Namaz kılmak, İslam'ın 5 şartından biridir. Ergenlik (bulûğ) yaşına ve belli bir aklî olgunluk düzeyine gelmiş her müslümanın namaz kılması farz-ı ayındır. Farklı mezhepten bir imama uyarak namaz kılınabilir mi? sorusunun cevabı merak ediliyor. Peki başka mezhepten olan bir imamın arkasında namaz kılınabilir mi? İşte cevabı:
Namaz, Müslümanlar için hem bir sorumluluk hem de günlük hayatta manevi huzurdur. Namaz, Allah'a olan bağlılığı, sabri ve ibadet bilincini pekiştirir. Ayrıca, fiziksel hareketlerin takip edilmesi beden sağlığı için de faydalıdır. Namaz, İslam'ın beş temel ibadetinden biridir ve Müslümanların günde beş kez Allah'a yönelerek ibadet ettikleri bir eylemdir. Namaz, manevi bir huzur arayışı ve Allah'a bağlılığı ifade eder.
Başka mezhepten olan bir imamın arkasında namaz kılınabilir mi?
"Başka mezhepten olan imamın arkasında namaz kılınır mı?" sorusuna Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığından şu yanıt verildi:
- "Farklı bir mezhebe mensup olan imama uyarak namazı cemaatle kılmakta bir sakınca yoktur.Zira mezhep farklılığı namazda iktidaya (imama uymaya) engel değildir.Her ne kadar ‘başka bir mezhepten olan imam, namazda iken muktedinin mezhebine göre namazı bozan bir davranışta bulunursa, muktedînin namazı fasit olur’ (el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 93; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 302-303) şeklinde bir içtihat varsa da, bu konudaki daha doğru yaklaşım, imamın kendi mezhebine göre namazı bozulmadığı sürece, hangi mezhepten olursa olsun ona uyan kişinin de namazının tamam olduğu yaklaşımıdır.
- Bu son görüş, selefin uygulamalarına muvafık olduğu gibi cemaat ruhunun gereğiyle de uyumludur. Nitekimİmam Ebû Yusuf, kan aldırdıktan (hacamat) sonra abdest almadan imamlık yapan Halife Harun Reşid’in arkasında namaz kılmıştır(İbn Ebü’l-‘İz, Şerhu’l-‘akîdeti’-Tahâviyye, s. 545).
- Ayrıca imamın kendi mezhebindeki şartlara aykırı bir davranış içinde bulunup bulunmadığını araştırmak da gerekmez (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 302-303)."
İmamdan farklı bir mekânda bulunan kişi, ses bağlantısıyla imama uyabilir mi?
Cemaatle namaz kılınırken imamla cemaatin yerlerinin hakikaten veya hükmen bir olması gerekir. Bu birlik, safların bitişik olmasıyla sağlanır. Eğer namaz aynı bina içinde kılınıyorsa, içerdekilerin mekânları bir sayılır. Bu itibarla, çok katlı binalarda mescit olarak kullanılan bir katta cemaatle namaz kılınırken, bu kat cemaati almadığı takdirde, alt veya üstten bu kata bitişik katlarda duran cemaatin, hoparlör veya müezzinin tebliği ile imamın intikallerinden haberdar olmaları hâlinde, imama uymaları sahihtir.
İmamı veya imamı görenleri görmeleri şart değildir. Ses bağlantısının kesilmesi durumunda ise imamın hareketlerinin takip edilememesi sebebiyle imamın intikallerini takip edemeyenlerin namazları bozulur (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/550-551, 586-587). İmamın bulunduğu mekândan yol, ırmak ve mekân birliğini bozan benzer engellerle ayrılan yerlerde bulunanların imama uymaları caiz olmaz.