Ekrem İmamson, CHP’nin Genel Başkanı hatta sahibi gibi konuşuyor!
Bu hal ve gidiş...
Yurt gezilerindeki mitinglerde ve arada bir uğradığı İstanbul’da yaptığı açılışlarda her geçen gün biraz daha belirginleşiyor.
***
CHP içindeki tartışmalara değinirken söyledikleri, mesela; bu minvalde yeter de artar bile:
“Parti içindeki mevzuları konuşan ve konuşturan kim varsa, hem millete hem de Atatürk’e ihanet eder...
Bu tür uğraşların içinde olanlar, benim yol arkadaşım değildir!”
***
-Yani?
“-Cumhurbaşkanı olma hayaline, en fazla birkaç yıl kalmışken, parti içinde hır gür çıkmasını zinhar istemiyor!”
***
Vakti geldiğinde, CHP’nin Adayı olarak gösterileceğinden emin vaziyette!
Bütün bunlara karşılık...
“Saraçhane” için esaslı bir “sorun” var!
***
Hayır...
Kendisine “lokum gibi bir mağduriyet” hediye etmek anlamındaki olası “siyaset yasağından” söz etmeyeceğim.
-Ya, nedir?
Her geçen gün daha ziyade büyüyen...
Nihayetinde “Mavi Boncuklu” Ekrem’in “hayallerini sona erdirebilecek” bir sorun!
Mansur Yavaş, “CHP’den ayrılacağına dair” iddiaları -beklendiği gibi- yalanladı.
Üstelik sert bir biçimde:
“İftira, tezgâh ve yalanla uğraşacak vaktim yok!”
***
Bu söylentilerin, Saraçhane cenahının işine yarayacağı aşikârdır.
Son tahlilde dillendiren bir başkası olsa da...
Evvela Saraçhane’de pişirilip sonra ilk adresi itina ile silinen ve yürüyüp giden bir “Ters Manyel” atak bile olabilir, “çıkarılan” söylentiler!
Yirmi altı ilde yapılan yeni bir anket; CHP seçmeninin, Yavaş’ı İmamson’a göre ciddi bir farkla daha ziyade tercih ettiğini gösteriyor.
***
Bu bir yana; bütün seçmenler dikkate alındığında, Mansur Yavaş’ın İmamson’a göre ağır bastığı aşikârdır.
Elbette, her ikisinin birden aday olup seçime girdiğini varsaydığımızda!
***
İşte püf noktası, tam da burada saklı:
Mansur Yavaş, vakti geldiğinde, gayet tabii “CHP’nin Adayı” olmak isteyecektir.
***
Buna mukabil...
İmamson, partideki tamamen baskın gücünü kullanarak kendi adaylığını kabul ettirecektir!
***
Böyle bir durumda ise Mansur Yavaş için CHP dışından (bağımsız veyahut bir başka partiden) aday olma/gösterilme seçeneği “mecburi bir istikamet” haline gelecektir.
Bu gerçekleştiğinde ise İmamson’un Cumhurbaşkanı olma hayallerinin yerinde yeller esebilir!
***
Kurultayda Hususi Bey’e yenilmesinin “Baba Nedeni” olan eski evladı Ekrem’den rövanşı almak için Mansur Yavaş’a yakın duruyor ve bundan sonra da duracaktır.
Haliyle, Ekrem İmamson’un CHP’lilere yaptığı şu “Benim yol arkadaşım değiller” yollu seslenişin birincil muhatabı aslında Kemal Bey’in etrafında toplanan muhalif CHP’lilerdir.
Çok yakın geçmişin eski defterleri ise Kılıçdaroğlu’nu vurmaya devam ediyor.
Bunlardan biri, Mister Ümit Özdağ ile imzaladığı protokol!
***
Kemal Bey’in, 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimin öncesinde yaptıkları protokolü “inkâr etmesi” üzerine...
Ümit Özdağ, bu protokolün ıslak imzalı belgesini ifşa ederek Kılıçdaroğlu’nu boşa çıkardı!
Bir de, “normalleşme” konusu var!
Hususi Bey’in ikide bir dillendirdiği bu “normalleşme” lakırdısına Kemal Bey de ısrarla bozuk çalmaya devam ediyor.
***
Şu sözler, Kılıçdaroğlu’nun:
“Sinan Oğan hem normalleşti, hem de zenginleşti...
Sayın Meral Akşener de normalleşti.
Herkes biliyor, nasıl normalleştiğini...
Normalleşerek iktidar olunamaz!”
Oğan ile Akşener’e ithamda bulunup “Normalleştirildiler” demeye getiriyor, Kemal Bey!
***
14-28 Mayıs 2023’teki seçimlerin tam bir yıl öncesinde kendisine aday olmaması gerektiğini söyleyen bir gazeteciye “Aday olmaya mecburum!” diyen Kılıçdaroğlu idi!
***
Onun “normalleşme, normalleştirilme” tezinden yola çıkacak olursak, eğer...
Bu üzeri ihtimamla örtülen “Adaylığa mecburum” lafı, vaktiyle Kemal Bey’in de “normalleştiğini veya normalleştirildiğini” gösteriyor!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.