Laikliğin katı ve sekter uygulamalarının söz konusu olduğu toplumlarda, örtük ya da açık İslamofobik eğilimler söz konusu olabilmektedir. Son dönemde Batı’da yoğun bir kamusal karşıtlığa dönüşen İslamofobik eğilimlerin Müslümanların hayatını zorlaştırdığı bir gerçek. Nitekim eğitimden sağlığa, ibadetten farklı pratik alanlara kadar bir dizi engeller, İslam’ın kamusal temsillerine önemli ölçüde sınırlandırma getirmektedir. Başörtüsü yasağı, sünnet konusundaki yasaklar ve istihdam süreçlerinde karşılaşılan ayrımcı tavırlar, açık bir karşıtlığa işaret etmektedir.
Batı toplumlarının yanı sıra son dönemde Çin ve özellikle Hindistan’da Modi iktidarında yükselişe geçen Hint milliyetçiliğinin İslamofobik dışavurumları da hesaba katıldığında bu pratiğin genişleyerek devam ettiği görülmektedir. Küre ölçeğinde yoğunlaşarak devam eden bu karşıtlığın kurumsallaşması ise ayrı bir konu. İslamofobinin kurumsallaşması olarak kastedilen şey, var olan karşıtlığın yasal ve hukuki düzenlemelerle tahkim edilmesi ve İslam’a dair sembol ve pratiklerin kamusal alanın dışına itilmesidir. Batı’daki yasaklar üzerinden ilerleyen bu çerçevenin kamu haricinde özel sektördeki karşılığı ise yine yazılı kanunlar üzerinden çerçevelendirilmiş birtakım engelleri barındırdığı gibi daha rafine dışlama yöntemleriyle de kendisini göstermektedir. Örneğin bir Müslüman birey, eğitimde yazılı hukuki engellerle karşılaşırken (başörtüsü yasağı) aynı kişi, işe kabul süreçleri ile ilgili de örtük ayrımcılıklara maruz kalabilmektedir.
Türkiye gibi kültürel, ideolojik ve etnik düzeyde çatışmaların yoğun biçimde yaşandığı ve bu alanlarda önemli gediklerin açıldığı toplumlarda, çatışmayı asgariye indirecek ya da mutlak biçimde çözecek önlemler alınmalıdır. Kırk yılın üzerinde devam edegelen terör sorununu çözme noktasına gelen ve bu alanda kuvvetli bir irade sergileyen Türkiye’nin, diğer alanlardaki gedikleri de kapatması bir mecburiyet.
Son olayda da görüldüğü üzere, sehven bütün alıcılara gönderildiği anlaşılan bir mailin yol açtığı kamusal tepki, şirketin bu konuda bir aksiyon alma mecburiyetini beraberinde getirmiş ve benzer bir olayın başka bir kurumda tekrarlanma olasılığını da azaltmıştır. Eşit vatandaşlık ve genel demokratikleşme tartışmalarının yapıldığı bu günlerde, özel şirketlerde, kamudaki hareketliliğe paralel bir ölçeğin uygulanması ve kapsayıcı modellerin inşa edilmesi gerekmektedir. Aksi halde kısır bir döngüde tekrarlanan tartışmalar yapılacak ve laiklik katı ve sekter bir aparat olarak kullanılmaya devam edecektir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.