Türk futbolu ile Avrupa futbolunun karşılaştırması: Bir oyun kültürü meselesi

03:0030/05/2025, Cuma
G: 30/05/2025, Cuma
Selman Ağrıkan

Türk futbolu ile Avrupa futbolunun karşılaştırması hakkında bugüne kadar binlerce haber yapılmıştır. Bu haberlerin büyük çoğunluğu, "Neden Türk futbolu Avrupa’nın gerisinde kalıyor?" sorusu üzerine kuruludur. Bu farkın en çarpıcı örneklerinden biri uzun süredir teknik direktör değişikliklerinde kendini göstermektedir. Bu konu, yıllardır Türk futbolunun yüzüne çarpan bir gerçek olarak karşımızda duruyor. 2024-2025 futbol sezonunun en dikkat çekici gelişmelerinden biri, Arne Slot’un Liverpool’un başına

Türk futbolu ile Avrupa futbolunun karşılaştırması hakkında bugüne kadar binlerce haber yapılmıştır. Bu haberlerin büyük çoğunluğu, "Neden Türk futbolu Avrupa’nın gerisinde kalıyor?" sorusu üzerine kuruludur. Bu farkın en çarpıcı örneklerinden biri uzun süredir teknik direktör değişikliklerinde kendini göstermektedir. Bu konu, yıllardır Türk futbolunun yüzüne çarpan bir gerçek olarak karşımızda duruyor.


2024-2025 futbol sezonunun en dikkat çekici gelişmelerinden biri, Arne Slot’un Liverpool’un başına geçmesiydi. Bu durumun öne çıkmasının en önemli nedenlerinden biri ise Liverpool yönetiminin, kulüpten ayrılacağını açıklayan Alman teknik direktör Jürgen Klopp gitmeden, yerine gelecek ismi belirlemiş olmasıydı. Yönetim, yalnızca o sezon için başarılı olabilecek bir ismi değil; kulüple kimyası tutacak, oyun planı uyumlu olacak ve futbolcularla sağlıklı iletişim kurabilecek bir yapı seçmeye özen gösterdi.


Teknik direktör değişiminde Avrupa ile Türkiye arasındaki farkı gözler önüne seren bir başka örnek de üçgen bir yapı ile karşımıza çıktı: Real Madrid, efsane teknik direktörü Carlo Ancelotti ile yollarını ayırırken, büyük bir sürpriz yapmadan yedek kulübesine Xabi Alonso’yu getirdi. Alonso’nun Bayer Leverkusen’den ayrılmasının hemen ardından, Alman kulübü vakit kaybetmeden Erik ten Hag ile anlaştı.


İsimler gelip geçicidir; ancak sistem bir şekilde işlemeye devam eder. Bu sürekliliğin temelinde ise oyun kültürü ve teknik heyet anlayışı yatmaktadır. Bu anlayışı Türk futbolunda görmek ise neredeyse imkansızdır. Ancak belki de sadece iki örnek buna istisna oluşturabilir. İlk örnek, Alanyaspor’un Francesco Farioli ile yollarını ayırmasının ardından Ersun Yanal’ı takımın başına getirmesiyle yaşandı. Kulüp başkanı ile birlikte iki teknik direktör bir basın toplantısı düzenleyerek bu geçişi kamuoyuna duyurdu. Bu geçiş süreci, saha sonuçları açısından bugün başarısız gibi gözükse de, Türk futbolunun değişimi adına önemli bir adımdı. İkinci örnek ise bu sezon Trabzonspor’da yaşandı. Şenol Güneş’in görevinden ayrılmasının ardından, Fatih Tekke ile birlikte basının karşısına geçerek bir devir teslim töreni gerçekleştirildi.


Oyun kültürü, bir futbol takımının yalnızca geleceğini değil, bugünü de kurtarma gücüne sahiptir. Avrupa ve dünya futbolundan alınacak birçok örnek varken, Türk futbolunun da bu tarz doğrudan oyuna katkı sağlayacak gelişmeleri örnek alması mümkündür.

#Süper Lig
#Avrupa
#Trabzonspor
#Real Madrid
#Antalyaspor