Cumhuriyet dönemi mevkutelerine baktığınızda 30 yaşındaki Yeni Şafak genç sayılabilir… Ama herhalde hangi 30 yılı yaşadığı hesaba katılmalı… Hoş, Türkiye’nin kolay yılları olmadı hiç. Yine de bu 30 yıl kendine özgüdür… ‘Kendine özgülük’ nadiren ‘küresel döngü’ takvimlerine denk geldiğinde , hem ülkenin hem basının üzerindeki stres artar… Gazeteniz tam o çeyreğe denk geldi… Soğuk Savaş ertesinin erken döneminde dünyaya geldiğinden, fakat ülke içi dinamikler, ekonomik ve sosyal liberalizm, ülkenin
Cumhuriyet dönemi mevkutelerine baktığınızda 30 yaşındaki Yeni Şafak genç sayılabilir… Ama herhalde
yaşadığı hesaba katılmalı… Hoş, Türkiye’nin kolay yılları olmadı hiç. Yine de bu 30 yıl kendine özgüdür…
‘Kendine özgülük’ nadiren ‘küresel döngü’ takvimlerine denk geldiğinde
, hem ülkenin hem basının üzerindeki stres artar… Gazeteniz tam o çeyreğe denk geldi… Soğuk Savaş ertesinin erken döneminde dünyaya geldiğinden, fakat ülke içi dinamikler, ekonomik ve sosyal liberalizm, ülkenin siyasası ise Batı merkezli olduğundan, daha doğrusu öylece kaldığından, sadece zorlu değil çirkin olaylara da sahne oldu… Yeni Şafak bu kırılma anına doğdu. Serpilme dönemi de bu yüzden hep mücadelelerle geçti. Esasen ‘doğum nedeni’ de biraz buydu…
‘SAATLERİ AYARLAMA’ GAZETESİ…
Bir yandan temel gazetecilik fonksiyonlarını geliştirip, yerine getirmeye çalışırken aynı zamanda ülkenin karşı karşıya olduğu hayati sapak noktalarında, kritik ve sürükleyici seçimler yapmak hatta liderliğini üstlenmek zorunda kaldı… Gözü korkmadı çünkü ‘kerteriz noktası’ sağlamdı; millet! Bu yüzden işin “kolay yanı” buydu diyebiliriz. Yeni Şafak muhafazakârdır. Vatanseverdir ve milliyetçilik konularında hassastır. Bu ülke insanlarının ana eğilimlerini iyi tartar, hatta bu ifade dahi yanlış sayılabilir, o “eğilimlerin” kendisidir/içindendir!
Bu o denli kuvvetli ‘işaret’ dili/fişeğidir ki, tartışmalı ve muğlak bir konuda pozisyon belirlediğinde bu medyada açıktan pek dillendirilmez ama diğerleri de ayarlarını buna göre yaparlar
… Her halükârda işaret, milli ve yerli fabrika ayarlarını gösterir. Yeni Şafak budur…
‘TÜRKİYE’NİN BİRİKTİRDİKLERİNİ’ KORUMAK…
Bunu düsturunda/ mottosunda da görebilirsiniz; ‘Türkiye’nin Birikimi’ odur… Tecrübelerin, geleneksel aidiyetlerin, fikrî ve ilmi deponun tabelası gibi de görebilirsiniz ama esası “kasası”dır!
Türk-İslam meziyetlerinin, değer ve kabullerinin korunmasını ihtiva eder
… 30 yaş için ağır mesuliyet saymayınız. Kalibresini oluşturan alaşımın ana parçası cesarettir! 15 Temmuz’a bakın anlarsanız. Bu yüzden muarızları/karşıtları Yeni Şafak’ı biraz hırçın bulur. Bana sorarsanız o dahi azdır. Serttir! Yeni geldiğinde fena ısırır. Dava/mefkûre mevkutelerinin hasletlerinden biri budur ve başka yolu da yoktur… Hem milletin kırmızı çizgilerini savunacaksınız hem mülayim olacaksınız! Eşyanın tabiatına aykırıdır ve-dahi Türkiye’de artık unutulmuş gazeteci tipine de aykırıdır…
Yeni Şafak ‘tetiktedir’… Mecbur! On yıllarca namlu ucunda yaşayan ülkenin gazetecileri başka türlü olamaz. Daha doğrusu olmamak lazımdır. Romantik bulabilirsiniz ama biraz şuna benzetirim; ‘işgal dönemi İstanbul’un bir tepesinden her sabah savaş gemilerine bakmak’ gibi… Bu ruh hali bir mücadele terkibi, pratiğidir! Uyumaya, gevşemeye, konfora gelmez. Medyada şöyle bir klişe vardır; siyaset değiştiğinde sermaye değişir, sermaye değiştiğinde medya değişir… Türkiye’de bu genellemeyi haklı çıkaracak çok örnek yaşandı maalesef. Gelgelelim Yeni Şafak muaftır. Yukarıda niteliklerini saydığımız mefkûreden vazgeçemez, çünkü millet vazgeçmez. Hâsılı,
, Yeni Şafak yaşar. Gazete kalmasa bile yaşar. Yeniden basıldığında adı yine Yeni Şafak olur. ‘Yeni’ olur. ‘Yeniden’ demektir. Kasa korunacaktır…
“30 yılın ardından” yazıları, doğum günü kutlamaları genellikle geçen zamana, anılara atıf yapar. Bir nevi hesaplaşmadır. Doğaldır. Fakat sonraki 30 yıla da bakmak gerekir… Çünkü Türkiye yeniden bir sapak noktasına doğru ilerliyor ve bu dönem, eşik veya araf metaforlarını kullanıyoruz,
içeride ve dışarıda safralardan tamamen kurtulma/ arınma dönemidir…
Türk-İslam köklü bir platformda, daha geniş bir küresel dilimi/kümeyi inşa dönemidir. En zoru olacaktır; “buraya kadar getirdik” halidir ama “yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik” durumu yoktur… Gazetenin 40’ıncı yaşına kadarki süre yani Türkiye’nin önündeki 10 yıl kritiktir. Sert mücadeleler olacak. Buna hazırlanmak gerekiyor. 30 yaş gençtir ama Yeni Şafak’ın ağzı da süt kokmuyor.
Yeni dünya ve yeni Türkiye için Yeni Şafak
gerekiyor. Her sabah elinize aldığınız gazete odur… Nice 30 yıllara…
#Yeni Şafak
#30. yıl
#Nedret Ersanel