Bir seçim dönemini daha geride bıraktık. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kez oldu olacak. Bir dip dalga geliyor,” diyerek heyecanlanan muhaliflerini hayal kırıklığına uğratarak %52,6 oy oranıyla 1. turda yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Karizmatik lider 56,3 milyon toplam oyun 26,3’ünü alarak tüm rakiplerinden 3 milyon, en yakın rakibindense 11 milyon daha fazla oy almış oldu. Erdoğan aynı zamanda 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki 21 milyon oy (%51,8) oranını da 5,3 milyon (%0,8) oranında artırmış oldu.
Ak Parti parlamento seçimlerinde %42,6 oy oranıyla Cumhurbaşkanı’nın aldığı rekor oy oranının %10 altında kalsa da, Cumhur ittifakı toplamda aldığı %53,7 oy oranıyla meclis çoğunluğunu garantilemiş oldu. Erdoğan, Devlet Bahçeli ve MHP’ye de teşekkür ettiği balkon konuşmasında “Milletimizin sandıkta partimize verdiği mesajı aldık,” diyerek bu durumun nedenleri üzerine çalışma yapacaklarını işaret etti. Doğrusu, seçim öncesi Ak Parti oy verenlerinin Erdoğan’a oy verip Ak Parti’ye yönelik eleştirilerini duyurmak adına Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’ye yöneleceklerini bizler de duyuyorduk ama oranın daha az olacağı tahmin ediliyordu.
Öte yandan, hemen hemen tüm anket şirketlerini yanıltıp %11,1’le oy oranını beklentinin iki katına çıkaran MHP, Bahçeli’nin de dediği gibi, bugün itibarıyla mecliste kilit parti durumuna geldi. Ancak Bahçeli’nin seçimin ertesi günü “Yaptıklarını, yazdıklarını, yıktıklarını, yorumlarını hiç unutmayacağız,” diyerek isim isim gazeteci listesi yayınlaması seçimin kazananları arasındaki bir partiden beklenen alçakgönüllülükten uzaktı.
MHP’den ayrılanların Meral Akşener başkanlığında kurduğu İyi Parti’nin %10 oy oranını yakalaması, ikiye bölünmesi beklenen toplam milliyetçi oyların, beklentilerin aksine ikiye katlandığını ortaya koydu. MHP’nin 1 Kasım 2015 seçimlerindeki oyu %11,9 iken, bugün MHP ve İyi Parti arasında dağılmış olan ülkücü/milliyetçi oyların toplamının %21 olması, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de milliyetçiliğin yükseldiğinin matematiksel göstergesi oldu.
Akşener’in partisinin oy oranının altında kalarak %7,3 olması ise, ön tahminlere göre, yaklaşık %3 oranında İyi Parti oy vereninin CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye kaymış olduğunu gösteriyor. Her ne kadar Akşener, İyi Parti’nin kendi başkanlığında devam kararı aldığını söylese de, Meclis’te yer almadığı uzun vadede parti içinde ve milliyetçi cephede neler olacağı kesin gözükmüyor.
İnce’nin, partisi CHP’nin %22,6’lık oy oranının 8 puan üstüne çıkarak %30,6 oy oranına ulaşması seçimin en dikkat çekici detaylarından. Bunda seçim kampanyalarının son döneminin Erdoğan-İnce arasında geçmesinin ve İnce’nin kampanya performansının beklentilerin üzerine geçmesinin etkisi olduğu muhakkak. Yaklaşık %3’lük bir yüzdeyi parlamento seçimlerinde İyi Parti’ye oy verenlerden, yine %3’lük bir yüzdeyi parlamentoda HDP’ye (%11,7) oy verse de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş’ı (%8,4) tercih etmeyenlerden almış olsa da %2’lik bir yüzdenin, milliyetçi, muhafazakar ve geleneksel değerlere saygı duyduğunu vurgulayan bir kampanya sürecinin ürünü olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişi ultra-seküler söylem ve politikalarla dolu CHP’nin anlamadığı da aslında bu. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde toplum tarafından pek de tanınmamış bir figür olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun MHP ile ortak çatı aday gösterilmesiyle beraber %38’lik bir oy oranına ulaşması, Türk halkının oy verme kodlarının milliyetçi, muhafazakar, geleneklerine bağlı, ya da en azından saygılı liderlerden geçtiğini gösteriyor.
Pazartesi günü yaptığı açıklamada kaybettiğini kabul eden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak tebrik eden, seçim gecesi sosyal medyada yayılan, kendisinin ve ailesinin tehdit edildiği yönündeki iddialara “birkaç şizofrenin uydurmaları” diyerek yalanlardan beslenmek suretiyle seçim sonrası bir kaos arzulayanların heveslerini kursaklarında bırakan İnce’nin bu tavrıyla da halkın gözünde artı puan topladığını söylemek gerek. Partisinin %22,6’lık performansıyla seçimin kaybedenleri arasında başı çeken Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise, (HDP’yi meclise sokmuş olmasından bahsediyor olsa gerek) seçim sonuçlarını başarılı bulması, İnce’nin “beklentinin altında kaldığını söylemesi” ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik etmeyi reddetmesi, gelecek dönemde CHP içi kapışmanın hangi başlıklarda yaşanacağı açısından ipucu veriyor. Anlaşılan o ki, İnce seçim performansını ortaya koyarken Kılıçdaroğlu da İnce’ye “Erdoğan’ın başarısını kabul etmesi” üzerinden vuracak.
24 Haziran öncesi, seçim sonrası CHP’yi Kılıçdaroğlu ve İnce arasında yaşanacak bir çekişmenin beklediğini söylediğimizde buna sert bir şekilde karşı çıkan CHP’lileri karışık bir dönem bekliyor. Bakalım kim kazanacak?
HDP açısından dikkat çekici olan detay ise, her ne kadar %11,7 oy oranıyla barajı geçerek meclise girebilse de, Güney Doğu’da düşüş gösteren oy oranları. Örneğin Hakkari’de Ak Parti oy oranını 1 Kasım 2015 seçimlerine göre %13’ten %20’ye çıkarırken, HDP’nin oyları %82’den %70’e düşmüş. Diyarbakır’da ise HDP oyları %71,3’ten %65,5’e gerilemiş. HDP’nin oylarının Güney Doğu dışında kalan bölgelerde yükselmesi, CHP’nin HDP’yi barajın üstüne çekme çağrısından kaynaklandığını gösteriyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.