Rachel ve Esma

04:0015/11/2025, Cumartesi
G: 15/11/2025, Cumartesi
Taha Kılınç

“Rachel, Filistin’e, özellikle Refah’a geçiş yaptığında, önceden duyduğu ve okuduğu gerçeklerden çok daha fazlasını hissedecek, havadaki korku ve güvensizlik kokusunu içine çekecekti. O henüz bölgeye geçmeden iki hafta önce Filistinli hamile bir kadın, İsrail buldozeri tarafından yıkılan bir duvarın altında kalarak can vermişti. Yine kendisinden sadece birkaç gün önce, bu sefer 65 yaşında bir kadın, yıkılan evinin altında kalmıştı. Bölge için sıradan, Rachel içinse ürpertici ve dayanılmaz gerçeklerdi

“Rachel, Filistin’e, özellikle Refah’a geçiş yaptığında, önceden duyduğu ve okuduğu gerçeklerden çok daha fazlasını hissedecek, havadaki korku ve güvensizlik kokusunu içine çekecekti. O henüz bölgeye geçmeden iki hafta önce Filistinli hamile bir kadın, İsrail buldozeri tarafından yıkılan bir duvarın altında kalarak can vermişti. Yine kendisinden sadece birkaç gün önce, bu sefer 65 yaşında bir kadın, yıkılan evinin altında kalmıştı. Bölge için sıradan, Rachel içinse ürpertici ve dayanılmaz gerçeklerdi bunlar…
İnsanlık bir hayal kırıklığı olacaktı Rachel için. O, göreceği ve hissedeceği ortamın dünyanın bir gerçeği olmasından dolayı utanç duyacaktı. Kendisi, ailesi ve tüm insanlık adına utanacak, bu drama ortak olmayı hüsranla açıklayacaktı.
Birileri rahat ve güven içinde yaşıyorken, dünyanın adını bile bilmediğimiz şehirlerinde başka birileri soykırıma maruz kalıyordu. Bu soykırıma ortak olma düşüncesi, Rachel’i içten içe kemiriyordu. İsrail işgalini cesaretlendirip destekleyen yöneticileri alkışlamak suç ortaklığıydı. Bunun kendi vergileriyle sürdürülüyor olması da cabası… Sessiz kalmak, hiç ama hiç gayret etmemek de suça ortak olmaktı. Rachel, bu soykırım suçuna bilerek veya bilmeyerek ortak olacağı bir dünyada yaşamayı hayal etmemişti. Hükümetlerin, yöneticilerin defalarca tekrar ettiği yanlışlar, artık tersine çevrilmeliydi.”
* * *
“Biltaci ailesi de insanlık onurunu koruma adına Tahrir Meydanı’na koşmuştu. Esma 2011’in ocak ayında patlak veren devrimin ön saflarında yer alabilmek için, ailesinin yanında Tahrir Meydanı’ndaydı. O, haksızlığa ve zulme boyun eğmeyen mücadeleci bir ailenin içinde büyümüş, özgür ve güvenli bir vatan hayali da onunla birlikte büyümüştü.
Esma, Tahrir Meydanı’nda yükü ve endişeyi üstlenmiş, sanki herkesten sorumluymuş gibi davranıyordu. Sürekli sahada dolaşıyor, konuşuyor, analizler yapıyor ve çözümler sunuyordu. Ailesi onun bu tavrından memnundu. Çünkü o düşüncesine saygı duyulan bir şahsiyet olarak yetiştirilmişti. Hiç kimse onu yapmak istemediği bir şeyi yapmaya zorlayamazdı. Anne ve baba, evlatlarının tercihlerinde yardımcı olacak tohumları ekmiş, onlara hayatlarında yarenlik yapacak ilkeleri göstermişti. Bundan sonrası artık evlatlarının kendi tercihleri olarak görülüp saygı duyulmalıydı.”

* * *

Kıymetli Hamza Er Ağabey’in henüz birkaç gün önce okurlarla buluşan “Siz Dünyayı Affeder Miydiniz?” (Ketebe Yayınları) adlı kitabını okurken, dikkatimi özellikle çeken kısımlar bunlardı. Yaptığım alıntılardan da tahmin edilebileceği üzere, kitap İsrail tarafından katledilen Rachel Aliene Corrie (1979-2003) ve Mısır’ın başkenti Kahire’deki Râbiatu’l-Adeviyye Meydanı’nda şehit düşen Esma Biltaci’nin (1996-2013) yaşam öykülerine odaklanıyor. Rachel ve Esma’nın içine doğdukları atmosfer, yetişme tarzları, mücadele azimleri ve hayatlarından tablolar, Hamza Er’in maharetli kaleminde ayrıntılı biçimde canlandırılmış.

“Siz Dünyayı Affeder Miydiniz?” son bölümde sözü Gazze’de verilen mücadeleye getirerek Enes Cemal eş-Şerîf, Hüsâm Ebû Safiye, Ayşenur Ezgi Eygi ve diğer kahramanları anmadan geçmiyor. Eser, bu yönüyle belgesel bir metin aynı zamanda.

* * *

Kitabın adı da Rachel’in bir konuşmasından iktibas:

“Sizler eğer denizleri ve okyanusu görme özgürlüğünüz elinizden alınsa, su kaynaklarınız ansızın buldozerler tarafından yok edilse, evinizin duvarlarının aniden içeriye yıkılmasıyla uyanacağınız bir gece geçirseniz, ölüm saçan kuleler, tanklar, silahlı yerleşimciler ve insanları ayıran, yaşamı zorlaştıran dev duvarlar hayatınızın bir gerçeği olsa, sizi vatanınızdan çıkarmak için devamlı baskı yapan İsrail ordusunun, dünyanın süper gücü tarafından destekleniyor olduğunu bilseniz, hayatta kalma mücadelesiyle geçen tüm çocukluk yıllarınız için dünyayı affedebilir miydiniz?”

Hadiseleri mazlumların gözünden okuma adına, çok sarsıcı bir soru…

#Rachel
#Esma
#Filistin