Ülkemizde pek çok alanda öncü ve destekleyici bir rol oynayan İstanbul Ticaret Odası, Cemiyet-i Ticariye ismiyle temellerinin atıldığı günden bugünlere gelene kadar pek çok sosyal sorumluluk projesine ve toplumsal yaşam kalitemizi artırmaya yönelik faaliyetlere imza attı.
Özellikle son 20 yıllık Dünya gündemi ve bu gündem içerisinde sporun yeri ve etki gücü düşünüldüğünde, sporun içerisinde yer almaması kabul edilemezdi ki bu amaçla 2004 yılında İTO Spor Kulübü, Basketbol şubesi öncülüğünde hayata geçirildi.
Burada en önemli unsur, bu hareketin gençlerin ve gençler üzerindeki etkisiyle birlikte uzun vadede toplumun geneline yayılan bir sosyal sorumluluk olma bilincini hiç bir zaman kaybetmemesiydi. Tıpkı kuruluş ilkesinde yer aldığı gibi... Gençlere, özellikle bütün hayatları boyunca en önemli kazançları olacak olan sportmence ve disiplinli bir yaşama alışkanlığı kazandırmak için büyük çaba sarfedildi şu ana kadar. Spor yapmanın, hele de bir takım sporu yapmanın doğal sonucu olarak dengeli bir hayat, sağlıklı bir zihin ve iç motivasyon kazandırılması beklenen gençlerin ortaya çıkması bir yana, aynı zamanda oluşturduğu kurum kültürüyle üst düzey müsabakalarda da varlık gösteren bir kulüp olma hüviyeti kazandı İTO Spor Kulübü.
Zaman içerisinde gerek bu ulvi çabalar, gerekse müsabakalarda gösterilen başarılar, kulübün aileler ve gençler tarafından tercih edilen, ve kabul edilebilmek için çaba sarfettiği bir takım olarak öne çıktı. Hedeflenen tam da buydu zaten. Ne salt ve faydacı bir rekabet ne de kendi yağında kavrulan amatör bir ruh. Amaç her ikisinin bir arada yer aldığı, uzun ömürlü bir yapı oluşturmaktı ki başarılı olunduğu çok açık...
Özellikle geçtiğimiz sene 80 olan sporcu sayısı 110 sporcuya çıkarılarak, Minik A ve Minik B takımlarıyla geleceğe dair bir sporcu fabrikası olma hedeflerine bir adım daha yaklaşıldı. Alanında çok başarılı antrenörler ve kondisyonerlerle gençler için titizlikle hazırlanmış programlar ve antrenmanlar hayata geçirildi.
En çok üzerinde durulan konulardan birisi olarak, Spor-Sosyal Hayat-Okul üçgeninde maksimum verime ulaşarak, ve bu üç önemli ayağın hiçbirisinden taviz vermeyen bir istikrar ve disiplin anlayışıyla sadece gençlerin değil ailelerin de gönül rahatlığıyla evlatlarını teslim ettiği bir toptan eğitim yuvası haline getirildi son yıllarda İTO Spor Kulübü.
Herkesin özveriyle işini yaptığı, sporcusundan, ailelere, antrenörlerden yöneticilere kadar sevgiyle işin kendisine düşen kısmını üstlendiği bu ortamda kaçınılmaz olarak başarılar da art arda gelmeye başladı. Seri A Ligi Klasman birinciliği ve İstanbul'daki ilk 6 takım arasına girmiş olmak, bütün bu saydığımız değerlerin doğal bir sonucuydu aslında... Çalışmalar ve gelecek vaat eden bu “büyük proje” uzun yıllar, sporcu olsun olmasın toplumumuza dengeli ve başarılı bireyler kazandırmaya devam edecek gibi görünüyor.
Son olarak bu yılın Şubat ayında kurulan Karate Do branşıyla da tatemiye çıkan kulüp, bu kısa sürede toplam 26 madalya ve 3 kupa kazanmış ve yetiştirmeye başladığı sporcularla özellikle Olimpiyatlar için umut vadeden bir fabrika olarak hepimizin yüzünü güldürdü.
Yazmaktan iftihar duyduğum bütün bu çalışmalar ve kazanılan başarılar, ülkemize, sporcu gençlerimize ve tabi ki İTO'ya çok yakışıyor...
Ne mutlu size... Ne mutlu bize...