Kadıköy artık deplasman değil

Uzun yıllar Şükrü Saraçoğlu’nda galibiyete hasret kalan Galatasaray son yıllarda adeta Kadıköy’de futbol dersi veriyor. Kadıköy’de oynanan son 10 maçın 2'sini Fenerbahçe kazandı. 3 maç berabere biterken 5’inde ise Galatasaray sahadan galibiyetle ayrıldı.

Okan Buruk, rakibi Jose Mourinho’ya 3 maçta 5 gol atıp kalesinde sadece 1 gol gördü ve oyun anlamında istatistiksel olarak da ders verdi. Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı sürekli algı yönetimi yapıyor, bazen olmayan bir durumu olmuş gibi tüm Türkiye’ye lanse ediyor. Bunlar yöneticilik sanatıdır saygı duyarım ama şimdi ne konuşacak? Basın toplantılarından kaçan, rakip camialara göndermeler yapan ve maç sonu Okan Buruk’a fiziki tacizde bulunan “Şımarık Provokatör Portekiz’li” yerine kendi camialarından bir kişiyle çalışıyor olsalardı bu kadar zarar görmezler, bu algılara gerek kalmazdı.

Saha içinde olan bir itişmeye yedek kulübesinden 60-70 metre koşup gelen İrfan ile Mert’in, Barış oyundan çıkarken tahrik edip küfür eden yardımcının ve her maç kırmızı kart gören diğer yardımcının davranışlarında iyi niyet arayamazsınız.

Oyun anlamında sahada rakibine nefes aldırmayan bir Galatasaray vardı. Lemina’nın oyundan çıkışı orta sahada bir süre üstünlüğü rakibe vermiş olsa da Torreira’nın son dönemde yükselen form grafiği Galatasaray’ın skoru elinde tutmasına yardım etti. Keza Osimhen ve Barış ön alan baskısında 3’lü Fenerbahçe savunmasına çok zor anlar yaşattı. Günay Güvenç’in performansı, Davinson Sanchez’in ve Abdülkerim’in muazzam oyunu, Eren’in ve Kaan’ın bek performansları da dikkat çekti. Son maç Galatasaray’ın fabrika ayarlarına dönüşünün sinyallerini verdi. Fenerbahçe'nun bu hafta Trabzonspor karşısında alacağı sonuca göre ligin şifreleri çözülmeye başlayabilir.