Beyaz Saray notları: Askerler de o mutabakata uyacak

04:0014/11/2025, Cuma
G: 14/11/2025, Cuma
Yahya Bostan

Türkiye için bir yönüyle can yakıcı bir haftayı geride bırakıyoruz. Azerbaycan’dan memlekete dönen askeri uçağın düşmesiyle 20 askerimiz şehit oldu . Tarifsiz bir acıdır. Allah hepsine rahmet etsin, yakınlarına sabır versin. Bölge hassastır. Jeo-politik gerilim yüksektir. Daha önce mücavir alanda bir Azerbaycan yolcu uçağı düşürülmüş, İran Cumhurbaşkanı Reisi’ yi taşıyan helikopter de “kaza kırıma” uğramıştır. Bu yaşananlar hafızalarda tazeliğini koruduğu için olayla ilgili çeşitli şüphe ve spekülasyonlar


Türkiye için bir yönüyle can yakıcı bir haftayı geride bırakıyoruz. Azerbaycan’dan memlekete dönen
askeri uçağın düşmesiyle 20 askerimiz şehit oldu
. Tarifsiz bir acıdır. Allah hepsine rahmet etsin, yakınlarına sabır versin.

Bölge hassastır. Jeo-politik gerilim yüksektir. Daha önce mücavir alanda bir Azerbaycan yolcu uçağı düşürülmüş,
İran Cumhurbaşkanı Reisi’
yi taşıyan helikopter de “kaza kırıma” uğramıştır. Bu yaşananlar hafızalarda tazeliğini koruduğu için olayla ilgili çeşitli şüphe ve spekülasyonlar hızlı bir şekilde dolaşıma girmiştir. Ancak bu şüpheleri haklı çıkaracak herhangi bir bulgu/kanıta henüz ulaşılamamıştır. Uçağın kara kutusu bulunmuş, inceleme başlamıştır. Yaşanan olayın sebebi yakında anlaşılır. Bu elim olayın iletişimini en başından bu yana şeffaf bir şekilde yürüten Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamalarını yakından takip etmekte fayda var. Bilhassa sosyal medyada, daha çok etkileşim uğruna dezenformasyon üreten hesap ve kişilere karşı duyarlı olmak gerekir.

FİDAN NEDEN “DENK GELDİ” DEDİ

Bu hafta bölgenin istikrarı için önemli gelişmeler de yaşandı.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara
, Beyaz Saray’da
ABD Başkanı Trump
ile bir araya geldi. Oldukça önemlidir.

Görüşmelerin bir bölümünde masaya
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan
da oturmuştur (Fidan daha sonra
ABD Başkan Yardımcısı Vance, Dışişleri Bakanı Rubio, Özel Temsilci Barrack ve Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani
ile uzun süren bir toplantı yaptı). Fidan konuyla ilgili açıklamasında “Bugün benim Beyaz Saray’daki varlığım, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ziyaretiyle aslında denk gelmiş oldu” dedi. Bu mütevazı bir açıklamadır. Fidan’ın o toplantı için ABD’ye gittiği bellidir. Ancak Ankara,
Suriye konusuyla ilgilenen -başta Körfez olmak üzere- diğer ülkeleri “küstürmemek” için
oynadığı etkin rolün görünürlük düzeyini düşürmektedir.

TÜRKİYE-ABD-SURİYE MUTABAKATINDA NE VAR?

Biliyorsunuz… Trump, “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde” demişti. İsrail, Washington’ın Suriye dosyasını Ankara ile çalışmasından rahatsızdı. O dosyayı almak için çok uğraştılar. Sahada askeri yayılım göstererek emrivaki yaratmaya çalıştılar. Ancak… Türk Dışişleri Bakanı’nın, Beyaz Saray’daki çok önemli Suriye toplantısına “davet edilmesi”,
Suriye dosyasının artık Ankara’nın elinde tutkallaştığını gösterir.

Türkiye-ABD-Suriye somut uzlaşması;
Bir
. Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması,
İki
. SDG’nin -ülkenin toprak bütünlüğünü esas alan bir formülle- Şam’a entegre olması, bunun yıl sonuna kadar gerçekleştirilmesi,
Üç
. Ülkede her türlü terör örgütüyle mücadele edilmesi,
Dört
. Ülkeye uygulanan yaptırımların kaldırılması, yatırımların gerçekleştirilmesi,
Beş
. Suriye-İsrail ihtilafının çözülmesi şeklinde tezahür edecektir.

EL HOL KAMPI BİRAZ DAHA BEKLEYECEK

Geçtiğimiz hafta yazmıştık. Suriye’nin, DEAŞ’a karşı koalisyonun parçası olması, SDG’nin elindeki son kozun alınacağı anlamına gelir. Beyaz Saray’daki görüşmede bu yönde imzalar atılmıştır.
DEAŞ dosyası SDG’den Şam’a geçmiştir.
SDG’nin eli zayıflamıştır.
Süreci yanlış okumuyorsam hızlı entegrasyondan başka seçenekleri kalmamıştır
. Muhtemelen, entegrasyon süreci tamamlandığında Şam yönetimi SDG unsurlarını bu kapsamda kullanmaya devam edecektir.

DEAŞ’lı tutuklular ile aile yakınlarının kaldığı
El Hol kampının
ne olacağı da önemlidir. Bu dosya taraflarca uzun bir süredir ele alınıyordu. Suriye, SDG’nin elindeki kozu almak için kampın yönetimini üstlenmek istiyordu. Şu anda dikkat edilen konu, SDG’nin orada bir saatli bomba bırakmamasıdır. El Hol kampı açık bir cezaevi gibidir.
Orada hem DEAŞ’lılar hem de suça karışmamış DEAŞ’lı yakınları, kadınlar, çocuklar tutuluyor
. SDG bir terör örgütüdür. Uluslararası hukuk karşısında bir sorumluluğu yoktur. Ancak Suriye bir devlettir. Uymak zorunda olduğu kurallar vardır. O kampı devraldığında orada kadın ve çocukların değil, sadece, hüküm giymiş DEAŞ’lıların kalması gerekir. Bu kapsamda, üçüncü ülkeler, vatandaşı olan DEAŞ’lıları ve yakınlarını geri almalıdır.

CENTCOM DA DÜMEN KIRIYOR

Türkiye, ABD ve Suriyeli yetkililer arasındaki mutabakatın sahaya yansıması, ABD ordusunun, yani
CENTCOM’un alacağı tutuma bağlıydı
. CENTCOM’un uzun bir süre SDG’ye kol kanat gerdiğini, Trump ilk döneminde Suriye’den çekilme kararı alsa da bunu uygulamadığını biliyoruz.

Ancak CENTCOM’un
yeni atanan komutanı Cooper
ve Şara’nın basketbol oynadığı o görüntülerden de anlaşılacağı gibi… CENTCOM da Suriye’de pozisyon değiştiriyor. Beyaz Saray’da yapılan toplantıların ardından,
CENTCOM’un bu mutabakatın gereklerini artık geciktirmeden yerine getireceğini söyleyebiliriz
. Yani, bu mutabakata artık Amerikan ordusu da uyacaktır. Bu, Beyaz Saray toplantısının en önemli sonuçlarından biridir.

Şu ana kadar yazdıklarımız analizdir. Şunlar ise tahmin:
Bir
. Beyaz Saray uzlaşmasının yansımalarını yakında
Türkiye-Suriye güvenlik anlaşması bağlamında (Suriye’nin kuzeyinden doğusuna
kadar geniş bir bölgede) görebiliriz.
İki
. Bölgedeki varlığını azaltmaya çalışan ABD yine İsrail’e takılmıştır. Washington, Suriye’deki üs sayısını 9’dan bire indirecekti. Ancak “İsrail’in güvenliği” nedeniyle Şam civarında yeni bir üs açmak istedikleri uluslararası medyada konuşuluyor. Bunun bir dedikodu olmadığını düşünüyorum.
#ABD
#Beyaz Saray
#mutabakat