Diyarbakır, yine sallandı. Bütün ülke, bir haftadır, masum bir çocuğun esrarengiz bir şekilde katledilmesine kilitlendi.
Bendeniz bu hâdisenin tesadüfî olmayabileceği ihtimali üzerinde durulması gerektiğini düşünüyorum. Diyelim ki, olağan, kendiliğinden gelişen bir cinayet hâdisesi bu. Cinayetin işleniş biçiminden 8 yaşındaki masum Narin’in naaşının bulunmasına kadar yaşananların pek de tesafüfî olmadığını söylemek için kâhin olmak gerekmiyor…
Düşünsenize, mesele Kur’ân kurslarının varlığının sorgulanmasından, bu toplumun varlık nedenini oluşturan, bu toplumu bin yıl birbirine etle tırnak gibi bağlayan İslâm’ın hayat bahşeden değerlerinin aşağılanmasına kadar gelip dayandı, zıvanadan çıktı. Bu, bu toplumun birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin dinamitlenmesi demektir ve aslâ tesadüfî değildir.
Narin cinayeti ilk ve son çocuk cinayeti değil, ne yazık ki. Türkiye, çocuk cinayetleriyle sarsılıyor son yıllarda…
Cehennemin dibine doğru yuvarlanıyoruz topyekûn!
İşlenen cinayetin ürperticiliği yetmiyormuş gibi, bir de aşağılık adam, cinayeti işlemiş, gitmiş, güya namaz kılmış!
Sen namaz kıldığını mı sanıyorsun? Sahibin kim senin? Kimin adına hareket ediyorsun? “Namaz, kişiyi bütün kötülüklerden alıkor, uzaklaştırır,” diye buyurulur âyette. Âyet bu, âyet!
Senin kıldığın namaz, senin masum bir çocuğu hunharca katletmeni engellemiyorsa o namaz namaz olur mu! O namaz başına çalınsın senin!
Allah senin de, o masum günahsız çocuğun hunharca katledilmesine yardım ve yataklık eden herkesin de belâsını versin.
İkincisi, çocukları dağa kaldıran, orada o çocuklara her tür tecavüz’ü yapan, şehid Yasin Börü’yü ve arkadaşlarını paramparça ederek katleden aşağılık terör örgütü ve uzantıları, bu Narin cinayetini almışlar dillerine dolamışlar, sömürdükçe sömürüyorlar! Ruhsuz adamlar!
Belli ki, ülkeyi kaosa sürüklemek için bulunmaz bir fırsat olarak görüyorlar bu kadar nâzik bir hâdiseyi bile!
Neden çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır Anneleri’ne bir kez olsun, ilgi gösterip sahip çıkmadınız?
Sizin de Allah belanızı versin!
Katiller sürüsü!
Böylesine hunharca bir cinayeti İslâm’a mal etmeye kalkışan herkes aşağılıktır. Bu tür kişiler, resmen toplumun kardeşliğini, birliğini, dirliğini dinamitleyen bu ülkenin çocuğu olamayacak pespaye kişilerdir. Böyle bir cinayete, vahşete, en ağır cezayı verecek sistem İslâm’dır!
O yüzden idam geri gelsin, diyorum!
Suçsuz, masum Narin’i hunharca katleden kişiler en ağır şekilde cezalandırılsın, hiç gözünün yaşına bakmadan ipe yollansın.
Neler oluyor bu ülkede? Birileri toplumun temeline dinamit mi yerleştiriyor ne? Bu toplumu ayakta tutan, merhametin, adaletin, kardeşliğin kaynağı, dayanağı İslâmî ilkeler teker teker ayaklar altına alınıyor! Çocuk cinayetleri, kadın cinayetleri, nafaka cinayetleri aldı başını gidiyor!
Bu cinayetlerin hepsi sonuna kadar araştırılsın! Sıradan cinayet olarak değil, toplumda kaos oluşturmaya dönük, infial oluşturmaya dönük, toplumu çözmeye, çökertmeye ve ülkeyi yönetilemez hâle getirmeye yönelik bu aşağılık cinayetler sıradan cinayet vakası olarak ele alınmasın! Toplumdaki kardeşlik, birlik ve huzuru bozmaya dönük çok yönlü ürpertici cinayetler olarak ele alınsın, sonuna kadar incelensin. Sorumlularının gözlerinin yaşına bakılmasın!
Ayrıca bu hâdise, toplumun bin yıllık birliğini, dirliğini, kardeşliğini sağlayan İslâmî değerlerini, dinamiklerini dinamitlemek için terör örgütü ve militarist laikçi “kamalist” şebekeler tarafından istismar ediliyor ve tepe tepe kullanılıyor…
Bu toplumun müşterek inançları, müşterek değerleri, müşterek kültürü, müşterek tarihi yok edilmeye, bu ülke parçalanmanın, kardeş kavgasının eşiğine sürüklenmeye çalışılıyor. Kürt çocuklarını dağa kaçırarak her tür tecavüzü, zulmü reva gören aşağılık İsrail uşağı, emperyalist uşağı terör örgütü ve uzantılarının Diyarbakır Anneleri’ne zerre miktarı ilgi göstermeyip de, Narin cinayetini ülkeyi gerecek, birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi dinamitleyecek şekilde kullanmalarını şiddetle kınıyorum.
Yine “Kur’ân kursları ne işe yarıyor, neler oluyor oralarda?” diyen sözümona milletvekillerini de kınıyorum. Ülkede kin ve nefret tohumları eken bu tiplerin yakasına hukukun yapışmasını ve hesap sormasını bekliyorum.
Narin cinayeti ile iç cephenin nasıl ele geçirildiğini, hatta işgal edildiğini bir kez daha görmüş oluyoruz. Türkiye çok büyük değerler yozlaşması ve ahlâkî çürüme yaşıyor… Yüzyıllık Cumhuriyet tarihimizde yaşadığımız en büyük dejenerasyonu yaşıyoruz…
Aile parçalandı…
Boşanmalar tavan yaptı.
Pornografi, uyuşturucu, cinsel sapkınlık biçimleri ve şiddet olayları zıvanadan çıktı…
Oysa bizim sahip olduğumuz muhkem değerler, dünyanın şiddetle ihtiyacını hissettiği kalıcı, köklü değerler…
Unutmayalım: Eğer bu ülke bin yıllık müşterek inançlarını, müşterek değerlerini, müşterek tarihini yitirirse, bu topraklardaki birliğini, dirliğini ve kardeşliğini de yitirir, bu toprakları da.
Ve tarihten silinir gider -Allah muhafaza!
Vesselâm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.