EDISYON:

O FETÖ’cüler neden Türkiye’ye dönüyor?

04:0028/07/2023, Cuma
G: 28/07/2023, Cuma
Yahya Bostan

Geçtiğimiz haftalarda peşi sıra yaşanan ve basına yansıyan üç gelişme dikkat çekti. İstanbul Havalimanı’ndan yurda girmeye çalışan, ABD pasaportu taşıyan Allen B.’nin FETÖ’den aranan Abdullah U. olduğu anlaşıldı. Şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi (23 Haziran). Milli Savunma Bakanlığı, Yunanistan’dan Türkiye’ye girmeye çalışan üç FETÖ mensubunun yakalandığını duyurdu (19 Temmuz). Rusya’dan Türkiye’ye giriş yapmaya çalışan bir şahıs FETÖ ile ilişkili bir dosya kapsamında gözaltına alındı (19

Geçtiğimiz haftalarda peşi sıra yaşanan ve basına yansıyan üç gelişme dikkat çekti. İstanbul Havalimanı’ndan yurda girmeye çalışan, ABD pasaportu taşıyan Allen B.’nin FETÖ’den aranan Abdullah U. olduğu anlaşıldı. Şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi (23 Haziran). Milli Savunma Bakanlığı, Yunanistan’dan Türkiye’ye girmeye çalışan üç FETÖ mensubunun yakalandığını duyurdu (19 Temmuz). Rusya’dan Türkiye’ye giriş yapmaya çalışan bir şahıs FETÖ ile ilişkili bir dosya kapsamında gözaltına alındı (19 Temmuz).

Bugüne kadar kaçmaya çalışan FETÖ’cülerin bu kez yakalanma riskini göze alarak Türkiye’ye dönme çabası soru işaretleri doğurdu. Geri dönüşlerin arka planında bireysel hikâyeler mi yatıyordu yoksa örgüt yeni bir plan dahilinde üyelerini Türkiye’ye mi yönlendiriyordu? Ben de bu sorunun peşine düştüm. Bulduğum bazı yanıt ve analizleri kısaca paylaşacağım.

Bir. Yukarıda bahsedilen üç konunun birbirinden bağımsız gelişmeler olduğu anlaşılıyor. Rusya’dan gelen şahıs, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmış. Yunan sınırında gözaltına alınan kişilerin de göçmen kılığında Türkiye’den kaçarken Yunan polisinin geri itmesiyle yakalandığı değerlendiriliyor. Ancak Abdullah U.’yu farklı bir yere koymak gerekiyor. ABD vatandaşlığına geçmesi, ismini değiştirmesi, ABD’de yerleşik bir hayatı olmasına rağmen yakalanma riskini göze alarak Türkiye’ye gelmesi, teslim olma amacı taşımaması gibi detaylar Abdullah U.’nun Türkiye’de ne aradığına ilişkin esaslı bir incelemeyi gerektiriyor. Abdullah U. muhtemelen hakkında soruşturmanın yürütüldüğü Konya’ya gönderilecek. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın alacağı ifadeler neticesinde Abdullah U’.nun amacını öğrenebileceğiz.

İki. Yukarıdaki olayların dışında basına yansımayan başka dönüşler de var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bekledikleri sonucun çıkmaması örgüt içerisinde ciddi bir hayal kırıklığı ve umutsuzluk yaratmış. Artık Türk yargısının karşısına çıkmadan Türkiye’ye dönemeyeceklerini biliyorlar. Bu yüzden hem Türkiye ile son bağlarını koparmak hem de ekonomik olarak ellerini rahatlatmak için bazılarının Türkiye’deki gayrimenkullerini satma yoluna gittiği, bu yüzden gizlice Türkiye’ye gelmeye çalıştıkları değerlendiriliyor.

Üç. FETÖ içerisinde sadece güç mücadelesi yok. Para mücadelesi de var. Gülen’den sonra örgütü kimin yöneteceği, parayı kimin kontrol edeceğine bağlı. Örgütün tepe isimlerinin maddi sorunu yok, ancak onlara güvenerek yurtdışına kaçan üyeler zor günler geçiriyor. Bir beş yıl daha zor şartlar altında yaşamak istemeyen bazılarının Türkiye’ye gelip cezasını çekmeyi göze aldığı söylenebilir. Önümüzdeki dönemde bu tür geri dönüşlere şahit olabiliriz.

Bu arada örgüt içerisindeki tartışmalar oldukça dikkat çekici. FETÖ elebaşı Gülen’in yıllarca yanında görev yapmış, örgütün sosyal medya sorumlusu olarak bilinen Osman Şimşek’ten geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz itirafları gelmişti. Şimşek darbe girişiminde FETÖ imamlarının rol oynadığını, bu konuda FETÖ elebaşı Gülen’e de bilgi verildiğini kabul etti.

ABD, Gülen’in iadesini isteyen Türkiye’ye “Bize somut delil getirin” diyordu. Buz gibi bir delil bu. NATO, İsveç, Rusya denkleminde Türkiye ile yeni bir sayfa açmaya hazırlanan ABD’nin bu kez kulağının üstüne yatmaması gerekiyor.

Bu gerçeği örgüt üyeleri de görüyor. FETÖ üyesi Önder Aytaç, bir sosyal medya paylaşımında Osman Şimşek’in açıklamalarıyla başlayan sürecin Gülen’in iadesine kadar varabileceğini söylüyor. İkinci bir şey daha söylüyor ki o da enteresan. Ona göre “İadesi söz konusu olursa örgüt yönetimi Gülen’in sessiz kalmasını sağlayacak girişimlerde bulunabilir.” Mafya jargonuyla “Susturabilirler” diyor yani. Bekleyip görelim.




Bir bağımsızlık sembolü: Akıncı TİHA

Özellikle Ukrayna savaşıyla birlikte Türk SİHA’ları işgale karşı direnişin ve bağımsızlık mücadelesinin sembolü haline geldi. Hakkında şarkılar yazıldı, kampanyalara konu oldu. Geldiğimiz noktada bağımsızlığı arayan birçok ülkenin Türk SİHA’larını bir sembol olarak gördüğünü söyleyebiliriz. Bunu da nereden çıkardın demeyin. Geçtiğimiz günlerde ajanslara Mali’den ilginç bir fotoğraf düştü. Biliyorsunuz, Mali, bağımsızlığını 1960’ta kazanmış eski bir Fransız sömürgesiydi. Ancak pek çok Afrika ülkesinde olduğu gibi Mali’de de Fransa etkisi devam ediyordu. Ülkede Fransız askerleri konuşluydu. Resmi dil Fransızca’ydı. Mali yönetimi bağımsızlığını tam anlamıyla kazanmak için 2022 yılında Fransız askerleri ülkeden gönderdi. Geçtiğimiz hafta Fransızca’yı resmi dil olmaktan çıkardı. Mali Devlet Başkanı Assimi Goita resmi dil düzenlemesini içeren anayasa metnini imzalarken masasında Bayraktar Akıncı TİHA’nın maketi vardı. Goita’nın bu fotoğrafla Fransızlara “Elim boş değil” mesajı verdiği söylenebilir.

#FETÖ
#ABD
#Savunma Sanayi
#SİHA
#Yahya Bostan

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.