ve kafasında Sinop’u seçmiş diyebiliriz. Sinop’a yerleşip özgürce balıkçılık yapmayı düşünüyor olmalı ki orada füze denemeleri yapılmasın, balıklar ürkütülmesin ve balıkçılar üzülmesin gibi isteklerini Roketsan’a iletiyor. ADAM ATMACA Elektronik oyuncaklar

Özgür Bey yakında siyaseti bırakma ihtimali olduğunu düşünüyor galiba.

Pek çok kişinin hayali olan “bir sahil kasabasına yerleşip sakince yaşamak” sanki onun da kafasında var.

Sözlerine bakarsak, Ege veya Akdeniz değil, o Karadeniz’e meyletmiş ve kafasında Sinop’u seçmiş diyebiliriz.

Sinop’a yerleşip özgürce balıkçılık yapmayı düşünüyor olmalı ki orada füze denemeleri yapılmasın, balıklar ürkütülmesin ve balıkçılar üzülmesin gibi isteklerini Roketsan’a iletiyor.


ADAM ATMACA

Elektronik oyuncaklar yoktu. Bilgisayarda, tablette, telefonda dijital oyunlar hayal bile edilmezdi. O zamanlar çocuklar, geçmişi çok eskiye dayanan oyunlar oynardı. Anne babaları da, dede ve nineleri de vaktiyle aynı oyunlarla büyümüşlerdi. Bin bir çeşit sokak oyunu bir yana, kapalı mekân oyunları da çok çeşitliydi. Onlardan biri de kâğıt kalemle oynanan “adam asmaca” oyunuydu. Bilinmeyen her harf için bir çizgi çekilir, idam sehpası kurulur ve sekiz-on hamlede ‘işlem’ tamamlanırdı. Daha sonra bunun dijital ortama aktardılar.

Adam asmak nahoş bir şey tabii. Oyunu da fikren iyi durmuyor. Daha insancıl, daha barışçı olmalı diye düşünüyoruz. Fakat şehir meydanlarında gerçek idam sehpalarının kurulduğu, halkın toplandığı, çekirdek limonata eşliğinde idamı seyrettiği dönemler çok da eski sayılmaz.

Bugünlerde ona benzer bir durum gözümüzün önünde yaşanıyor. Adam asmaca değil ama “adam atmaca oyunu” var sahnede.

Kırk yıllık CHP’li Gürsel Tekin’i attıklarını ilan ettiler. Ne kırkı belki de elli yıllık. Partinin her kademesinde bulunmuş, bir tek genel başkan olmamış.

Kim kayyım olmayı kabul ederse, hemen atarız diyorlar. Gerekirse eski genel başkan Kemal Bey’i de atarlarmış partiden.

Ne mahkeme tanırız ne de mahkeme kararı diye bas bas bağırıyorlar, ses kısılana kadar.

Kemal Bey partinin başına geçerse, onu genel merkeze almayacaklarmış.

Merdivenlere dizilip Kemal Bey ve ekibini binaya sokmayacaklarmış.

Yahu bunca yılın tecrübeli genel başkanı, ne badireler atlattı. Kaç katakulli ile karşılaştı, kaç seçime girdi, kaç seçim kaybetti de koltuğunu bırakmadı. Her zaman sahip çıktı. Sizin merdivene inci gibi dizilmenizden mi çekinecek?

Helikopterle gelir, binanın çatısından girer.

Kapıyı tutarsanız, bacadan girer, camdan girer.

Elinde mahkemenin verdiği kapı gibi karar varken, gerekirse duvardan yeni bir kapı açtırır.


HAYALİ İHRACAT

Mahkeme kararının açıklanmasıyla Gürsel Tekin kırk günlüğüne CHP İstanbul İl Başkanı olunca, o dakikada partiden ihraç ettiklerini duyurdular.

Üretim yok, imalat yok ama ihracat var. Kim genel başkana karşı gelirse partiden ihraç edilmesi kaçınılmaz. Bu bir tür hayali ihracat sayılır.

Haberin dumanı üstündeydi daha. Mürekkebi kurumamıştı. Apar topar açıklama yaptılar ve “attık” dediler.

İhraç edince, mahkemenin geçici görevlendirmesi de geçersiz hâle gelecek mi sanılıyor?

Hukuk bilenler, tüzük okuyanlar dediler ki savunma almadan kimse partiden ihraç edilemez.

Baktılar ki hakikaten öyle bir durum varmış, sonradan savunma istediler. Vahşi batıdaki “önce asalım, sonra yargılarız” mantığı. On beş gün de süre vermişler. O öfkeli adamlara sorarsanız, on beş dakika bile fazla.

Hâlbuki idam mahkûmuna bile son arzusu, son sözü sorulur.

#Siyaset
#Özgür Özel
#Mehmet Şeker