|
Mesele Rusya-Kuzey Kore buluşması değil, Çin-Güney Kore buluşması!

Rusya Devlet Başkanı Putin’in yıllar yıllar sonra Kuzey Kore’ye gerçekleştirdiği ziyaret dünya çapında yankılandı. Türkiye’de de bol tartışıldı. Gelgelelim bu ziyaret, nükleer boyut da dahil, gerçekten bu kadar önemli mi? Ya da önemini anlamak için doğru yere bakıyor muyuz?

Baltıklar’dan Avrupa’ya dikiş yerlerini attıra attıra ilerleyen yırtık, önce Karadeniz-Hazar çizgisinde, sonra Ortadoğu/Batı Asya üzerinden Asya-Pasifik’e ilerlediğinden, küresel yeni düzenin alametlerini de aşarak delillerine dönüştüğünden, Çin-Rusya’nın gönüllü-gönülsüz fark etmez beraberliğini tetiklediğinden, kutuplar savaşının eşiğine gelmiş bulunuyoruz…

Böylesi ortamda Rusya-Kuzey Kore ilişkileri elbette takip edilmeyi gerektiriyor. Ama gözden kaçırdığımız, detaylara saklanamayacak irilikte bir ‘şeytan’ olabilir mi?

***

Önce, ihmal edilen iki olayı hatırlatayım…

Bir
, 11 Haziran, Rusya Dışişleri Bakanı; “
Rusya, Çin veya Kuzey Kore ile herhangi bir ittifakın parçası değildir.
Fakat batılı ülkelerin nükleer kozu oynama girişimlerini görüyor ve buna karşı çıkıyoruz.
Moskova kendisini Batı’ya kapatmıyor
ancak onların bu davranışlarından çatışmanın devam etmesinden başka sonuç çıkmayacağını anlamaları gerekiyor”…
İki
, 15 Haziran-Rusya Devlet Başkanı; “Rusya’nın Avrupa’ya saldıracağı iddiası saçmalık. Avrupa-Atlantik güvenlik sisteminin yeniden oluşturulması gerekiyor.
Geleceğin güvenlik mimarisi, NATO üyeleri de dahil olmak üzere isteyen tüm Avrasya ülkelerine açıktır”…

Üzerinde durunca, özelikle koyu karakterli cümleleri tekrar edince ikirciklenmemek mümkün değil!

Çarşamba cümlenin devamında şöyle yazmışız; “Mesela
Çin buna ne diyecek
, nasıl anlayacaktır? BRICS bağlamında anlamı nedir? Altı eşelenmesi gereken bir hibrit tekliftir”. (‘AB’yi, AP’yi, NATO’yu, ABD’yi, G7’yi besleyen anlaşma bitti!’, 19/06.)

Eşeleyelim…

***

Peki..
Rusya-Kuzey Kore buluşmasına Çin ne dedi?

İki ülke arasında Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması’nın imzalanmasına dünyanın coşkuyla ‘yükselmesinin’ sebebi bu sorunun yanıtında olabilir…

Bölgesel anlamda Rus çıkarması, Batı’yla ilişkilerindeki savaş halinin Asya-Pasifik’e, Ukrayna’daki Batı ataklarına K. Kore’de verilen bir yanıt olabilir. Güç dalgalanmasında elbette bir karşılığı olacak. Gelgelelim, tepe noktadaki Çin-ABD kutuplar savaşındaki karşılığı, ezber bozabilir mi?..

‘Tesadüf’ şöyle başlıyor…

Putin’in Kuzey Kore ziyareti gerçekleşirken aynı an/zamanlamayla “Çin-Güney Kore” buluşması gerçekleşiyordu…

Aslında burada da üzerinden atlanmış bilgi bulunuyor. Çin, kısa süre önce Japonya ve Güney Kore ile de ayrıca bir araya gelmişti! (27/05) Rusya-Kuzey Kore, Çin-Güney Kore randevu saatlerine bakarken manidar zamanlamaları ıskalamak

ayıp olur…

Çin ve Güney Kore arasındaki görüşmenin teması, ‘güvenlik diyaloğuydu’. Masaya, Rusya-K.Kore anlaşmalarının gelmemiş olması imkânsız. En azından G.Kore’nin “anlamını” sorduğu açıktır. Çin’in ise bu soruya, herhangi iki ülkenin işbirliği normalinden bakarak,
küresel ve bölgesel gerginlik adına ne ifade ettiğine
körleşerek yaklaşması mümkün değil. Ancak bunu aleniyete vurmadığı görülüyor. Bu dahi manidardır…

Sadeleştirirsek, Pekin yönetimi “ikili randevular” arasında bir bağ kurmayı teğet geçti. Rusya-K.Kore’ye özel anlam yüklemedi. Çin-G.Kore toplantısını ise iki ülkenin coğrafi ve tarihi yakınlıkları/müktesebatları açısından “doğal” olarak tarif etti. Yani “diğer ülke/taraflara” karşılık veya paralellik kurmadı. “Amerika’ya da karşı değil ama Rusya’yla da ilgisi yoktur”u ihsas etti…

***

Oysa Pekin’in, daha doğrusu medyasının-aynı sayabiliriz-ağzından duyulan, “küreselleşmeden fayda sağlayan ve küresel üretim ile tedarik zincirinin ortakları olarak Çin ve Güney Kore” tarifi ABD’ye göz kırpmak olarak dahi tasnif edilebilir! Bu halde yanıbaşlarında gerçekleşen diğer buluşmanın vazettiği “güvenlik mutabakatına’ bakışı “menfidir” okuması yapılabilir! Ve bu kıymetlendirme doğruysa,
Çin, Rusya-Kuzey Kore masasından doğan, “birimize saldırı olduğunda diğeri yardıma koşar” mealindeki tokalaşmayı, bölgedeki krizi harlayan bir adım olarak görüyor ve bundan mutsuz demektir…
Tabii bu durum “büyük harita” söz konusu olduğunda, yani Amerikan tehdidinin iki süper gücün üzerine yürüyüşüne bakıldığında, sadece
bölgeye matuftur
. Yani Rusya ve Çin, Amerika’nın küresel hegemonya politikalarına karşılar, Washington’u rakip/düşman olarak görüyorlar fakat bu noktada kendi yollarında yürüyorlar!
Böylece ilk defa, iki ülke arasında son dönemde gelişen ve yekpare görünen ilişkilerde “sızıntı” tespit ediyoruz.
Yeni Düzen tartışmalarının başladığı ve başta Ukrayna olmak üzere bir seri çatışma/savaş ortamında sınandığı dönemde, tarihsel boyuttan beslenerek şerhe dönüşen, “Çin ve Rusya asla anlaşamaz” tezi canlanabilir mi sorusu hâlâ zayıftır ama caridir. Buraya kadar iyi yönettikleri ve “ortak düşmana karşı” mevzilerini yamadıkları ortadadır. Şimdi de bunu sakınacakları görülüyor. Fakat yeni durum önemlidir. Zaafiyet olarak algılanması ve “yaralı yere çalışmak” planlarını besleyebilir.

Pekala bu çifte randevunun ortak operasyon olarak ele alınması da mümkündür, ihtimaldir; yani Rusya’nın Kuzey Kore ile ilişkisi yükseltilirken, Çin’in de açık Batı müttefiki olan Güney Kore’yi yumuşatma adımı olarak incelemeye alınabilir…

Örneğin, yukarıda ihmal edilmiş örnekler olarak alıntıladığımız iki konunun, Putin’in Çin ziyaretinden (16/05) sonra gelmiş olması da yine her iki olasılığa omuz veriyor. Benim aklıma yakın gelen ise Çin-Rusya arasında kontrol altında tutulan bir stresin yaşandığı yönünde. Ama kürenin bükülen eksenini düzeltemez…

#Rusya
#Kuzey Kore
#Çin
#Ukrayna
10 days ago
Mesele Rusya-Kuzey Kore buluşması değil, Çin-Güney Kore buluşması!
Öğretmenin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçmesi halinde ek göstergesi
Bir de utanmadan “demokrasi” demiyorlar mı?
Meğer Süleyman Demirel bir "akrep"miş!..
Uluslararası ekonomik kuruluşların ülke ekonomileri üzerindeki etkileri
Sınavsız atamalara ve sözlü sınavlara acilen çözüm üretilmeli