Süper Lig’in Yeni Ekonomisi: Paranın Gücü ve Gerçeğin Sınırları

04:003/09/2025, Çarşamba
G: 3/09/2025, Çarşamba
Mustafa Göksel

Süper Lig artık eski Süper Lig değil. Galatasaray’ın Uğurcan Çakır için ödediği 36 milyon Euro bunu en iyi şekilde gösteriyor. Bundan beş yıl önce bir Türk oyuncu için bu rakamı bırakın ödemeyi, telaffuz etmek bile ciddiye alınmazdı. Şimdi ise İstanbul kulüpleri, büyük takımlarla aynı masada oturabiliyor. Galatasaray'ın Osimhen için 75 milyon Euroyu gözden çıkarması da bu dönüşümün başka bir göstergesi. Bir dönem sadece Şampiyonlar Ligi yayınlarında hayranlıkla izlediğimiz rakamlar artık Türkiye’de

Süper Lig artık eski Süper Lig değil.


Galatasaray’ın Uğurcan Çakır için ödediği 36 milyon Euro bunu en iyi şekilde gösteriyor. Bundan beş yıl önce bir Türk oyuncu için bu rakamı bırakın ödemeyi, telaffuz etmek bile ciddiye alınmazdı. Şimdi ise İstanbul kulüpleri, büyük takımlarla aynı masada oturabiliyor.


Galatasaray'ın Osimhen için 75 milyon Euroyu gözden çıkarması da bu dönüşümün başka bir göstergesi. Bir dönem sadece Şampiyonlar Ligi yayınlarında hayranlıkla izlediğimiz rakamlar artık Türkiye’de konuşuluyor. Ligin marka değerindeki artış, yayın gelirlerinin yeniden düzenlenmesi, Avrupa kupalarındaki başarılar ve sponsor yatırımlarının büyümesi, kulüpleri cesaretlendirdi.


Ama sorulması gereken asıl soru şu: Bu ekonomi ne kadar sürdürülebilir?


Evet, Süper Lig büyüyor. Tribünler doluyor, sosyal medya etkileşimi artıyor, Avrupa’da ses getiren skorlar kısmen alınıyor diyebilirz. Ancak gelir-gider dengesi hâlâ kırılgan. Ayrıca döviz kurundaki dalgalanmalar ve mali disiplin eksikliği, kulüplerin omzundaki en büyük yük.


Bugün Galatasaray, Fenerbahçe veya Beşiktaş bu transferleri yapabiliyor çünkü gelirlerini peşin alıyor, sponsorlardan güçlü destek görüyor. Ancak bu tablo kalıcı bir finansal istikrar yaratmıyor. Yanlış bir sportif planlama veya Avrupa kupalarına gidilemeyen bir sezon, kartların yeniden karılmasına neden olabilir.


Bir de futbol ekonomisinin global dinamikleri var. Premier Lig’in yayın pastası, Suudi Arabistan’ın agresif alımları ve ABD pazarının büyümesi, fiyatları sürekli yukarı çekiyor. Türkiye’de ise kulüpler bu dalgaya yetişmeye çalışıyor. Bu, bir noktada sürdürülemez bir yarışa dönüşebilir.


Kısacası Süper Lig, tarihinde belki de en iddialı transfer dönemlerinden birini yaşıyor. Bu enerji, doğru yönetildiğinde lig için bir sıçrama tahtasına dönüşebilir. Ama plansızlık, günü kurtarma transferleri ve finansal disiplinsizlik, bugünkü parıltının yarın büyük bir yük haline gelmesine yol açabilir.

#Süper Lig
#Mustafa Göksel
#Uğurcan Çakır