Gıda teknolojisi aldatma üzerine kurulu

04:0017/05/2023, Çarşamba
G: 17/05/2023, Çarşamba
Yaşar Süngü

İnsan beyni değirmen taşı gibi çalışıyor. Ne atarsan öğütüyor. Atmazsan kendini yiyor. Midemiz ise beyin gibi değil, biraz seçici. Gelenleri beğenmezse almıyor. Aldıysa kusuyordu. Eskiden, yani gıda teknolojisinin gelişmediği, organik doğal gıdaların hâkim olduğu dönemlerde. *** Gıda teknolojisini kullanan küresel sermayeli gıda şirketleri midenin bu seçiciliğini keşfettiği için önce mideyi aldatma yollarını aradılar. Ve buldular. Şöyle yapıyorlar: Beyin değirmen taşı gibi ne veriliyorsa onu öğüttüğü

İnsan beyni değirmen taşı gibi çalışıyor. Ne atarsan öğütüyor. Atmazsan kendini yiyor. Midemiz ise beyin gibi değil, biraz seçici. Gelenleri beğenmezse almıyor. Aldıysa kusuyordu. Eskiden, yani gıda teknolojisinin gelişmediği, organik doğal gıdaların hâkim olduğu dönemlerde.

***

Gıda teknolojisini kullanan küresel sermayeli gıda şirketleri midenin bu seçiciliğini keşfettiği için önce mideyi aldatma yollarını aradılar. Ve buldular.

Şöyle yapıyorlar: Beyin değirmen taşı gibi ne veriliyorsa onu öğüttüğü için ona dev bütçeli reklamlarla mankenlerle soslanmış yanlış bilgiler veriyorlar.

Yanlış bilgileri öğüten beyinle kişide önce bakış açısı değişiyor sonra gözler boyanıyor ve satın alma işlemi gerçekleşiyor.

Midenin aldanmaktan başka seçeneği kalmıyor. Yani ambalajlı ürünlere yapılan katkı maddeleri ile midenin seçiciliği de eskilerde kaldı.

Gıda teknolojisinin aldatmalarına karşı tek silah yine beyin. Çünkü midene giden besinleri beynin seçecek.

Beynin doğru seçim yapabilmesi için de beyni doğru beslemek gerekiyor.

Zira yanlış beslenen beyinler hem vücuda zarar hem topluma.

***

Hayata bakış açımız, yaşam tarzımız, beslenme şeklimiz, sağlığımız üzerinde sandığımızdan çok daha etkili.

Uzmanlar öyle diyor. Haklılar.

Yemek yemek farklı, karın doyurmak farklı, doğru beslenmek farklı.

Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşama Enstitüsü Bilimsel Koordinatörü Prof. Dr. Nuray Yazıhan, sağlıklı bir yaşama için önce beyin sağlığını korumamız gerektiğini söylüyor.

Beyin sağlığımızı nasıl koruruz?

İşi ehline bırakalım ve onu da uzmanından öğrenelim:

Beslenme alışkanlıkları ve yoğun stres hastalıklara davetiye çıkardığı için sağlığa bütünsel bir yaklaşımla bakmak gerekiyor.

Aşırı veya sürekli stres altında olmak hormon ve metabolizma dengemizi bozarak beyin sağlığımızı da olumsuz etkiliyor.

Özellikle COVID-19 sonrası nörolojik sorunlarda artış gözleniyor.

TÜİK’in 2019 verilerine göre Türkiye’de 65 yaşın üzerindeki 100 kişiden sekizine Alzheimer teşhisi koyulmuş durumda; bu oran hızla üstelik daha erken yaşlarda ortaya çıkarak artıyor.

***

Beslenme alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız hastalıkların ortaya çıkmasında çok etkili faktörler.

Ülkemizde ve tüm dünyada müzmin hastalıkların, özellikle kanser, otoimmün ve nörolojik hastalıkların görülme sıklığı hızla artıyor

Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücudun normal dokularına saldırdığı bir durumdur.

Nörolojik hastalıklar: Beyin damar hastalıkları, epilepsi, baş ağrısı, bunama (demans), uyku bozuklukları, demiyelinizan hastalıklar, kas hastalıkları.

2023 tarihli geniş kapsamlı bir çalışmada COVID-19 geçiren kişilerde bağışıklık sistemini etkileyen otoimmun bozukluklar ve nörolojik hastalık teşhisinde yaklaşık yüzde 40 artış rapor edilmiş.

***

Batı tipi beslenme modeli, fast food tüketimi, asidik içecek ve yiyecekleri çok fazla tüketmenin sağlığımıza zarar verdiğini hepimizi biliyoruz

Araştırmalar, beyin koruyucu beslenme modellerini uzun süre uygulayan kişilerde bilişsel bozukluğun ve nöronlarda hasarlanmanın daha az olduğunu gösteriyor.

Son yapılan çalışmalarda antioksidan etkisi güçlü olan mor kırmızı meyveler, sumak, karanfil gibi baharatların beyne dost yiyecekler olduğuna dikkat çekilmiş.

Nöron yapısını desteklemek amacıyla zeytinyağı, balık yağı gibi sağlıklı yağların tüketiminin alzheimer, demans gibi pek çok nörodejeneratif hastalıktan koruduğu görülmüş.

Yağlı tohumlar; ceviz ve badem gibi çiğ kuruyemişlerin de beyin gelişimini destekleyen yağ ve magnezyum, çinko gibi mineraller bakımından zengin olduğu ortaya çıkmış.

Çocukların hem beyin gelişimi hem fiziksel sağlıkları için meyve suları yerine antioksidan meyveleri tercih edin, rafine şekerlerden, işlenmiş etlerden, asitli gazlı içeceklerden ve fast food türü yiyeceklerden kaçının diyor uzmanlar.

Yani kısaca diyorlar ki; Mevsiminde hangi ürünler çıkıyorsa onları yeyin. Ambalajdaki sıkılmış meyvelerin suyunu içmek yerine meyvenin kendisini tercih edin.

***

Enflasyonun neden olduğu hayat pahalılığında hem ucuz hem sağlıklı yaşamak varken neden pahalı ve sağlıksız yaşamayı tercih ederiz?

Beyin yanlış bilgiler öğüttüğü için.

Doğru beslenmenin iki yolu var:

İlk yapmamız gereken şey, beynimizi kulaktan dolma bilgilerden ve sosyal medyadan korumak. İkinci olarak gıda ve bilgi konusunda beslenmeyi uzmanların kitaplarından yapmayı tercih etmek.

#Gıda teknolojisi
#Otoimmün hastalıklar
#Fast food