EDISYON:

Siber gelişmeler ve siber tehditler

04:0029/08/2018, Çarşamba
G: 29/08/2018, Çarşamba
Yaşar Süngü

Akıllı telefon kullanımının 6 yaşına kadar indiği, telefondan video izleyen, oyun indiren, facebook’ta arkadaşları ile görüşen, whatsapp’ta arkadaş grupları oluşturarak onlarla muhabbet eden, instagramda anlık resim paylaşan, ufak tefek de olsa yazılım yapan çocukların olduğu bir dönemi yaşıyoruz.Ve bu çocuklar 10 yıl sonra toplumun çoğunluğunu oluşturacak.**Her ne kadar bugünkü küresel ekonomik durum itibarıyla teknolojik gelişmelerde çok ileri düzeyde olmasak da yarın bu kullandığımız teknolojik

Akıllı telefon kullanımının 6 yaşına kadar indiği, telefondan video izleyen, oyun indiren, facebook’ta arkadaşları ile görüşen, whatsapp’ta arkadaş grupları oluşturarak onlarla muhabbet eden, instagramda anlık resim paylaşan, ufak tefek de olsa yazılım yapan çocukların olduğu bir dönemi yaşıyoruz.

Ve bu çocuklar 10 yıl sonra toplumun çoğunluğunu oluşturacak.



**

Her ne kadar bugünkü küresel ekonomik durum itibarıyla teknolojik gelişmelerde çok ileri düzeyde olmasak da yarın bu kullandığımız teknolojik aletleri geliştirebilecek insan potansiyeli olduğu için umutluyuz.

Bugünkü dünyanın olumsuz gidişatına ayak uydursak da bunun geçici olduğuna inanıyoruz çünkü teknolojiyi seven, yeniliklere yatkın bir toplumuz.

**

Türkiye’deki 6 ila 15 yaş arası çocukların yüzde 59’unda akıllı telefon, yüzde 42’sinde tablet, yüzde 44’ünde ise bilgisayar varmış.

Araştırmaya göre, çocukların yüzde 41’i sosyal medya hesabı kullanıyor.

Facebook kullanan çocukların oranı yüzde 85.

Yüzde 68’i Instagram, yüzde 36’sı da Youtube üyesi.

Ailelere göre çocuklar sosyal medyayı en çok “arkadaşlarıyla iletişim kurmak” için kullanıyor.

Video izlemek, fotoğraf ve video paylaşmak, oyun oynamak için kullananların oranı da yüksek.

Bugünkü endişeleriniz inşallah yarın olmayacak çünkü 20 yıl sonra Türkiye’yi bunlar yönetecek.

**

Birileri teknolojiyi insanlık yararına kullanıp geliştirmeye çalışırken birileri de kendi çıkarlarına hizmet ettirmeye çalışacak.

İnsanoğlu iyisi ve kötüsü ile birlikte aynı zaman diliminde yaşayacak.

Teknolojide siber gelişmeler siber tehditlerle beraber gelişiyor.

Dünyanın kurulu düzeni bu.

Gözün beyazı ile siyahı bir arada olursa, göz göz olur.

**

Tuş üzerinde bıraktığın parmak ısından şifreni çalabilecek kadar gelişen teknolojiye sevinirken aynı zamanda korkmalı ve tedbir almalıyız.

Siber tehditleri inceleyen bir grup akademisyen ‘Thermanator‘ adını verdikleri yeni bir saldırı yöntemi keşfetmiş.

Buna göre, bilgisayar klavyesinde yazdığınız giriş bilgileriniz veya parolanız vücut ısınız kullanılarak çalınabilirmiş.

Ancak yöntem henüz akademik araştırma düzeyinde.

**

ESET Güvenlik Araştırmacısı Tomas Foltyn’in derlediği bilgilere göre Kaliforniya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, 30 kullanıcının dört farklı klavyede hem güçlü hem zayıf 10 farklı parola girmesini sağlamış.

Ardından bir termal görüntüleme kamerası kullanarak henüz basılmış tuşlarda kalan ısı izlerini taramış.

İkinci aşamada bu alanda uzman olmayan sekiz kişiye, termal görüntüleme verilerinden hareketle basılan tuşları sırasıyla bulmaları istenmiş ve bu işlem eksiksiz gerçekleştirilmiş.

Özetle bu kişiler, kamera tarafından ilk tuşa basıldıktan sonraki 30 saniye içerisinde basılan tüm tuşları sırasıyla başarılı bir şekilde tespit etmişler.

Bulgularını “Thermanator: Thermal Residue-Based Post Factum Attacks On Keyboard Password Entry” adlı makalede açıklayan araştırmacılar, kısmi tuş basımlarını ilk tuşa basıldıktan bir dakika sonra elde edebilmenin mümkün olduğunu ortaya koymuşlar.

Akademisyenlerin bu hırsızlığa karşı şimdilik önerdikleri iki şey var;

1-Kişinin hassas bilgilerini girdikten sonra ellerini klavyeye sürmesi ya da rastgele şeyler tuşlayarak klavye üzerindeki kalıntılarda bir tür ‘termal gürültü‘ oluşturması.

2- Fare (mouse) kullanılarak ekran üzerindeki klavyeden parola karakterlerinin seçilmesi.

**

Küresel antivirüs kuruluşu ESET’in yeni bir araştırması daha dikkatimi çekti.

Bu araştırmaya göre yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi (ML) teknolojileri, bilişim sektöründeki karar vericilerin %75’i tarafından siber güvenlik sorunlarına karşı sihirli değnek olarak algılanıyormuş.

“Günümüzün iş dünyasında, sağlam bir siber savunma altyapısı kurmak için tek bir teknolojiye dayanmak akıllıca olmaz” diyen ESET Teknoloji Müdürü Juraj Malcho şu sonuca varıyor: “1995’ten beri siber suçlulara karşı silahlarımızın bir parçası olarak makine öğrenimini kullanıyorduk; yine de bu kendi başına yeterli değil.

Çok katmanlı çözümler yetenekli ve tecrübeli insanlarla birleştiklerinde, sürekli gelişmekte olan tehdit alanında korsanlardan bir adım önde olmanın tek yolu olabilirler.”

Yani en iyi sonuç: makine+insan.

‘İnsan’ kalmak bu yüzden önemli.

#Siber saldırı
#Siber tehdit

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.