Gazze’deki ölüm ve yıkımın boyutu daha önce görülmemiş boyutlara ulaştı ama dünya devletleri kör ve sağır rolü oynamaya devam diyor. Yerinden edilme ve güvenli bölge olarak gösterilen yerlere süren bombalamalar nedeniyle insani yardım sistemi çöküşün eşiğine geldi. Tek taraflı savaşın daha geniş bir bölgeye yayılma riski büyüyor. ABD’yi arkasına alan israil, Lübnan’ı da vuruyor. Kızıldeniz’den geçen israile ait gemileri vurarak batının ticaretine darbe vuran Yemenli Husiler ABD’nin en büyük korkusu.
Gazze’deki ölüm ve yıkımın boyutu daha önce görülmemiş boyutlara ulaştı ama dünya devletleri kör ve sağır rolü oynamaya devam diyor.
Yerinden edilme ve güvenli bölge olarak gösterilen yerlere süren bombalamalar nedeniyle insani yardım sistemi çöküşün eşiğine geldi.
Tek taraflı savaşın daha geniş bir bölgeye yayılma riski büyüyor.
ABD’yi arkasına alan israil, Lübnan’ı da vuruyor.
Kızıldeniz’den geçen israile ait gemileri vurarak batının ticaretine darbe vuran Yemenli Husiler ABD’nin en büyük korkusu.
Dünyanın en fakir ülkesinin dünyanın en zengin ülkesini korkuttuğu bir yıl aynı zamanda 2023 yılı.
**
UNICEF sözcüsü James Elder, Salı günü Cenevre’de düzenlediği basın toplantısında, “Şu anda 7.000 çocuğun öldürülmesine ve bunların hikaye değil istatistik haline gelmesine öfkeliyim.” Diyor.
Hepimiz öfkeliyiz ama öfkemiz soykırımı durdurmaya yetmiyorsa onda da bir sorun var demek ki!
Hz. İsa’nın doğduğu Beytüllahim’deki Lutheran Noel Kilisesi Rahibi Dr. Munther Isaac da Noel ayini konuşmasında öfkeliyim diyordu:
“İsa enkaz altında. Öfkeliyiz. Kırgınız. Hristiyanlar olarak bu soykırımın meşrulaştırılmasında İncil’in silah olarak kullanılmasına öfkelenmiyorsak, Hristiyanlığımızda sorun var demektir.”
Sorun sadece batının hristiyanlık anlayış ve yaşayışında değil ki.
Müslümanlığımızda da aynı sorun yok mu?
Yaşadığımız islamla yaşamamız gereken islam arasında hiçbir benzerliğin kalmadığını görmek için Gazze’de soykırım olması gerekmiyordu.
**
Gazze çok sıcak ve çok can yakıcı olduğu için yıllardır arka planda sessiz sedasız sürdürülen Çin’in zulmünü ve sistematik soykırımını unuttuk.
Uygur Türklerinden bir yardım gönüllüsü Çin’in Doğu Türkistan’daki zulmünü şu sözlerle anlatıyor;
Kendi topraklarımızda; Ben Türk’üm, ben Müslüman’ım diyemeden büyüdük. Çünkü Türk olmak, Müslüman olmak yasakmış.
Yani bu zulümleri size günlerce, senelerce anlatsam da anlatamam, bitiremem.
Allah’ın önünde bunun hesabını herkes verecektir. Sadece namaz kılarak cennete giremeyeceksiniz. Müslüman olmanın farzı çok. Müslüman Müslüman’a kardeştir. Birbirine sahip çıkmalıdır. Nerde bu birbirine sahip çıkmak? Nerde bu Müslümanlık?
Nerde bu adalet?”
İnsanoğlu adaletle imtihanı veremedi.
**
Zengin turist gemilerinin yanaştığı ve alışveriş yaptığı İstanbul Boğazı’nın Karaköy sahilinde kurulan Galataport’un Filistin kefiyesi ile gelenleri içeri almamasına ne demeli?
Basında haber şöyle yer aldı; İstanbul›da terör örgütü PKK tarafından şehit edilen 12 yiğidimiz ve Gazze›de hayattan koparılan 20 bini aşkın sivil vatandaş için İstanbul’da gösteri düzenlendi.
Terör örgütü PKK ve katil İsrail için lanet okuyan grup sorunsuz bir şekilde yürüyüşünü ve gösterilerini tamamladı.
Gösteri sonrası Galataport AVM gitmek isteyen vatandaşlar AVM kapısında skandal bir uygulamaya maruz bırakıldı.
Ellerinde Türk bayrağı omuzlarında Filistin kefiyesi bulunan bir grup, Doğuş Grubu’nun ortağı olduğu Galataport AVM’den içeri alınmadı.
Sosyal medyada viral olan görüntülere tepkiler dinmek bilmedi.
Galataport AVM’nin bu skandal uygulaması sonrası sosyal medyadan yönetime şöyle sorular geldi;
“Bu uygulama neden?
Türk bayrağı mı Filistin kefiyesi mi rahatsız etti?”,
“Galataport AVM’nin canı boykot mu çekti»,
Bir soru da ben sorayım;
Galataport yönetimi yerli ve yabancı zengin müşterilerini mi rahatsız etmek istemedi, tarafını mı ilan etti?
**
Bütün dünyanın merhamet sahibi insanları Gazze’deki soykırıma karşı
devletlerine, küresel şirketlere ve israile
öfke duyarken biz neden millet olarak öfkemizde buluşamadık ve yine ayrıştık?
“Terör örgütü PKK tarafından şehit edilen asker ne kadar bizimse, Gazze’deki soykırıma uğrayan sivil insanlar da o kadar bizimdir” diyememek zor bir şey mi?
Umarız yeni yıla girmeden önce zihnimizi işgalden, paramızı küresel şirketlerin ürünlerini almaktan kurtarırız.
Umarız Gazze’deki soykırım yeni yıla geçmeden durdurulur.
Ve 2024 yılına her türlü ekonomik ve sosyal adaletsizliğe karşı dik durabilen, yeniden insanlığını keşfetmiş bir varlık olarak başlarız.
#Gündem
#Şehit
#Gazze
#Yaşar Süngü
