Karar’ın 3 Mayıs 2025 tarihli dijital nüshasında Salih Cenap Baydar imzasıyla yayımlanan “Krizden İslamcılık ile çıkamayız” başlıklı yazıda İslam’ın yayılma dönemiyle ilgili bir yargısını okuyucularımızın gündemine getirmiştim. Baydar şunu söylemişti: “…tarihteki İslam devletleri (…) başka ülkeleri fethedip vergiye bağlayarak zenginleşmiştir. (…) bu emperyalist anlayış…”
Alıntı cümleden anlaşılacağı gibi Baydar, tarihteki İslam devletlerinin başka ülkeleri fethetmedeki amacının zenginleşmek olduğunu iddia ediyor ve zenginleşme amacıyla başka ülkelerin fethedilmesini de emperyalist bir anlayış olarak tanımlıyor. Baydar, aslında, yazısında İslamcılık düşüncesini kurşuna dizmek istemiş, bu sebeple şarjördeki bütün kurşunları hedefinin üzerine boşaltmış. Fakat bu esnada birkaç kurşunu da tarihteki İslam devletlerine sıkmayı ihmal etmemiş. İslamcılık konusunu ayrıca değerlendirebiliriz. İslam tarihine yönelik emperyalizm suçlaması en başta hakikat arayışı içinde olan herkesi ilgilendirdiği için İslamcılık hakkında söylenenleri bir kenara bırakıp Karar gazetesi yazarının söylediklerini emperyalizm suçlaması bağlamında değerlendirdim. Ama yine de yazarın İslamcılık düşüncesiyle ilgili söylediklerinin de ilmî dayanaklardan yoksun olduğunu ifade etmeliyim. Yazar, İslamcılık konusunda ideolojik davranmış.
Peki, bir kimse hangi gerekçelerle tarihteki İslam devletlerinin fetihlerini para peşinde koşmaya indirgeyebilir ve kastettiği devletler hangileridir? Şu sorular da oldukça anlamlıdır: Sadece fethedilen ülkeler mi kastediliyor yoksa bu suçlama bütünüyle İslam’ın yayılma tarihine mi yöneliktir? İfadelerdeki muğlaklık anlamın tahrif edilmesi açısından son derece önemlidir. Zira İslam’ın yayılma tarihi kastediliyorsa İslam’ın ve Müslümanların Afrika’nın ve Asya’nın derinliklerine kadar yayılmasını emperyalizmle ilişkilendirirken biraz ciddî olmak gerekmez mi? Eğer kastedilen Emevî ve Abbasî dönemi ise bunu açıkça söylemeniz gerekir. Bunlar kastedilmiyorsa sonraki dönemlerin yayılmacılığı, fetihleri genel olarak Türk devletleri ve Türk tarihi ile ilişkilidir. Türk devletlerini kastediyorsanız bunu da açıkça söyleyin. Osmanlı deyin mesela! Osmanlı’yı ve Türk devletlerini geçmişte yağmacılıkla suçlayanlar elbette vardı. Baydar bu konuda yeni bir şey söylemiş olmaz.
Emperyalizm kavramına gelince biraz durmak gerekir. Dilimizde bu kavramla ilgili oldukça değerli telif ve tercüme eserler var. Burada sadece Mehmet Akif Okur’un “Emperyalizm, Hegemonya, İmparatorluk” adlı hacimli kitabını anmakla yetineceğim. İlave olarak Türkkaya Ataöv tarafından hazırlanmış 1985 baskılı “Siyonizm ve Irkçılık” adlı kitapta yer alan Guy Bajoit’nun “Siyonizm ve Emperyalizm” başlıklı makalesini ilgilenenler için hatırlatalım. Mehmet Akif Hoca, kitabında emperyalizm kavramının tarihine de ışık tutmuştu. Siyonizm ve Irkçılık adlı makalede ise emperyalizmin ayırıcı özellikleri üzerinde durulmuş ve İsrail’in hangi gerekçelerle emperyalist bir devlet olarak kabul edilmesi gerektiği izah edilmiş.
Guy Bajoit, “Siyonizm ve Irkçılık” başlıklı makalesinde emperyalizmin üç özelliğini sıralıyor: “Yağma ve malların eşitsiz değişimi, zorla kabul ettirilmiş yönetim kurumları ve askerî baskı, düşünce sistemlerinin ve örgütlerinin işleyişini yöneten kurallar.” Eğer Osmanlı’yı ya da başka bir Türk devletini emperyalist olmakla suçlayacaksanız hangi özellikleri itibarıyla bu suçlamayı hak ettiklerini yazacaksınız. İlave olarak Bajoita emperyalizmin “bir yanı her zaman ulusçuluktur” diyor. Özellikle bu son özellik kolonyalist devletlerin alamet-i farikası olarak gösterilmiştir. Kısaca izah etmek gerekirse emperyalist kolonyalist imparatorluklarda imparatorluk anavatanı ile koloniler arasında mutlak bir ayrım vardır. Eğer bu özellikleri Osmanlı’da ya da tarihteki Türk ve İslam devletlerinde bulabiliyorsanız o zaman itiraz edilecek bir husus kalmaz. Ama bu özellikleri araştırıp bulmadan tarihimize yönelik bir suçlamada bulunuyorsanız o zaman başka şeyleri konuşmak gerekir.
Emperyalizm hakkında son dönemde oldukça önemli eserler tercüme edildi. Bu eserler, maalesef, çok az kimse tarafından okunuyor. Burada tekrar etmek istiyorum, Baydar alıntıladığım cümlenin devamında “sömürgecilik karşıtlığı” diyor. Bahsettiğim eserlerden elde ettiğim sonuçlara göre birçok defa sömürgecilik kavramının yanlışlığı üzerinde durdum. Emperyalizmle ilgili olarak bunu dahi bilmek gerekiyor.
Hakikate ulaşmak için çıktığımız yolda kullandığımız kavramlar önümüzü aydınlatır, işaret eder. Şarjördeki kurşunları üstüne boşalttığınız hedefe iyi bakın, düşman gördüğünüz şey tarihteki suretlerimizdir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.