Geri sayım başladı

Galatasaray, sahasında ağırladığı Sivasspor karşısında ilk yarıda sergilediği etkili oyunla maçı erken çözdü ve şampiyonluk yolundaki çok kritik bir virajı daha kayıpsız geçti.

Okan Buruk’un maç öncesi planlamış olduğu strateji ve oyuncu tercihleri maçın kaderini ilk dakikalarda belirledi; erken gelen goller rakibin konsantrasyonunu bozarken Galatasaray'ın maçın kontrolünü tamamen eline almasını sağladı. Maç boyunca takımın genel form düzeyi yüksekti, özellikle Lucas Torreira'nın liderliği sahaya net bir biçimde yansıdı. Sadece savunma değil, hücum organizasyonlarında da etkili olan Torreira, tıpkı bir "gizli forvet" gibi yaptığı sürpriz çıkışlarla hem oyunun akışını değiştirdi hem de attığı golle skora doğrudan katkı sağladı. Torreira’nın iç saha maçlarında sergilediği bu tür çıkışlar Galatasaray’ın rakip savunmaları aşmasında önemli bir etken haline geldi. Hücum hattındaysa Morata ve Osimhen ikilisi kalitelerini ortaya koymaya devam ediyor. Osimhen, attığı iki golle hem bireysel becerisini hem de fiziksel üstünlüğünü gösterdi; rakip savunmayı adeta darmadağın etti.

Yalnızca şampiyonluk yarışını değil, aynı zamanda alt sıralardaki ligde kalma mücadelesini de etkileyen bir "kırılma maçı" oldu. Alınan üç puan Sivasspor’u düşme hattına gönderirken Galatasaray’ın moral ve motivasyonunu iyice arttırdı.

Fenerbahçe’nin kendi evinde beklenmedik puan kaybı, sezon bitimine dört hafta kala Galatasaray’a şampiyonluk yolunda çok büyük bir avantaj sağladı. Matematiksel olarak alınacak bir galibiyet ve bir beraberlik Galatasaray’ı şampiyon yapmaya yetecek.

Galatasaray’ın mayıs aylarındaki vites arttırma alışkanlığı yine devrede; şampiyonluk için geri sayım başladı.