Büyük haber: İşte ABD’nin yeni hedefi

04:008/10/2024, Salı
G: 8/10/2024, Salı
Yahya Bostan

DEAŞ’a Karşı Uluslararası Koalisyonun Irak ve Suriye Komutanı Albay Kevin Leahy’in Erbil ziyareti dikkatimi çekmişti. Güvenlik işleriyle uğraşan bir kaynağımı aramıştım. Şunu söylemişti: “Ziyaret Irak’tan çıkacak askerleri Kuzey Irak’a yerleştirme arayışıyla ilgili.” (Detaylar için; ABD’den Karışık Sinyaller Geliyor: Yine Mi Çekiç Güç ?, Eylül 2024). Kaynağımın “analizi” Ankara’nın ”radarlarının” ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne seriyordu. Çünkü ben bunu yazdıktan kısa bir süre sonra ABD ve

DEAŞ’a Karşı Uluslararası Koalisyonun Irak ve Suriye Komutanı
Albay Kevin Leahy’in
Erbil ziyareti dikkatimi çekmişti. Güvenlik işleriyle uğraşan bir kaynağımı aramıştım. Şunu söylemişti: “Ziyaret Irak’tan çıkacak askerleri Kuzey Irak’a yerleştirme arayışıyla ilgili.” (Detaylar için;
ABD’den Karışık Sinyaller Geliyor: Yine Mi
Çekiç
Güç
?, Eylül 2024).
Kaynağımın “analizi” Ankara’nın ”radarlarının” ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne seriyordu. Çünkü ben bunu yazdıktan kısa bir süre sonra ABD ve Irak ortak bir açıklama yayınladı,
uluslararası koalisyonun Irak’taki misyonunun Eylül 2025’te sona ereceği duyuruldu
. Reuters “ABD askerlerinin Kuzey Irak’taki varlığını sürdürmesi bekleniyor” detayını paylaştı.
Konu elbette burada kapanmadı. Takibe devam ettim. Çünkü ortada büyük sorular duruyordu.
Bir
. Kuzey Irak’ta ne kadar ABD askeri kalacaktı. İki. Bu gelişme Suriye’ye nasıl yansıyacak, ülkedeki koalisyon varlığı ne olacaktı? Üç.
ABD, terör örgütü PKK ile ilişkisini bu koalisyon
çerçevesinde
sürdürüyordu
. ABD-PKK ilişkisi nereye evrilecekti?
Dört
. DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyonun varlığı sona mı eriyordu, yoksa yeni bir hedef mi belirlenmişti? ABD’nin Çin’e odaklanmak istediği sır değildi. Yeni rota neresi olacaktı?
Bu soruların yanıtlarını ararken
yeni hedefle ilgili çarpıcı detaylara ulaştım.
Anlatacağım.

KOALİSYONUN YAPISI DEĞİŞİYOR
Önce açık kaynaklarda yer alan bilgilerden bir çerçeve çizelim: 2014’te ABD‘nin yönlendirmesiyle, Irak ve Suriye’de görev yapmak üzere otuzdan fazla ülkenin katılımıyla,
DEAŞ’a Karşı Uluslararası Koalisyon
kuruldu. Gelinen noktada bu koalisyonun yapısı değişiyor. ABD, Irak’taki misyonu kapatıyor.
Koalisyon ülkeleri Irak’taki askerlerini Eylül 2025’e kadar
çekecek. ABD ise askeri varlığını -yukarıda vurguladığım gibi- Kuzey Irak’ta sürdürmek istiyor. Irak topraklarından Suriye’ye dönük DEAŞ karşıtı operasyonlar da Eylül 2026’ya kadar sürecek. Açık kaynaklarda uluslararası
koalisyonun Suriye’deki ayağının akıbetiyle ilgili net bir bilgi yok.
Ancak uzun bir süredir -Trump’tan bu yana- ABD’nin Suriye’deki varlığını da azaltma hatta bölgeden çıkma, Çin’e odaklanma hesabı yaptığı biliniyordu.
ABD bölgedeki varlığını azaltacak ya da bölgeden çıkacaksa,
geriye
İsrail’in
güvenliğini sağlayacak bir mimari bırakmak zorundaydı.
ABD’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü PKK varlığını birleştirme, yani teröristan projesini Suriye’den Irak’a yayma, Bafel Talabani’ye bu oyunda pivot rol verme, bu birleşmenin sağlanmasıyla sözde yerel seçimler düzenleme ve terör örgütüne otonom bir yapı kurdurma perspektifi bu mimarinin sacayaklarıdır.

PKK, İSRAİL’İN 5’İNCİ KOLU
Ancak evdeki hesap çarşıya uymuyor.
Bir
. Suriye-Irak genişletilmiş teröristan projesi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’taki kapsamlı operasyonları ve Türk diplomasisinin Bağdat’la kurduğu güçlü ilişkilerle -şimdilik- akamate uğratıldı. İki. Terör örgütü PKK’nın sözde yerel seçim girişimi Ankara’nın baskısı ve Washington’un “zamansız” bulması nedeniyle -henüz- gerçekleşmedi. Üç. Gazze soykırımı İsrail-İran gerilimine evrildi. ABD bırakın çekilmeyi, bölgeye yığınak yapmaya başladı. Bu üç gelişme ABD’nin sonraki planları için belirsizlik doğurdu.
Dördüncü
/olası gelişmeyi de ben ekleyeyim.. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
Arz-ı Mev’ud
çıkışını dinlerken zihnimde beliren simultane tercüman şunları söylüyordu: “
Terör
örgütü
PKK
, İsrail’in
5’inci koludur
. Irak’taki kilidi kapatınca İsrail’in o kolunu keseceğiz.” Türkiye, Suriye’nin kuzeyine girdiğinde ABD’nin bölgesel planları için belirsizlik artacaktır.

ABD, tüm bu gelişme ve belirsizliklere rağmen, arkaplanda, “yeni konumlanma” süreç ve müzakerelerine devam ediyor. Irak’la yapılan, çekilmeye dönük ortak açıklamadan bunu anlıyoruz. Peki, bundan sonra ne olacak? Açık kaynaklarda bunun cevabı yok. O halde biraz daha derinlere inelim.


YENİ HEDEF AFRİKA
Bir
. ABD’nin DEAŞ’a karşı
uluslararası koalisyonu dağıtmaya niyeti yok.
Bu koalisyon, ABD’ye dönük tek taraflı müdahale suçlamalarının önüne geçiyor. ABD, bu koalisyonu dünyanın diğer bölgelerinde kullanmak istiyor.
İki.
Koalisyonun yeni misyonunun Afrika (ve Afganistan) olduğunu
öğrendim. Afrika neden önemli? Çünkü orada büyük ve küresel bir gerilim var. ABD ve Fransa bazı ülkelerden (Mali, Nijer, Çad, Burkino Faso vb) çıkarılıyor. Yerine Rusya giriyor.
Tam da bu süreçte, bu
ülkelerde
DEAŞ terörü ortaya
çıktı(?). Geçtiğimiz günlerde Burkino Faso’da 400’ten fazla kişi terör saldırısında öldürüldü. Mali’de onlarca Wagner mensubu saldırılarda hayatını kaybetti. Önce terör saldırıları ortaya çıkıyor, sonra ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon oraya gidiyor.
Biz bu filmi daha
önce
görmüştük
. (Afganistan bahsine başka yazıda değineceğim.)
Üç. DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyona başka bir kıtada, yeni bir misyon biçildiyse Suriye’nin kuzeyindeki PKK varlığı ne olacak?
Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh
Yılmaz ABD’de, DEAŞ’a Karşı Uluslararası Koalisyon toplantısının ardından şöyle dedi: “DEAŞ’la mücadelede PKK’dan medet ummak yanlış.
Ayağa batan diken, akrebin iğnesiyle
çıkarılmaz.” Ankara’nın yaklaşımı budur. Suriye’de bir DEAŞ varlığı kaldıysa bununla mücadele “p
artnerlerle” değil, ancak “meşru partnerlerle” yapılabilir.
Ankara’nın bu konuda ABD’nin önüne koyduğu çok somut dosyalar var. ABD’nin örgüte hangi fonlar aracılığıyla para aktardığı bile tespit edilmiş (DEAŞ’la Mücadele Stabilizasyon Fonu). Türkiye, ABD’ye “İlişkini kes” diyor. Bu olursa gerisini konuşmak kolay.
#abd
#politika
#yahya bostan