
Haberciler bugünlerde Papa’nın İznik ziyareti ile meşgulken, bu kardeşinizin aklına bir vakitler gittiği İspir ve Erzurum ziyareti geldi.
Ses benzerliğinden öte sebepleri var.
O zaman yazdığım yazıda, mezarlığı olmayan bir beldeden söz etmiş ve ayrıntısını daha sonraya bırakmıştım. Kısmet bugüneymiş.
*
Duyanların kafası karışıyor tabii.
“Orada insanlar ölmüyor mu?” sorusu geliyor hemen peşinden.
Öyle bir yer dünyada yok.
Ölümsüzlük iksiri peşinde koşanlar, eli boş döndüler her koşudan.
Mezarlığı olmayan yer, İspir’in Madenköprübaşı beldesi.
Köyler dağ yamaçlarında belli aralıklarla dizilmiş.
Aşağıdaki ovada Çoruh nehri kenarında yemyeşil bağlar, bahçeler var.
*
Yokuş inip çıkmaktan usananlar, birer ikişer bağ evleri yapmışlar.
Zamanla orası bir merkeze dönüşmüş, belediye olmuş.
Ancak vefat edenleri, atalarının olduğu köylerine götürmeyi tercih etmişler.
Herkes kendi köyüne defnedilmek için vasiyette bulunmuş.
Bugün o beldenin nüfusu fazla değil ama Anadolu’nun pek çok yeri gibi İstanbul’a, Bursa’ya göç etmiş, hayatına orada devam edenler var.
Hiçbiri memleketinden kopmuş değil.
Hemşehri dernekleri bunun ispatı.
*
Uzun zamandır İstanbul’da yaşayan İspirlilerden Temel Aslan kardeşimden gelen mesaj, Bursa’da Gugul’da buluşmaya davet ediyordu.
Gugul’un ne olduğunu Gogıl’a sormak gerekti.
Erzurum ve civarında “Peynirli kete” anlamına gelen gugul, Bursa İspir ve Pazaryolu Derneği BİSPADER’in merkezi imiş.
Bursa’daki Pazaryolu ve İspirliler ile buluştuk.
Cağ kebap ve türküler de eşlik etti.
*
Ses ve saz sanatçıları Sadullah Öztürk, Fuat Paşa, Sinan Siverekli’nin güzel sesinden Erzurum türküleriyle, oyun ve halaylarla gecemiz güzelleşti.
“Seyreyle güzel kudret-i Mevlâ neler eyler” ile başlayan program, birbirinden kıymetli eserlerle devam etti.
Ne zaman dinlesem “Meyl eylemezem gayrısına tövbeler olsun/ Hem yüzleri dost, sözleri düşmandan usandım…” kısmına duyduğum hayranlık katlanır gider.
*
Erzurumluların memleketlerine olan sevgisi, bağlılığı takdire değer elbette.
Fakat birbirlerine karşı bağların zayıfladığına dair şikâyetler de duyduk.
Bu durum, yalnızca onlara has değil. Her yöre için geçerli.
Artık kabul etmek zorundayız ki insanlar gittikçe daha fazla bireyselleşiyor.
Bağlar zayıflıyor.
“Önceleri daha yakındık. Birbirimizin dertleriyle yakından ilgilenirdik. Evimiz, arabamız yoktu. Kirada oturduk, otobüslerle dolmuşlarla yolculuk ederdik. Biri araba alınca ‘vay’ derdik, gıpta ederdik. Ama bağlarımız güçlüydü. Hastalıkta sağlıkta kenetlenirdik. Şimdi her şeyimiz var. Evlerimiz, arabalarımız çok. Ama eskisi gibi değiliz…”
Bu tür yakınmalar keşke yanılsamadan ibaret olsaydı.
Maalesef gerçeği yansıtıyor. Artık, hiçbir şey eskisi gibi değil. Mevsimler bile.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.