Süreç, komplo mekaniği ve İsrail’in büyü bozumu

04:0031/10/2025, Cuma
G: 31/10/2025, Cuma
Yahya Bostan

Bölgesel düzlemde yaşanan tartışmalara bakın. Bundan iki ay önce İsrail’in; Lübnan, Suriye ile ilgili hedeflerini, “Büyük İsrail projesini” konuşuyorduk. Tablo negatifti. Şu an bambaşka bir şey konuşuyoruz. Daha doğrusu İsrailliler tartışıyor: Türk askeri Gazze’ye gelsin mi gelmesin mi… New York’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’ın masa başında oturduğu 8+1’lik toplantı ve daha sonra açığa çıkan 20 maddelik Trump planı ile dengelerin değiştiğini düşünüyorum. Buna İsrail’in ricati (geri

Bölgesel düzlemde yaşanan tartışmalara bakın. Bundan iki ay önce İsrail’in; Lübnan, Suriye ile ilgili hedeflerini, “Büyük İsrail projesini” konuşuyorduk. Tablo negatifti. Şu an bambaşka bir şey konuşuyoruz. Daha doğrusu İsrailliler tartışıyor: Türk askeri Gazze’ye gelsin mi gelmesin mi…

New York’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’ın masa başında oturduğu 8+1’lik toplantı ve daha sonra açığa çıkan 20 maddelik Trump planı ile dengelerin değiştiğini düşünüyorum. Buna İsrail’in ricati (geri çekilme) diyorum. Trump’ın eski danışmanı Steve Bannon “Büyük İsrail projesi patladı” diyor. Meseleyi “İsrail büyü bozumu yaşıyor” diye yorumlayanlar da var.

Bu mevcut tablodur. Bölgede bir nizam hala kurulamamış, ayakları yere basan, konsolide bir düzen inşa edilememiştir. Bu yüzden güç dengesi statik değildir. İki ay sonra bambaşka bir tabloyla da karşı karşıya kalabiliriz.

O KLİK SDG’DE HALEN FAAL

Nitekim İsrail deniyor. Gazze’de ateşkesi bozdu. Saldırılar düzenliyor (Trump, İsrail’in Hamas saldırısına yanıt verdiğini söyleyip “Ateşkes devam ediyor” dedi.) Suriye’ye ilgisini kaybetmiş değil. Bir yandan sınır güvenliği anlaşması için Şam’la görüşmelere devam ediyor (el-Hadath’a konuşan bir İsrailli yetkili: Yaklaşan Suriye anlaşması, Hermon Dağı’nda ortak İsrail-Amerikan-Suriye varlığını öngörüyor.) Bir yandan da SDG’nin aklını çelmeye çalışıyor.

Suriye-İsrail görüşmeleri, Şam-SDG müzakereleri ve Terörsüz Türkiye Süreci, birbirini doğrudan etkileyecek gelişmelerdir. SDG entegrasyon için İsrail-Suriye görüşmelerini (Süveyda bahsinde), terör örgütü PKK da silah bırakmak için Suriye’deki tablonun netleşmesini bekliyor. Şu hakikattir: Bu tür hassas meselelerde zamana oynamak provokasyonlara kapı aralar. MHP lideri Bahçeli’nin “Komplo mekaniği devrede” çıkışı bu yüzden sürpriz sayılmaz. Ama bu konuya ayrıca eğileceğiz. SDG’den devam edelim.

Şam-SDG görüşmeleri devam ediyor. Görüşmeleri mayınlamaya çalışan klikler var. 4 Ağustos’ta Bahoz Erdal kliğini ilk bu köşede okumuştunuz. Terör örgütü içindeki o Baasçı hizip halen faal. İsrail içindeki tespitli aktörler de SDG’nin aklını çelmeye çalışıyor. Bazen İran bazen Fransa örgütün aklını karıştırıyor. SDG de Suriye’deki kazanımlarını kaybetmek istemiyor.

ABD’DEN İSRAİL VE SDG’YE YIL SONUNA KADAR SÜRE

Müzakerelerde SDG, blok entegrasyon talebinden geri adım attı. Tümen düzeyinde entegre olabileceğini söylüyor. Konu henüz netleşmiş değil. SDG üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Sınır kapılarını Şam’a hala devretmedi. Arap nüfusun yoğunlukla yaşadığı, petrol sahalarının yer aldığı Deyrizor’dan çekilmedi ki Deyrizor İsrail’in Davut Koridoru’nun hayali köşesidir.

ABD, Suriye konusunda Türkiye’ye yakın bir çizgide. Thomas Barrack SDG’ye, “Şam’a entegre olun” demişti. Bu kez uyarı -ilginçtir- CENTCOM’dan gelmiş. SDG’ye “Yıl sonuna kadar entegrasyonu tamamlayın, sonsuza kadar burada kalmayacağız” demişler (ABD’nin benzer bir mesajı İsrail’e de verdiği, “Yıl sonuna kadar Suriye dosyasını kapat” dediği söyleniyor.) Ankara’nın tutumu net: Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve çoğulculuğun sağlandığı bir düzenekte, Şam ve SDG’nin makul bir yönetim modelinde anlaşması Ankara’nın tercihi. Federasyon konusu ise tartışma dışı. Suriye’nin coğrafyası ve demografisi buna uygun değil.

ÖRGÜT TÜRKİYE’DEN NEDEN ÇEKİLDİ?

Gelelim Terörsüz Türkiye’ye. Sürecin bir süredir yavaşladığına ilişkin kanaat hakimdi. Çünkü terör örgütü PKK, silah bırakmak için TBMM’deki Komisyon’un çalışmalarını hızlandırmasını, adli takibatın olmayacağı bir yasal güvence oluşturmasını istiyor. Aynı zamanda komisyon üyelerinin İmralı ile görüşmesini talep ediyor. Ve elbette Suriye’deki tablonun netleşmesini bekliyor.

Süreç zamana yayıldıkça provokasyona açık hale geliyor. Yapılan bazı açıklamalar, Meclis’te ve Diyarbakır’da gösteriler üzerine MHP lideri Devlet Bahçeli ilginç bir mesaj verdi. “Komplo mekaniği devrede” dedi. “Maksimalist talepleri” reddetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da “DEM’le bu konuları konuşacağım” mesajı verdi. Bu gelişmelerin ardından sürecin yeniden hareketlendiğini görüyoruz.

Terör örgütü lider kadrosu 26 Ekim’de açıklama yaparak örgüt mensuplarının Türkiye’yi terk ettiğini duyurdu. Örgüt, ağır silahlarını bırakarak Türkiye’den çıktı. Bu adımla sürece bağlılığını yinelemiş oldu. Bunun, Komisyon çalışmalarını hızlandırmak için atılmış bir adım olduğu da söylenebilir.

MİT Başkanı Kalın’ın önümüzdeki günlerde TBMM Komisyonuna süreçle ilgili bilgi vereceği söyleniyor. Bu gelişmenin bir dönüm noktası olacağını düşünüyorum. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Komisyonun adım atması için istihbarat teşkilatından silah bırakma işlemiyle ilgili pozitif rapor bekleyeceklerini söylemişti. Örgütün attığı adımlar Ankara’yı tatmin edici noktaya geldi mi, bunu o bilgilendirmeden sonra anlayacağız.

#İsrail
#Suriye
#Yahya Bostan