“Sovyetler Birliği’nde, ABD ile kalıcı bir barış olamayacağına, Sovyet iktidarının güvence altına alınabilmesi için Amerikan toplumunun iç uyumunun bozulması, geleneksel yaşam tarzımızın yok edilmesi, devletimizin uluslararası otoritesinin kırılması arzu edilir. Bunun gerekliliğine fanatik şekilde inanan bir siyasi güç var. Bu siyasi güç, dünyanın en büyük halklarından biri ve dünyanın en zengin ulusal topraklarının kaynakları üzerinde tam tasarrufa sahiptir, derin ve güçlü Rus milliyetçiliği tarafından desteklenmektedir”…
Moskova’daki ABD Maslahatgüzarı George Kennan-ki, benim bilebildiğim en parlak ve sıra dışı diplomattır-Şubat 1946’da Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği meşhur ve meşum “Uzun Telgraf”ın minik bir parçasında bunları yazıyor…
Bu satırların üzerinden uzun, upuzun yıllar aktı ama ABD-SSCB/Rusya ilişkilerinde dünyayı günümüze kadar etkileyen ne yaşandıysa, biraz o telgrafın sonucudur…
Şimdi bu satırların yazıldığı Cuma gününün akşamında, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir araya gelecek, siyaseten 2014, fiilen Şubat 2022’den bu yana devam eden, kimi tahminlere göre 1 milyon kişinin hayatını kaybettiği ve/veya yaralandığı Ukrayna savaşını sona erdirmeye çalışacaklar…
Meselenin barış, ateşkes, pazarlık, alışveriş imzaları atılsa dahi, ki bu oturumda imzalanmayacak, sona ereceğini düşünüyor muyuz?
***
Putin-Trump basın toplantısının ardından ve içeriye ilişkin sızıntılar görüldükten sonra çıktıları kıymetlendirmek daha kolay olacak ama şu an “sakinleşme eğiliminin hakimiyeti” hissediliyor…
İlla somut bir şey duymak isterseniz, Amerikan tarafının toplantının başarıyla sonuçlanma ihtimalini yüzde 75 olarak tarttığını söyleyebilirim. Rus tarafı daha temkinli. Kremlin; “Görüşmenin sonucunu tahmin etmek hata olacaktır”…
***
Rus tarafının, sahanın pozisyonundan ve Ukrayna’da atlatılan onca hengameden sonra neden sert durduğu anlaşılabilir ama manzarayı karartmamalı. Evet, mucizevi son, kusursuz barış, düğüm çözen kılıç yok ama Putin’in şu sözleri güçlü niyet beyanı olarak kayda geçirilebilir…
***
Türkiye’yi ilgilendiren kısım biraz bundan sonra başlayacak…
Batı’nın, artık daha çok ABD diyebiliriz, Doğu’ya ilerlemesi belirginleşiyor…
Ukrayna savaşı, Biden dönemi savrulan Doğu atımlı Batı stratejisini başka bir düzleme inşa ediyor, Rusya’yı hedefliyordu. ABD’ye karşı uluslararası bir çizginin doğmasına yol açtı. Şimdi, daha önce detaylı paylaştığımız yeni harita, İsrail pisliği hariç, yekpare bir “perde” dikiyor bölgede…
Azerbaycan-Ermenistan-Pakistan-Türkiye-Suriye-Irak-Körfez iyice görünüyor. Bunlara Gürcistan ve Afganistan eklenme yolunda. ABD, Afganistan’a da dönüyor …
Üzerine, Alaska zirvesine neden bu kadar ekonomik/mali yetkilinin katıldığı sorusunu da ilave edelim. Washington-Moskova alış-verişlerinin milyar çarpı milyarlarca dolarlık ortak çıkarlar üreteceğini hesap edelim…
Alaska’dan Çin’e giden ittifak nüvesini, aktüel ve vasat düşünce biçiminden sıyrılarak tam da şimdi düşünmeliyiz. Çünkü biz tam ortasındayız…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.