Ardahan imsak, sahur ve iftar vakitlerinin ne zaman olduğu araştırılıyor. Her sene evlerimize feyzi ve bereketi çok büyük bir misafir olarak gelen Ramazan ayı ile birlikte gönüller ferahlar, ruhlar yeniden canlanır.
Ardahan Ramazan imsakiyesi ile Ardahan iftar vakti ve akşam ezan saati detaylarına aşağıdaki linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Ramazan ayı bu yıl Mart ayında başlayacak. 23 Mart 2023 Perşembe günü Müslümanlar ilk oruçlarını tutacaklar. İlk oruç 23 Mart Perşembe günü tutulacak. İlk sahur ise 22 Mart’ı 23 Mart’a bağlayan gece imsak vaktine kadar yapılacak. 20 Nisan Perşembe günü son oruç tutulacak.
Ramazan Bayramı bu yıl 20 Nisan Perşembe Arife Günü'nün ardından 21-22-23 Nisan günlerinde idrak edilecek.
Fitre (sadaka-i fıtr), Ramazan Bayramı’na kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında nisab miktarı mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler için, yerine getirmekle yükümlü oldukları mâli bir ibadettir.
Fitre ibadeti, darda olanların ihtiyaçlarının karşılanmasına vesile olmakta; sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesini sağlamasının yanında toplumsal dayanışmayı da içerisinde barındırmaktadır. Bundan dolayıdır ki fitre, geniş bir mükellef kitlesi, tarafından yerine getirilmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 2023 yılı fitre bedelini 70 TL olarak belirledi. Diyanet'ten yapılan açıklamada, deprem mağdurları için fitrenin Ramazan ayından önce de verilebileceği açıklandı.
Hadislerde fitre miktarı, buğday, arpa, hurma veya üzümden Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde kullanılan ölçü birimi esas alınarak belirlenmiştir. Fitrenin bu sayılan ürünlerden belirlenmesinde, o günkü toplumun ekonomik şartları ve temel gıda maddelerinden hareketle kişinin günlük gıda ihtiyacının dikkate alındığı anlaşılmaktadır.
Fıtır sadakası, kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl ve fürûuna veremez. (Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürûu ise; çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.)
Hanefilere göre aşağıda sayılanlara fitre verilmez:
Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,
Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,
Eşine,
Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,
Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa (Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228).
Şâfiîlere ve Ebu Yusuf'a göre fitre, Müslüman olmayana da verilemez (Mâverdî, el-Hâvî, III, 387; X, 519; Merğinânî, el-Hidâye, II, 223).
Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir.
Ramazan bayramına kavuşan, temel ihtiyaçlarının ve bir yıllık borçlarının dışında nisap miktarı (80.18 gr. altın veya bu değerde) mala sahip olan müslümanlar kendileri ve velayetleri altındaki kişiler için fıtır sadakası vermekle yükümlüdürler (Kâsânî, Bedâî', II, 70, 72).
Ancak fıtır sadakası ile yükümlü olmak için bulunması gereken nisap miktarı malın, "artıcı" özellikte olması ve üzerinden "bir kameri yıl" geçmiş olması gerekmez.
Kişi kendisinin ve ergenlik çağına ulaşmamış çocuklarının fitresini vermekle yükümlüdür (Kâsânî, Bedâî', II, 70). Buna karşılık kişininana-babası, büyük çocukları, karısı, kardeşleri ve diğer yakınları için fitre ödeme zorunluluğu yoktur. (Kâsânî, Bedâî', II, 70, 72). Fakat vekâletleri olmadığı hâlde bu kişiler için ödeme yapsa geçerli olur.
Şâfiî mezhebine göre ise fıtır sadakası vermek "farz"dır ve bununla yükümlü olmak için nisap miktarı mala sahip olmak şart değildir (Şirbînî, Muğni'l-muhtâc, I, 594). Buna
göre temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesine yetecek kadar azığa sahip zengin-fakir her müslüman fitre ile yükümlüdür (Şirbînî, Muğni'l-muhtâc, I, 594). Ayrıca varlıklı kimsenin müslüman olan eşi, çocukları, ana-babası ve diğer yakınları için de sadaka-i fıtır vermesi gerekir.
Zekât, bizzat elden verilebileceği gibi, vekâlet veya havale yoluyla da verilebilir. Burada önemli olan, zekâtın alacak kişiye ulaşmasıdır.
Babası ile birlikte oturan kimsenin kendi şahsına ait ayrı malı bulunur ve zekât için gerekli şartları taşırsa bu kişi zekât vermekle yükümlü olur. Ancak babası ile mallarını ayırmamışlar da ortak kazanıp ortak harcıyorlarsa, bu takdirde ellerindeki birikim üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan kişi, zekâtla yükümlü olur.
Zekât gıda ve giyim eşyaları gibi aynî olarak verilebileceği gibi, para, döviz, altın gibi nakdî olarak da verilebilir. Senet ise; bir hakkın, bir malın, ödünç bir paranın kime ait olduğunu belirten, iki veya daha fazla kişi arasında tanzim edilmiş bir belgedir. Dolayısıyla üzerinde yazılı miktardaki parayı temsil etmektedir. Bu nedenle, zekât mükellefi olan bir zengin, vadesinde ödeneceğini kesin olarak bildiği senedi, zekâtına mahsuben fakire ciro edebilir. Bu durumda zekât, senedin tahsil edildiği gün ödenmiş olur.