Ukrayna anlaşması, Avrupa’yı uçuruma itiyor…

04:0026/11/2025, Çarşamba
G: 26/11/2025, Çarşamba
Nedret Ersanel

Ukranya’da barışa giden bir yol var ise en ciddi girişimlerden biriyle karşı karşıyayız. Avrupa ve ABD’nin birbirlerinin gırtlağına sarılmalarının sebebi de bu… ABD’nin barış planı/taslağı, Ukrayna ve Avrupa’yı köşeye sıkıştırırken, Alaska’da imzalandığından şüphelenilen Trump-Putin gizli uzlaşısının örtüsünü de kaldırdı… Şimdi herkes 28 maddelik planı inceleyerek ilerlemeye çalışıyor ama asıl senaryo başka yerde; eğer ‘Trump Barışı’nın getirdiği bu şartlar hayata geçerse, Rusya tehdidi ortadan

Ukranya’da barışa giden bir yol var ise en ciddi girişimlerden biriyle karşı karşıyayız. Avrupa ve ABD’nin birbirlerinin gırtlağına sarılmalarının sebebi de bu…


ABD’nin barış planı/taslağı, Ukrayna ve Avrupa’yı köşeye sıkıştırırken, Alaska’da imzalandığından şüphelenilen Trump-Putin gizli uzlaşısının örtüsünü de kaldırdı…


Şimdi herkes 28 maddelik planı inceleyerek ilerlemeye çalışıyor ama asıl senaryo başka yerde; eğer ‘Trump Barışı’nın getirdiği bu şartlar hayata geçerse, Rusya tehdidi ortadan kalkmış olacak. İhtimal zaten yoktu ama anlaşma ile Moskova Avrupa’ya saldırmayacağının garantisini verecek. Böylece, Avrupa’nın kendi toplumunu korkutarak, kandırarak kurmaya çalıştığı yeni güvenlik mimarisi için sebep kalmayacak. Avrupa’nın ekonomik refah alanı olarak dirilmesini sağlayacak tek yol da tıkanmış olacak. Haliyle, siyasi sonuçları olacak. Hatta NATO üzerinde etkileri olacak. Başlangıçta İngiltere’nin, sonra Almanya ve Fransa gibi bir çok Avrupa ülkesinin “plana karşı çıkmasının nedeni” işte bu! Karşı hamle diye masaya sürdükleri 24 maddelik sulandırma önerilerinin sebebi de o…


Ha bir de..
Olaylar böyle gelişirse
, Türkiye’ye ilginç getirileri olacak…

***


Önce işin nasıl pişirildiğine bakalım…


Alaska Zirvesi’nde-15 Ağustos-ABD ile Rusya’nın vardığı mutabakatın detayları her ne ise, çünkü para işleri de var, gölgesi Ukrayna’ya vuruyor…


Moskova, Ukrayna’da barış için '
savaşın kök sebepleri
’nin ortadan kalkması şartında hep direndi. Süper güç kaprisi olmadığını artık biliyoruz…

Günümüze kadar Ukrayna savaşında göze batan gelişmeler, bir ateşkes, hele barış yolunda umut vaat etmedi. Yeniden Trump-Putin görüşmesi-Budapeşte-bir ara öne çıktı. Rusya, “ortada bir şey yok, daha çalışmak lazım” mazeretiyle randevuyu savuşturdu. Karşılığında Trump bir kaç kez el yükseltmeye çalıştı; silahlara ve yaptırımlara el attı ama sonuç değişmedi. Rusya kımıldamadı…


Sahada ilerledi ve toprak kazanımlarını genişletti. Kiev’de ise sürekli savrulma, dengesizlik, yolsuzluk dosyaları ile bir sürü komutanın, Enerji ve Adalet Bakanları’nın istifalarına varan gelişmeler yaşandı. Hükümete yakın bazı iş adamları ülkeyi terk etti…


***


Eş zamanlı garipliklerden biri
Avrupa’nın sanki kendisi yarın savaşa girecekmiş gibi
askeri alarmlar vermesiydi.
Belçika
Genelkurmay Başkanı, “barış dönemi kurallarıyla devam edemeyiz” dedi.
Polonya
Başbakanı, “Rus sömürgesi olmaktansa ot yeriz” dedi.
Almanya
Cumhurbaşkanı, “Zorunlu askerlik olmalı, daha fazla asker lazım” dedi.
Fransa
Genelkurmay Başkanı;
“Evlatlarımızı kaybetmeyi göze almamız gerekiyor”
açıklaması yaptı. Berlin’de Alman ordusu sokaklara, metrolara indi, kritik altyapıları koruma tatbikatları yaptı. Nihayet AB,
Askeri Schengen
dönemini başlattı. Askeri varlıkların Avrupa’da kontrolsüz ve hızlı yer değiştirmesini kolaylaştırma kararı aldı…

Yerseniz, Ruslar geliyordu!


***


Kasım ortasına doğru Ruslar, “Ukrayna ile barış görüşmelerine başlamaya hazırız” mesajı verdi…


11-12 Kasım’da gerçekleşen G7 zirvesi beklendiğinin aksine Rusya’ya yönelik sert eleştirilerden kaçındı, ortak açıklama ılımlı tonu korudu. Ukrayna’ya gelişmiş silah vaadinde, vs bulunulmadı…


ABD Dışişleri Bakanı Rubio’nun o tarihteki sözlerini veri almalıyız; “Rus mevkidaşımla yaptığım son görüşmemizde, başkanlarımızın sonraki buluşmasından somut sonuç çıkması gerektiği konusunda hemfikirdik.
Görüşmeye başlamadan önce olumlu sonuç şansımızın yüksek olduğunu bilmeliyiz. Görüşme olsun diye görüşme yapamayız”…

Bu, Rus bakışının ta kendisiydi ve hayli öncesinde Amerikalılarının somut barış planı geliştirdiklerini anlayabiliriz…


Moskova, “ismi açıklanmayan üst düzey yetkilinin” ağzından hemen yanıt verdi; “Zirve şart. Dikkatli ve kapsamlı hazırlık gerekiyor. Bu da ABD’nin Alaska anlaşmalarına sıkı sıkıya bağlı kalmasıyla mümkün”…


***


Sonra, Batı’dan duymaya alışık olmadığımız bir açıklama geldi; NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, The Times’a,
“İttifak, Ukrayna yüzünden Rusya’yla savaşa girme riskini almayacaktır”
cümlesini kurdu. O sırada Ruslar,
Pokrovsk
’u kuşatıyordu. Burasının önemi, savaşı sona erdirebilecek kazanım olarak sıkça tahlil edildi. Anlaşmanın bir harcı da
saha gerçekliğiydi…

15 Kasım’da Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov, ABD ile görüşmelerin Alaska zirvesinde sağlanan uzlaşılar temelinde sürdüğünü açıkladı; “bu iyi bir yoldur”…


Aynı tarihte Zelenski Atina’da ‘zorlu bir kışın hazırlıkları için’
Yunanistan
’la doğalgaz anlaşması imzalıyordu. Evvelinde de
Fransa
’dan 100 Rafael savaş uçağı için tokalaşmıştı ama ‘para nerede’ diye kimse sormadı. Batı basını ise Kiev yolsuzluklarını sayfalarına daha çok taşımaya başlamıştı; altın klozetlerden, mutfak dolaplarından taşan Euro balyalarına, silah şirketleriyle ‘yakın’ ilişkilere kadar bir seri rezillik faş edildi…

***


Zelenski 19 Kasım’da, “barış görüşmelerini canlandırma” sloganıyla Türkiye’ye geldi. Önüne neyin getirileceğini artık biliyordu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan,
“savaşın bitme noktasına yaklaştığına inanıyorum.
Önemli adımlar atılacak” dedi. Türk basını da, “ABD’nin gizli planı: Rusya-Ukrayna savaşını bitirmek için kolları sıvadı” başlıkları atmaya başlamıştı…

Nihayet geçtiğimiz Çarşamba 28 maddeden oluşan, ‘Ukrayna Barış Planı’ ortayı çıktı. Savaşın sona erdirilmesi kadar,
ABD-Rusya ilişkilerinin inşası ile Avrupa güvenlik mimarisini de kapsayan
geniş çerçeveli plan oluşturulmuştu. Yani ‘kök nedenlere’ güçlü göndermeler yapıyordu ve açık biçimde
Rusya’ya yatan bir metindi. ‘Teslim anlaşması’ diyenler bile çıktı.
Girişimin barışa ulaşabileceğine ilişkin en güçlü verilerden birisi de,
İngiltere’nin karşı çıkmamasıydı…

Zelenski; “Ukrayna tarihindeki en zorlu dönemden geçiyor.
Ülkemiz kritik bir seçim yapmaya zorlanıyor.
Ya itibarımızı kaybedeceğiz ya da önemli bir ortağımızla vedalaşmak zorunda kalacağız”. Yardım çağrısının muhatabı Avrupa’ydı!

Kiev şimdi ‘acı barış’la yüzleşmeye hazırlanıyor. Ama sadece o değil…

#Ukrayna
#Avrupa
#anlaşma