Her 8-10 yılda bir aynı şey oluyor. Jeoekonomik bağlam geliyor Gürcistan’da sıkışıyor. Balkanlardan Çin’e, Karadeniz’den Yemen’e tüm gelişmelerin ihalesi dönüp dolaşıp Gürcistan’a çıkıyor.
Fakat bu sefer farklı. Yeni düzenin sağlıklı kurulabilmesi için ihaleyi Gürcistan üzerinden kaldırmak gerekiyor. Yahut düzenin nasıl şekilleneceğini anlamak için Gürcistan’ın kendini nasıl konumlandıracağını görmek gerekiyor. Daha doğrusu Gürcistan’ı baskı ya da kontrol altında tutanların Gürcistan için ne planladığını anlamak, lüzumu halinde planları değiştirmek gerekiyor.
Jeoekonomik bağlamın Gürcistan’da sıkışmasının izahı için daha önce Nabucco’ya (Türkiye’yi küresel enerji merkezi yapacak enerji altyapı projesi) odaklanmak gerekiyordu. Şimdi ise İran ambargosuna odaklanmak lazım.
Malum İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılmasına dair müzakereler icra ediliyor. Mesele biraz daha sürüncemede kalır ama bana sorarsanız İran üzerinden yaptırımları kaldırıldı sayın.
İran dünyanın en önemli jeoekonomilerinden birisi. Hatta bugünün şartlarında birincisi. Birincisi Anadolu coğrafyasıdır da İran olmayınca Anadolu’nun jeoekonomik önemi de azalıyor.
Nasıl oldu da ABD, Doğu ile Batı arasındaki bağlantının en önemli kanalını devre dışı bırakacak şekilde yaptırımlara tabi tuttu, dünya da buna bigâne kaldı anlamak mümkün değil. Nasılını biliyoruz elbette ama dünya için İran’a ambargoyu kabul etmek yenebilecek en büyük kazıkken meselenin gerçekte bir izahı yok.
Açın haritayı bakın. Tüm tarih boyunca güzergahların nasıl şekillendiğine bakın. İran’ın yeraltı varlıklarına bakın. Nereden bakarsanız bakın. İran yokmuş gibi davranmak dünyanın menfaatine değil.
ABD’nin menfaatleri artık değişti. Son vurgunlarına odaklandı. Nasıl olsa yaptırımlardan da kazanıyor, yaptırımları kaldırmaktan da…
Trump da İran’ın potansiyelini biliyor. Daha önce ambargoya şöyle bir ara verilmişti de tonlarca para konuşulmuştu. 2016 yılında İran ile P5+1 ülkeleri arasında imzalanan Nükleer Anlaşma (JCPOA) sonrasında bazı uluslararası yaptırımların kaldırıldığı zamanı kastediyorum. Mesela tarihin en büyük sayıda yolcu uçağı siparişini geçmişti İran Boeing’e.
Trump için bunlar önemli referanslar. Ambargoyu kaldıracak, trilyonlarca doları cebe indirecek. Körfez turunda ABD’nin borcunu çevirmek üzere paraya ne denli konsantre olduğunu göstermişti.
Ama bir şey daha var. İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması petrol arzının artması demek. 2016’da İran günlük ilave 400 bin varil petrol arz etmişti de miktar değişimlerine hassas olan piyasada petrolün fiyatı %20 düşmüştü. Normalde 400 bin varilin yapacağı etki değildi ama İran’ın enerji potansiyeli göz önüne alınarak olmuştu işte.
Petrol fiyatlarının düşüşü ihraççı bir ekonominin başkanı olsa da Trump’ın hoşuna gidebilir. Bunu üç kişiyle Trump’ın bozuk olan yahut bozulan ilişkileri üzerinden gerekçelendirebilirim. Trump ve FED başkanı Powell, Trump ve Elon Musk, son olarak da Trump ve Putin…
Evvela İran’a yaptırımlar kalkar da petrol ucuzlarsa ortaya çıkacak deflasyonist etki Powell ile faizin oranı münakaşasında Trump’ın elini güçlendirir. ABD ekonomisi diğer ülkelerden farklı olarak petrol fiyatına üretici enflasyonun daha çok, tüketici enflasyonu yönüyle hassastır. Ucuz petrol Trump’ın seçmene karşı bir ikramı olarak kullanılır. Powell da böylece sıkıştırılır.
Diğer taraftan Trump, Elon Musk’ın elektirikli araçlarına karşı da ucuz petrolle güçlü bir argüman ele geçirir. Çokları Trump’ın Musk’ı başına bela ettiğini düşünebilir fakat ben Musk’ın Trump’ı başına bela ettiği fikrini daha doğru bulurum. Musk düzen değişirken ihtiyaç duyulan reformistti. Musk’sız Trump anca lokal bir revizyonist olur. Yeni düzenin şekillenmesine %10 kadar olabilecek etkisini de kaybeder. Musk hızlıca başkan olamazsa ABD elini attığı her şeyin anlamını bozan bir lanetliye dönüşür. Yeni düzen süreci başladığından durduramazlar da…
Türkiye’nin eko-politiği bakımından da Musk’ın rolü önemliydi. Fakat bu tarafa ilerlemeyeceğim. Trump’ın üçüncü kişisine değineceğim; Putin.
Petrol fiyatlarında olası düşüş, Trump-Putin ilişkisini de regüle eder. Malum Putin Trump ile arasını açtı. Petrol daha da ucuzlarsa enerji gelirleriyle Ukrayna savaşını finanse eden Ruslar ekonomik olarak zorlanır. Bu savaşın seyri ile petrol fiyatları ilişkisi gelecekte başvurulan bir grafik biçimi olacak.
Yaptırımları kaldırmanın ABD için tek riski İran ile Çin ilişkilerinin gelişmesi olur. İran’ı Hindistan’a zimmetlemişti ABD. Yaptırımlar kalkarsa denklem değişebilir. İşte ABD yaptırımları kaldırıp bu riski İran-AB ilişkisiyle önlemek isterse mesele Gürcistan olacak. Çünkü bu durumda Ruslar Gürcistan’a baskıyı artırabilir.
Önce İran-Ermenistan-Gürcistan güzergahında Karadeniz’e inen oradan Varna veya Tuna Nehri Yoluyla Avrupa’ya açılan bir güzergâh projesi olduğunu bilmelisiniz. Bunun bir ucu Hindistan’a diğer ucu Rusya’ya da uzatılabiliyor. Türkiye de paydaşı bu koridorun.
Evvelce bu koridor gündeme gelmişti. Fakat ABD o zaman AB’nin İran’ın enerjisine stratejik düzeyde bağımlı olmasını istememişti. Bu nedenle Kalkınma Yolunun paralelindeki bu enerji güzergahının kurulmasına engel olmuştu. Rusya da Nabucco’da olduğu gibi AB’ye enerji satışı gündeme gelince kendine rakip istememişti. Böylece hem ABD hem Rusya için Gürcistan’ın baskı altında tutulması ortak menfaate dönüşmüştü. İş Gürcistan üzerine baskı kurularak akamete uğratılmıştı. Fakat ABD bu sefer biraz Rusları enerji anlamında dengelemek biraz da enerji konusunda İran’ı Çin’e itmek yerine AB’ye çekmek için pozisyonunu değiştirebilir.
Eğer İran’a yaptırımlar düşündüğüm gibi kalkacaksa bu sefer Gürcistan ABD ile Rusya’nın menfaatlerinin buluştuğu değil, çakıştığı coğrafya olur.
Bir kere Ruslar Suriye’de etkisini kaybetti. Libya’da kaybetti. Mısır’da kaybetti. ABD İran’a yanaşırsa İran denge gözetemeyip ABD’ye yanaşır. Böyle olursa Rusların stratejik ortaklığını anlaşamaya döktüğü İran’da da etkisi azılır. Gürcistan Rusların en güneydeki etki alanı olarak tek başına kalır.
Ruslar İran’ın Gürcistan üzerinden kendisiyle enerji pazarlarında rekabete girmesini istemeyecektir. Gürcistan’a baskı kurarak İran’ı kontrol edebileceklerini de bilirler.
Tabii bunlar Türkiyesiz denklemler. Eğer Türkiye sorumluluk alır Gürcistan’da rolünü oynarsa denklemler değişebilir. Türkiye’nin menfaatlerinin göz ardı edilemez olduğunu herkes biliyor artık. Öyle görünüyor ki Gürcistan’da Türkiye ile Rusya’nın menfaatleri isterlerse çakışa da bilir çatışa da bilir. Fakat çatışmalı olursa Türkiye, Gürcistan’ın menfaatlerini de dikkate alacağından yutamayacağı lokma değildir bu işler.
Ben bu şartlarda önümüzdeki süreçte Ankara’dan bir Gürcistan ziyareti ya da Ankara’ya Gürcistan’dan bir ziyaret bekliyorum. Eğer Sn Cumhurbaşkanı işi bizatihi kendi üstlenirse tüm dünya yeni dünya düzeninin nasıl gelişeceğini anlamak için gözünü Ankara’ya çevirecektir.
İşte o zaman Türkiye’nin yeni dünya düzenine yüzde kaç katkı yapacağını da biliriz, söyleriz.
Son not: Petrol fiyatının olası düşüşü, Trump’ın Körfez turunda paketlediği 3,4 trilyon doları Suudi Arabistan, BAE ve Katar’ın göndermemesinin bahanesi olacaksa İran’a yaptırımları kaldırmak Trump için çetrefil bir hal alır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.