Bugün İsrail’in İran’a yönelik gayrimeşru saldırıları sonrasında daha açık biçimde görülen yayılmacı ve saldırgan tavır, uzunca bir süredir tartıştığımız terörsüz Türkiye projeksiyonunun ne denli önemli olduğunu bir kez daha teyit etti. Birden fazla parametrenin itici güç olduğu bu süreçte, Türkiye’nin terörle mücadelesini mutlak biçimde çözmek suretiyle milli bir mutabakat tesis edilmesi ana öncelik.
7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında Suriye özelinde oluşan “fırsat” ve ayrılıkçı hareketlerin Türkiye’ye teşmil edilme potansiyeli dikkate alındığında, benzer bir durumda aynı tehditlerle karşılaşmama adına sorunun kati bir biçimde çözümü en önemli hedef olarak karşımızda durmaktadır.
Türkiye’nin bölgedeki gücü ve gelecekteki rolü düşünüldüğünde, bu rolün potansiyelini erkenden ortadan kaldırabilecek bir hamle için on yıllardır çaba gösterdiği anlaşılan İsrail’in sadece Türkiye değil bölgedeki diğer ülkeler açısından varoluşsal bir tehdide dönüştüğü çok açık. Bu tehdidi bertaraf edecek bir farkındalık ve bölgesel pakt ihtimallerinin tartışıldığı bu süreçte, her türlü sabotaj ihtimalinin dikkate alınması oldukça önemli.
Ekim ayında bir çağrı ile başlayan bu sürecin başarıya ulaşması, Türkiye’nin geleceği açısından oldukça kıymetli. Sürecin paydaşlarının bu konudaki duyarlılığı ve özellikle Öcalan’ın emperyalist ajandanın Türkiye düzlemine yönelik planlamalarına yönelik farkındalığı, benzer bir hataya tekrar düşülmemesi noktasında önemli.
Bu aşamada, sürece yayılan terörsüz Türkiye projeksiyonun toplumsallaştırılması elzem. Buradaki kastım, devlet ve siyasal düzlemde önemli bir karşılık üreten bu politikanın geniş kitleler düzleminde de kabullenilmesi ve desteklenmesidir. Bu bağlamda, Sivil Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen “Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Yüzyılı Vizyonu” kapsamındaki “Türkiye Sohbetleri” sürecin sivil toplum ayağı açısından önemli bir girişim. Bu tür girişimlerin artması ve sivil toplumun sürece entegre edilmesi, terörsüz Türkiye projeksiyonun kamusal karşılığını artıracak ve geniş kitlelerin desteği temin edilebilecektir.
7 Ekim sonrasında uluslararası hukuku askıya alan ve bir terör devleti olarak temayüz eden İsrail’in bölgede ayrılıkçı hareketlere olan desteği ve istikrarı zedeleyecek adımları dikkate alındığında, Türkiye’nin kendi sorunlarını kendi kapasitesi ile çözmesi büyük bir başarı olacaktır. Nitekim Türkiye, süreç içerinde kendisini bölgede pozitif ayrıştıran ve rol model olma potansiyeli açısından tartışılan bir ülke.
Bu potansiyeli törpülemeye çalışan her adıma yönelik teyakkuz hali sadece devletin meselesi olmamalı. Bu konudaki teyakkuz halini geniş kitlelere aksettirecek bir farkındalık inşası bizler açısından elzem. O sebeple bir sivil toplum örgütü ve bir parti tarafından başlatılan bu toplumsallaştırma sürecinin daha geniş bir düzleme oturması adına her türlü faaliyet önemsenmeli ve yeni inisiyatiflerle süreç tahkim edilmelidir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.